giovanni sartori

• aynı zamanda corriere della sera gazetesinin köşe yazarı olan akademisyen.
• https://www.uidergisi.com.tr/…elenegi-mehtap-soyler
• “bugün dahi bir çok yazar klasik liberalizmden laissez faire liberalizmi olarak söz eder. bunun liberalizme çok büyük haksızlık olduğu vurgulanmalıdır. locke, blackstone, montesquieu, madison, constant, bir laissez faire ekonomisi kuramcıları değillerdi. onlara göre liberalizm demek hukuk devleti ve anayasal devlet demekti ve özgürlük ekonomide serbest ticaret ve de hele en güçlünün yaşayabilmesi demek olmayıp siyasal özgürlük demekti.” ^*
  
  paranın iktidarı ele geçirmesiyle sartori’nin bu çığlığının önemsiz hale gelmesi, bize günümüz vahşi kapitalizminin temelleri hakkında çok net bilgiler vermektedir.
  
  1789 bildirgesinde yer bulmuş olan dokunulmaz ve kutsal mülkiyet hakkı, ticaret yapma özgürlüğü, girişim özgürlüğü gibi insana yönelmesi gereken hak ve özürlüklerin, kapitalist güç odaklarına dönüşeceği tahmin edilememişti. bunlar maurice duverger‘in insanların özgür doğup özgür yaşamaları için gerekli gördüğü vazgeçilmez siyasal haklardı.
  
  çağımızda, merkezde olan şirketlerdeki yüksek sermayenin ve emperyal gücün temelleri 1789 beyannamesinde insan için atılmıştı. bundan dolayı aslında büyük sermaye odakları kendini var eden sistemi acımasızca tüketiyor. çünkü bu odaklar liberal sistemin antitezini oluşturuyor.
• başkanlık sisteminin avrupa'da örneğinin olmayıp da amerika kıtasının tümünde geçerli bir sistem olmasını bilinçli bir tercihe değil de tarihsel bir olguya bağlamış, italyan siyaset bilimci.
  
  "avrupa'da hiçbir saf başkanlık sisteminin bulunmayışı, buna karşılık bunlara kanada'nın güneyinden itibaren iki amerika kıtasının tümünde rastlamamız, tarihsel bir olgu olup, bilinçli bir tercihi ifade etmez. avrupa devletleri anayasal hükümeti uygulamaya başladıklarında bunların hepsi monarşiydi; monarşilerin de ırsi bir devlet başkanı vardır. avrupa'da seçilmiş başkanlara yer olmadığı halde, yeni dünya'da yeni devletlerin hemen tümü cumhuriyetler olarak bağımsızlıklarına kavuştular ve dolayısıyla seçilmiş devlet başkanlarına yani başkanlara sahip olmaları gerekti. şu halde başkanlık sistemleriyle parlamenter sistemler arasındaki bölünme, bunlardan birinin ötekine üstün olup olmadığını tartışan bir teoriden kaynaklanmamıştır."
  
  "başkanlık sistemiyle yönetilen ülkelerin sicili, tek bir istisnayla zayıfla berbat arasında değişmekte ve bu da bizi, bunların siyasal sorununun başkanlık sisteminin kendisi olup olmadığını düşünmeye sevketmektedir."
• 'concept misinformation' makalesi ünlüdür. sayısal analize geçmeden önce araştırmanın konseptini doğru düzgün yapmak gerektiğini söyler. bu doğru düzgünden kasıt ise elimizdeki konsepti gereksiz yere genelleştirmemek üzerine kuruludur. conceptual strechting dediği olay bir konsepti spesifik bir araştırma alanından alıp başka alanlarda da kullanmaktır, veya bir terimi işe geldiği için olur olmadık yerlerde kullanmaktır. bu bize esneklik verebilir ama o terim veya konsept anlam yitimine uğrar. bu yüzden sayısal analize geçmeden önce konseptin tanımını yapmak, onu ne çok dar ne çok geniş anlamla kullanmamak ve sonrasında elde imkan varsa sayısal analiz kısmına geçmek makbul çözümdür (anladığım kadarıyla).
• demokrasi kuramı kitabının yazarıdır. kitabı turkceye ceviren ise deniz baykal dir.
• türkçeye demokrasi teorisine geri dönüş ismiyle çevrilen çok önemli bir kitabı vardır. demokrasi kavramını, mitler, efsane, ideoloji ve karşıtlıklarla açıklar. bu kitap düşünce sistemleri ve temel kavramları anlamak için bir referans kaynaktır. özellikle, totaliterizm, otokrasi ve halk kavramlarını daha önce pek de görülmeyen noktalardan tutar. sanırım der yayınlarından çıkmıştı.
• italyan siyaset bilimci. floransa, stanford ve colombia üniversitelerinde dersler verdi. homo videns adlı yapıtı görmenin iktidarı adıyla çevrildi.
• demokrasinin eleştiri kuramları adında bir kitabı vardır.okumak için bayagı kasmak gerekir.
• 1924 doğumlu ünlü italyan siyaset bilimi profesörü. uzmanlık alanı karşılaştırmalı politikadır. corriere della sera gazetesinde de yazıları çıkmaktadır. bazı eserleri için; http://www.amazon.com/…ld-keywords=giovanni sartori
  
  (bkz: blame game)