• özellikle iş hayatında bir erkeği kaliteli ve profesyonel gösteren şeylerden biri üzerine tam oturan kesimli, kaliteli kumaştan yapılmış gömleklerdir. bu sebeple verilen paralara çok şey yapmamak lazım. ha ben o paraları vermem. tüm gömleklerimi gidip koton, zara, h&m'den indirim kovalayarak alıyorum. bu da benim cimriliğim.

    zorunlu edit: sezonda para baymak yerine sezon sonu indirimleri sevin, takip edin. pişman olmazsınız.*
  • nasıl ki yemek yemek sadece karın doyurmak, ev sadece 4 duvar ve çatı değilse, giyinmek de sadece çıplaklığını örtüp soğuktan korunmak değildir. eğer öyle olsaydı, taş devrinden bu yana başka hiç bir ilerleme olmazdı.

    dolayısıyla, biraz daha çok para ödeyip de iyi malzemeden özenle dikilmiş, göze daha hoş gelen ve ödenen parayı hak eden bir gömlek giymek de özentilik ya da salaklık sayılmamalıdır.
  • (bkz: gömleğe 40 tl'den az veren kalite bilmez)
    eğer aldığınız gömlek 40 tl'nin altındaysa aldığınız %99 gömlek değildir. kumaş, dikim kalitesi bilmeden ahkam kesenlere duyrulur.
  • vizyonsuz bir elemanın açtığı başlık
  • ne günler ne düşünüm. ne hale gelmiş bir ülke ki diyanet işleri başkanı zırhlı araç kullanır, meclis başkanı kaç gömlek ki komünite müridi eden araç kullanır.

    kala kala müsrif dahilinde ipeği kalmış 3 $' lık pespaye bile olamayan hesap işte.

    hele ki birde evrensel mesaj tam hemzemin geçitte sayıklama hali ki müsrifliktir.
  • sen bu gömlek neden pahalı diyorsun ya nedenini bilmediğin için

    pahalı olmasına etken kumaştan değil detaylardır.

    mesela

    yaka var ya bildiğin yaka o pahalı markada yıkandıktan sonrada düzdür bir daha yakaya ütü geçmen gerekmez neden mi çünkü bunu tasarlayan yılların deneyimiyle o yaka içine 1 adet sağa 1 adet sola tel koyar düzgün dursun diye, gibi gibi örnekler verilebilir.

    iş detayda kalıp, dikiş ve işçiliğin kalitesi ile alakalı.
  • 2009 yılının eylül ayında, 900 liraya bildiğin kara kışta kullanmalık 2.5 kg ağırlığında, mont ithal ettim. -30 derece'de tişört ve kot pantolonla sokağa çıkma özgürlüğünü hiçbir şeyle değişmem. 8 yıl bana hizmet etti. ama montun astarı artık eridi.

    2010 yılının aralık ayında bir kot pantolana 220 lira verdim. renk attı gibi oldu ama hala giyiyorum.

    2011 yılının mart ayında bir gömlek aldım, o da bir 200 lira civarında. ilginçtir, baya bildiğin tasarım falan, hala dolabı açtığımda ve gördüğümde bu diyorum.

    yıl 2017. 8 liralık tişört, atlet değil tişört, 19 liralık gömlekle geziyorum. pantolonda olsa olsa en fazla 100 liradır. yanlışlıkla timberland mağazasına girdim, bot 600 liraydı iki sene önce. ben naptın, kuru ve 0-60 derece arası günler için, nato'nun çöl coğrafyalarına yolladığı postallardan buldum, mis, zaten 100 lira.

    bugün, kıyafetin dayanıklılığı, kullanımı ve ulaşılabilirliği önemlidir. zaten yanlış anlama da emperio armani dediğin gömlek, izmir atatürk organiza sanayi bölgesinde bir tekstil atölyesinde üretiliyor.

    gerçekten moda diye bir boka benzemeyen şeyler giyip etrafta dolaşıyorsunuz, yarısı bir boka benzemiyor. 15 günde bir değişen konsepte para bayılıyorsunuz. hayır, hepsini geçtim, o kullanılan renkler ne amk, komple neon yeşil reflektör kaplayın, uyarı levhası gibi gezelim.
  • müsrif değil akplidir. bir arkadaşım gömleğe 150-200 filan veriyor, maşallah devlette çalıştıkları için akape bunları görüyor bir güzel.
hesabın var mı? giriş yap