• göttepe mi? kardeşim sen bunu nasıl düşündün? haa göztepedeki z nin yerine t koydun sonra hani o organ olan göt ortaya çıktı hassiktir kardeşim sen bayağı linguistik bir dehaymışsın da haberimiz yokmuş.
  • rize'nin düştüğü bir lige, onun yerine gelen takım. bu ülkede alışık olmadığımız güzellikler bunlar.
  • ne oldu, nasıl oldu bilmiyorum.

    hatta " hiç bir şey olmasa bile kesin bir şeyler oldu" demek istiyorum.

    takım 4 hafta üst üste kazanmış, moraller süper.

    en son başakşehir deplasmanda mağlup edilmiş, takımda moraller süper, taraftarda da süper.

    devre arası girdi araya, milli maç arası mıydı tam hatırlamıyorum. neyse, ilk maç altay ile.

    maçtan önce bayram yeri gibi ortalık, tribün desen öyle. atmosfer süper, kareografiler vs her şey yerli yerinde.

    ama 16 maçtır kazanamayan altay'a 2-0 yenilmemiz ile başlayan kapkaranlık dönem o gün başladı işte.

    arkadaş ne oldu size ?

    iyi oynayan, takıma skor katkısı yapan her oyuncu kesik yemeye başladı.

    adam bir hafta önce takımın galibiyet golünü atmış, sonraki maç bakıyoruz yedek. bilerek isteyerek iyi performans gösteren kim varsa kesik yedi bu takımda bu sene.

    o lige verilen aradan sonra 1 puanımız yok. bakın galibiyet demiyorum, bir puanımız bile yok. 9 maç üst üste kaybetmek için ekstra çaba sarfetmek lazım.

    ne oldu da 4 maç üst üste kazanan bir takım, birden 9 maç üst üste kaybedebildi ? ne yaşandı bu takımda, içeriden kimler neye el attı ?

    bu boş vermişlik, bu umursamazlık neyin sonucudur?

    takımda parası bir gün geciken kişi yok, maaşlar tıkır tıkır, primler tıkır tıkır yatıyor.

    ekonomik sorun yok, taraftar arkanda ama ne oluyorsa bu takım spor toto 3. lig takımı gibi oynamaya başlıyor.

    benim içime sinmeyen çok acayip şeyler oldu bu sene.

    matematiksel olarak şansımız hala yüksek iken, başkan birden istifa edip gidiyor. geçmişte yine aynı dönemlerden geçerken, başkan izmir'e gelip camiayı kenetleyecek şeyler yapmıştı. son 5 dakikada penaltı golü ile ligde kalmıştık.

    bu sene de bir şeyler yapılıp düzeltilebilecekken, birden bastı gitti adam.

    kulüp dingonun ahırı gibi oldu. ergen bir kaleci iftira atıp siktirip gidiyor ses yok.

    takımda çeteleşme var deniyor, o çete denen adamlar her maç 11 çıkıyor.

    yahu allah aşkına aklı mantığı çalışan her kişi şüphe ile yaklaşır bu duruma.

    bu takım istese düşürülmezdi. altay maçına kadarki futbol ile ligi ilk 10 a kadar bile götürebilirdi bu takım.

    sanki biri talimat vermiş gibi her maç salak salak hatalar.

    galatasaray maçında mesela 2-1 öndeyiz. son dakikalar öyle bir saçmalık yapıyoruz ki, berkan ve irfan penaltı yapıyor. stadda o gün arda kardeşler'e sövdük ama tekrarı izleyince bizim aptallar bildiğin tertemiz penaltı yapmış.

    rahatça dışarı çıkacak topa, dengesiz bir müdahale vs..

    takımın teknik direktörü kovuluyor, onun yerine ligi bilen, son 10 maç motive edecek bir yılmaz vural ya da başka bir adam beklerken, ligin en az galibiyet ve puan yüzdesine sahip yabancı teknik direktör tomas getiriliyor takımın başına.

    trabzon deplasmanı halil gol atıyor, güya taraftara tepki diye gole sevinmiyor. lan ligin şampiyonuna deplasmanda gol atıyorsun, sevineceksin.

    sonraki maç tribüne çağırıyoruz takım gelmiyor. trip atıyorlar.

    midem bulanıyor arkadaşlar.

    göztepe düşmedi. göztepe düşürüldü. hem de bile isteye, kendi isteği ile bir takım kişiler tarafından kendi içinde düşürüldü.

    mücadele edip düşsek, alkışlar bağrımıza basarız.

    bizim tepkimiz bu tepkisizlik, bu vurdumduymazlığa.

    elbet kimse istemez düşmeyi ama, belki de iyi oluyor.

    düşelim de şu çöplerden bir kurtulalım. önümüze bakalım.

    süper lig, 1. lig, 2.lig, 3.lig, amatör falan farketmez.

    biz mücadele eden, bize coşku veren takım ve oyuncular görmek istiyoruz.

    kaybettiği maç sonrası sinirden ağlayan, kazanınca sevinçten ağlayan, taraftar ile kucaklaşan, göztepe için savaşacak oyuncular her zaman başımızın tacıdır. gerisi boş.

    trip atan futbolcu da siktirsin gitsin bir zahmet.

    kişiler gelir gider, tek kalacak olan göztepe arması ve taraftarıdır. tüm köklü kulüpler için bu geçerli.
  • beyaz tv'de izmir marşı çaldıran takım.
  • bugün karşıyakalı olan beni sevindiren takımdır. bu ülkede sportif rekabetten söz ederken akla gelen birkaç rekabetten biridir; karşıyaka ile olan geçmişleri. göztepe ve ksk'nin yeri süper ligdir. alternatif bir rekabet istanbul'un domine ettiği ligi oldukça renklendirir.
    umarım seneye elele süper lige çıkarlar. sikindirik belediye takımları ve sermaye baronlarının borusunun ötmediği, eyyam ve paranın hükmetmediği günlerin özlemi ile umarım çıkarlar süper lige.
  • yaklaşık 1 yıldır bizi kahreden takım.

    en son oturup rahat rahat maç izlediğim maç, içeride antalyaspor'u 4-0 yendiğimiz maçtır.

    sonrası hep stres, sinir harbi, üzüntü ve umutsuzluk oldu.

    maddi sebepler yüzünden amatöre kadar düştük yine taraftar vazgeçmedi. yine vazgeçmez, ama zorumuza gidiyor artık bazı şeyler.

    takım süper lig'de kalıcı olsun derken, ptt 1. lig'den bu sene düşmezse iyi der olduk.

    borcun yok harcın yok, stadın yeni ve muhteşem bir taraftarın da var. ortam da harika.

    sivas avrupa maçına çıkar stad bomboş, göztepe tuzla maçına 1. lig'de çıkar stad neredeyse full.

    bu işte bir terslik var.

    maç günü çok kişi konforunu bırakıp geliyor, kimi ailesi ile planı iptal eder, kimi işten izin alır, kimi tek izin gününde çıkar gelir, maçtan önce oturur içer, muhabbet eder, maça girer.

    güzel bir maç izleyelim, güzel bir takım izleyelim de motive olalım diyoruz. sahada ruhunu kaybetmiş 11 tane adam görünce de çıldırıyoruz haklı olarak.

    deplasmana bir tane taraftarı gelmemiş takıma karşı pozsiyon bulamadan yeniliyoruz.

    ismail köybaşı, emre çolak, tarık çamdal, yasin öztekin gibi adamlardan neyin verimi bekleniyor?

    bu adamlar sadece takılmaya gelmiş.

    hakikaten yoruldum 1 yıldır.

    adam akıllı bir takım kurup oynamak çok mu zor. transfer yasağı olan ve neredeyse düştü gözüyle bakılan batmiş altay bile bir mücadele koyuyor ortaya kardeşim.

    kendisine gelmesi gereken takım.
  • entryimi bir karşıyakalı olarak yazıyorum.

    izmir’de futbol göztepe’den, basketbol karşıyaka’dan sorulur. bu gerçeği tartışmaya gerek yok.

    tartışılması gereken konu sepil. kulüp hakkındaki yorumlarını üzülerek okudum. şu cümlenin dehşetine bakınız; “yatırımcı çıkmama ihtimalini düşünmek bile istemiyorum.”

    sadece göztepelilere değil, türkiye’deki tüm futbolseverlere bir açıklama daha yapmalı. yatırımcı çıkmazsa ne olacak? kulübün fişini mi çekecek? o nasıl bir cesaret? ben yatırımcı olsam, bu açıklamayı görünce fiyatı dipten tutarım.

    o kadar artniyetli, karşısındakini aptal yerine koyan açıklamalar var ki… beyfendi kulübün çıkarı için sezon ortasında tüm görevlerinden istifa edip, hisseleri satışa çıkarmış. acun bile hull city’i satın aldı. küme düşme korkuları da vardı. adamlar kulübü son dakikaya kadar yönetip, öyle devretti. sepil’in yaptığı kaçmaktı, yeni yönetimin önünü açmak değil.

    göztepe’nin kendisine kattıkları, sepil’in göztepe’ye kattıklarından çok daha fazla. uyuz oluyorum şöyle parası olunca futbol kulüplerine musallat olan, her istediğini yaptıktan sonra, sıçıp sıvayan insan görünce.
  • "ıssız kuytu köşelerden andolsun ki döneceğiz" demişlerdi. sözlerini tuttular. lige renk katacakları kesin. hoşgeldin izmir.
  • bekle göztepe,bizi süper lig'de bekle,hakettiğin yerdesin,büyük altay'ım da gelecek;

    -bekle...
  • süper lig'de göze hoş gelen futbol oynayan ender takımlardan biri.

    semtimin takmı, takımım.

    bu sene yapacağı en büyük hata, şu an topladığı puanları ileride kredi olarak görüp, cepten yemek olur. bu sene gerçekten çok kritik, öncelikli hedef ligde kalmak.

    ligde kalmak için de, 35-40 puan bandında kalırsak yeter diye düşünüyorum.

    rehavete sakın ama sakın kapılmadan, sanki 1 puanımız varmışcasına her maça asılmamız gerek, deplasmanlarda alacağımız her bir puan ve evimizde alacağımız her galibiyet altın değerinde.

    hedefi yüksek tutmadan, ama gerçekten de kopmadan bu sene ligde kalmaya bakmalıyız. yoksa geçen senenin bursaspor'u olmak hayatta istemem. adamlar ilk yarıyı ilk 10'da tamamlayıp, ligin son maçına bıraktılar ligde kalmayı. unutmadan, ligin son maçı da galatasaray ile.

    belki söylediklerim şimdilik çok saçma gelecek, ama şimdiden önlem alıp, rehavete kapılmadan bu güzel futbolu sürdürmekten başka çaremiz yok. lig uzun bir maraton ve her maça final gözüyle bakmak zorundayız.

    bir başarı hikayesi yazar da, ligi ilk 5'de tamamlar mıyız? keşke tamamlasak, keşke o zevki yaşasak ve ligde kalmayı henüz 20. haftada garantileyebilsek.

    ama lütfen bu futboluna devam et göztepe'm. <3
hesabın var mı? giriş yap