• canım hüsnü arkan.
    bacağımdaki dövmenin nedeni , " şarkı söyleyen adam nasıl edebiyatçı olur" ön yargımın katili.
    tüm kitaplarını okumuş biriyim. tabi ki bunu da okudum ve çok beğendim.
    kasaba insanın sıkıntısını anlatıyor , kelimeler inci gibi dizilmiş.
    yine bir çok yerin altını çizerek okudum . tabi ki bir mino'nun siyah gülü değil ama sanırım ondan sonra gelebilecek bir hüsnü arkan kitabı.
    bir de "yemin kasem olsun" diye bir deyim öğretti bana.
  • hüsnü arkan'ın gülhisarlı terziler romanı, hafta sonumu beklenmedik bir huzura teyelledi. sisin içinde küreksiz bir kayık gibi hissettim kendimi. olduğum yerde durdum, terziler sessizce etrafımda ilik açtı, sabunla kumaşı ölçüledi, beyaz ipliği çıkarıp makineye pembe iplik taktı. her birinin öykülerine tutunup suyun üzerinde kaldım. roman bitince, hafif bir yel kıyıya yüzdürdü sandalımı. ayaklarım toprağa değsin hiç istemedim.

    sayfa 175'ten bir alıntı: "insan yavaş yavaş yok olduğunun farkına varabilmeli, ölüme alışabilmeli. başkalarının hayatlarına değer vermeyenler, kitaplardan öğrenmeyenler bunu beceremez. ölüme hazırlıksız yakalanırlar. birden. araba çarpmış köpek gibi."
  • hüsnü arkan'ın son romanı.
  • dün akşamüstü başlayıp, 100+ sayfa okuduğum kitaptır.

    bir hüsnü arkan standardı olarak akıp gidiyor kitap.taşra sıkıntısını bu kadar güzel anlatabilmesi, küçük insanların büyük umutlarını, hayallerini, beklentilerini çok güzel aktarmış kitap.

    finalden sonra editlerim :)
hesabın var mı? giriş yap