• bir tür kendini refresh etme yöntemi. yapılan kötülüğün farkındalığıyla kendini yeniden programlama olayı. aaslında pedere de ihtiyaç yok. nitekim son sürümde insan tek başına istiğfar eder.
  • kendime yetecek kadar dini inancım var, şükür. hristiyanlık özelinde konuşursam, çok vakıf olmadığım günah çıkarma eylemi beni en çok cezbeden yönlerinden biri bu dinin. cezbeden yanlış anlaşılmasın, tabii ki seninki daha şöyle benimki daha böyle tadında yaklaşmıyorum konuya; "inanç özeli" deyip uzaklaşıyorum bu karşılaştırmadan...

    kısa yoldan sadede gelme vaktidir: insanın yaptığı kötülükleri inandığı dinin bir temsilcisi üzerinden yaradan'ı ile paylaşıp rahatlayabileceği düşüncesi hoşuma giden. yaradan ile paylaşmak uhrevi, peder'e anlatmak dünyevi kısmı bu olayın. tıpkı kendi çapımda inançlı olup da dünya'dan bihaber yaşamadığım gibi; girift... işlenen günahı yakinen tanıdığın birisine de anlatabilirsin elbet, bu yolu da tercih edebilirsin. sana destek olurlar, olamazlar orası ayrı. yanlışını arkadaşınla, eşinle dostunla paylaşırsın, günah kısmında ise her ne kadar destek olmaya çalışsalar da bana göre bir ayağı aksıyor bu denklemin. orada bir "bilinmeyene" ihtiyaç duyuyor insan. yapılıyor mu, yapılmışı var mı, dinen caiz mi bilemem, imamlarımızın da bu misyonu karşılamasını isterdim. aman ha, kesinlikle dedikodu olayı değil burada bahsettiğim durum. temel-dursun fıkrası konseptinin dışında değerlendirilmeli bu isteğim. camilerin, dini vecibeleri yerine getirme mekanı olmasının yanında her daim doğru yolu gösterecek kılavuz kişilerin meskeni olmasını dilerdim. günümüzde suistimale çok açık olduğunun farkındayım bunun, kime içsel sıkıntını anlatsan 'seni bizimkiler paklar' diyerek kendi yedek kulübesine alma eğilimi içine girişebilir. mevzu bahis kılavuz kişiler gerçekten "aziz" olanlar; anlatılanları din penceresinden değerlendirmekle kalmayıp herhangi bir yanlışın karşısında doğru olanı kah sadece dinleyerek kişinin kendi yanlışını bulmasını sağlamalı, kah kutsal sözleri, hareketleri günümüze uyarlayarak yaşanmasını öğütlemeli.

    farkındayım, ütopik olduğu kadar da saçma belki. demem odur ki hani tamam, inanç allah'la kulu arasındaki din çekimi birimidir dersek bu günah çıkarma olayı -dolayısıyla peder veya imam- anlattığım reaksiyondaki katalizör madde oluyor bana göre; bir çeşit enzim. yalnız aynen de enzim diyerek işaret ettiğim gibi peder veya imam da karşısındaki kul ile reaksiyona girip kendini bozmadan, duyduğu "günahları" başkalarına anlatmadan çıkarsa bu süreçten işte orada güzel bir tepkime oluşabilir inanan için, böyle olmazsa yalan o iş!
  • göt eğlendirip suçu şeytana atmak
  • seni arayan arayan arayan ve arayan arkadaşlarına yaptığın vefasızlığı affettirmek için tümünü tek tek aramak olur bazen.
  • türkiyede kiliselerin olmadığını zanneden insanları bize göstermiş eylemdir. ha müslümanlıkta demek istemiştir bu insanlar fakat temassızlık sonucu becerememiştir.
  • http://i.imgur.com/xe0kryw.jpg
    - "ayna da çatlar bir gün 40 yerinden ama gördüklerinden değil, gördüklerine dayanamadığından."
  • birinin işlediği bir günah var ve sen onu çıkarıyorsun, çok fantastik.
    yine de çıkaran ve çıkarılan inandıktan sonra oluru var.
    inanç sonuçta.*
  • birazdan kiliseye giderek gerçekleştireceğim eylem. pazar sabahına ziyadesiyle günahkâr başladım. eğlendik, güldük ama şimdi günah çıkarma zamanı. bundan sonra hep kötülük yapıp sonra da gidip günah çıkaracağım. papaza her şeyi anlatacağım.

    hristiyanlık çok güzel, gelsene*?
  • hayattaki saçma-sapan gerekliliklerden biri. bakın gereklilik diyorum. süperego'yu korumak önemli. denge önemli. 3'lü dengeyi.
hesabın var mı? giriş yap