• psikoloji bölümü mezunu değilim (en azından şuan için) ancak aidiyet hissi gereği bu kadar rağbet gördüğü kanısındayım. yapılan olay hayatında hiç toplantıya gitmemiş bir kişi teşkilat sayesinde toplantıya katılıyor değer görüyor. bir grubu çevresi oluyor. kendisini ait hissediyor. ilkokul yıllarında takımıma daha bağlıydım daha fanatiktim.aidiyet hissim vardı. zaman geçti bunun yerini başka şeyler aldı.gerçek hayatlar belki de.
  • ahlaklı ve dindar olmalarıdır.
  • halkımız saf temiz kalpli bir halk, dini duyguları yüksek olan bir halk. ve karşılarında 4 lider var. birisinin cuma namazına gittiğini sağır sultan bile duyuyor, diğeri alevi bir lider(eleştirmiyorum), diğeri cumaya gidiyor ancak gittiğinin reklamını yapmıyor, diğeri de pkk'ya hizmet ediyor.

    kendinizi anadolu da düşleyin. dini bütün birisiniz ancak siyaset hakkında fazla bir şey bilmiyorsunuz. bugüne kadar gelen hükumetlerden öyle ya da böyle bezmişsiniz. ekonomik olarak dardasınız ama daha da darda olma ihtimaliniz var. hangi yapıyı seçersiniz?

    ahlakla ve dinle alakası da yok aslında. çünkü ak parti ahlaksız bir parti. recep tayyip erdoğan'ın yeğeni 40 kilo uyuşturucuyla yakalandı kullanıcıyım dedi yırttı, recep tayyip erdoğan'ın oğlu arabayla birisini ezdi üstü kapatıldı, egemen bağış bakara suresi çok makaradedi, 4 bakan yolsuzluk yaptı. elindeki saati gördüğümüz halde o saati bana vermediler bile dedi. cami yıktı diye ismet inönü'ye iftira attılar ama ak parti cami yıktıktan sonra "yol için camide yıkılır" açıklamalarını halk duymadı.

    yani akp'de ahlakta dinde çok fazla yok. seçim için umreye giden bir adam var bu bile ahlak etik dışıdır. umreye gitmesi güzeldir ama hep seçim öncesine denk gelmesi umrede allah'tan çok seçmeni düşündüğünü gösterir ve bu dinimizce yanlıştır.

    büyük neden ekonomiyi ak parti öyle yada böyle ayakta tutmuştur. kemal derviş gibi kendilerinden olmayan bir liderin politikasını devam ettirmişler ve bu politikayla başta kalmışlardır. ekonomi bir batsın ahlakta dinde kalmaz. bizim ülkemiz böyle bir ülke maalesef.

    daha binlerce sebep sayılır. çaresi ise chp ve mhp'nin başına kucaklayıcı iyi liderlerin gelmesi ve saadet partisinin, büyük birlik partisinin televizyonda daha fazla gözükmesidir.
  • büyük çoğunlukla belediyecilik çalışmaları olarak gözükse de aslında tutunacak bir muhalefet bulamamalarıdır
  • genelde aileleri için düşünen bir alfa ya sahip olmalarıdır. alfa camiye gider, daha büyük alfa dan gelen emirleri sorgulamadan kafasına yazar, yeşil ticaret devam eder,
    çoluk çocuk akp li olur.

    işitmemeleri, okumamaları, sorgulamamaları ve buna karşı çıkacak bir muhalefetin olmamasıdır.
  • akp'nin propaganda ve medya gücüdür.

    15yıldır iktidarda olup, onlarca yanlış politika izlenmelerine rağmen hatalarını medya sayesinde çok rahat örtbas edip 3. köprü, marmaray, avraysa tüneli, duble yollar vs. şişire şişire aktarmaları sayesinde kendilerine (özellikle rte'ye) halkın büyük bir sevgi duymasını sağlamışlardır.

    bu nedenle akpliler her fırsatta "halka soralım" "milli iradenin üstünde güç yoktur" cümlelerini kullanır. çünkü adamlar ne olursa olsun seçimi kazanacaklarını biliyorlar.

    ben hala "seçimle gelen seçimle gider" "halk bunların hesabını sorar" kafasında olanları anlamıyorum. bu ülkede yıllardır özgür ve adil seçimler yapılmıyor ki demokrasiye inanalım...

    (bkz: democracy is so overrated)
  • liderlerinin ezan okuyabiliyor oluşudur.
  • (bkz: pragmatizm)

    onların verdiklerini şimdiye kadar kimse vermedi... ödül-ceza prensibi.

    hayırlı analizler.
hesabın var mı? giriş yap