• şu hayatta atacağınız her adımı hapse girmemek için atın.

    türkiye gibi bir ülkede hakim karşısına çıktığınızda tüm özgürlüğünüz hakimin iki dudak arasında kalır.
  • neden bilmiyorum bu korkuyu küçükken çok hissederdim ben. birinin tüm özgürlüğünü elinden alma, sevdikleriyle görüşememe düşüncesi çok ağır gelmişti herhalde. hatırladığım ilk kabusum çocuk yaşta hapse girmemdi artık ne kadar kafayı bozduysam. ya anaokulda ya da 1. sınıfta falandım. iki gün önce gördüğüm rüyayı hatırlamam ama bu kabusu tüm detaylarıyla hatırlıyorum hala. rüyada dışarıdayken canım çok dondurma çekmişti, sokakta dondurma satan birinden dondurma çalmıştım ve hapse atılmıştım*. sonrasında çocuklarla dolu karanlık bir hapishane odasına bırakıldığımı hatırlıyorum, bırakın annemi göreyim diye ağlarken uyanmıştım ve gerçekten de ağlamıştım. neden bilmiyorum küçükken çok korkardım bu hapiste olma duygusundan. eski de olsa bu düşüncelerin altında yatan sebep ne diye de merak ediyor insan ister istemez. ailemde ya da etrafımda hapse giren biri de yoktu hiç, 6 yaşımda suça meyilli biri de değildim ki korkayım hapse girmekten*.
  • kanundan suçlu degil masum vatandaş korkuyor. suçlu biliyor ki çok bir şey yatmayacagim, paşalar gibi yatar cikarim.

    dahası hapse girmek korkunç bir şey olarak görülmüyor. çevrede içeri giren dostlarınız varsa bilirsiniz, amaan içerde bir şey yok kafasında oluyor çoğu.

    dahası, daha şeytan olarak çıkıyor iceriden. daha donanımlı daha bilgili daha çok görmüş geçirmiş.. .
hesabın var mı? giriş yap