• türkiye'deki çerkeslerin de bildiği bir kavramdır hatiyako. gerçi bu da popülasyonun %4ünden fazlası değildir. ceug'u idare ederler hatiyakolar; ama, bu hiç de kolay bir iş değildir. kendisi de idarecidir zaten, sonuçta ceug-thamadesine bağlıdır. thamadeler, ceug-thamadesi ile beraber hatiyakoyu seçince, eline, biraz üzerliğe benzeyen, süslü bir çubuk verirler. buna da hatiyakobaş denir. artık yetki tamamen hatiyakoya geçer. nısashecegu(gelin alma düğünü gibi tercümesi var) boyunca bu çubuk onda kalır. nısasheceug esnasında evin önüne gelin almaya gelen erkekler "ya gaffaro" diye başlayan bir çerkes ilahisi okurlar. hatiyako da evin önünde hazır bekler ve önde pşıneler ile gelen kafileyi oyun alanına hızlıca yerleştirir. bu esnada zaten adiga nısa adlı ağır bir ağıt çalar pshinevalar, insanların yerleşmesi için vakit olur. burası düğün alanı değil, sadece biraz dans edilecek olan yerdir.
    hatiyako, herkesi iyi tanımak, aralarındaki akrabalık ilişkilerini çok iyi bilmek durumundadır; ki yakın akrabalar karşılıklı oynamasın. haynap denen bir olay var ki, olur da iki kuzen falan karşılıklı oynarsa ondan bahsedebiliriz. bu arada, iyi tanımak demişken, en iyi haliyle 500 kişiden falan bahsediyoruz burada. *

    ceug'u, ilk olarak şagarey başlatacağından, misafirler üstünde ilk baskı da kalkar. şavo'nun yoğunluğundan ötürü bu iş de genelde hatiyakoya kalır. wuic ile başlayan ceugda, ilk oyunu bazen hatiyako açar (vakti olursa bir şagarey açar).
    mesela gene hatiyakonun mesul olduğu en önemli iş, psetlukh kısmıdır. burası çok önemlidir, kan çıkar yoksa allahıma. bir gencin gözüne kestirdiği bir kadın varsa, hatiyako gencin o kızla oynayacağından emin olur. zira kadınlar sıra halinde, erkekler düzensiz çıkarlar oyuna. gene aynı şekilde, erkek tarafından aldığı duyumları, kadın tarafına iletmekle yükümlüdür. hepsini de aynı anda yapabilmelidir.

    şavo demişken bu arada, bunlar da damadın sağdıcıdır bir nevi. üstlerine şarkhon adı verilen, özel bir giysi giyerler; kadınlara ise ahtarpa giydirilir -ki, hastasıyım- ve daha uzun, bir nevi pelerin gibidir. giydirilir derken de ciddiydim, kişi bunu kendi giymez, birisi giydirir.
    gene türkiye diasporasındakiler pek bilmez ama kfar kama'dakiler bilirler (belki de yöreselleşmiş bir gelenektir), çocuklar erişkin sayılabilecek bir yaşa erdiklerinde, iki ucuna sülale damgası işlenmiş şarkhon hediye edilir ve bu şarkhonu kişi o günden sonra, önemli günlerde üstünde taşır. hatiyakonun giydiği şarkhon, ceug için özel olarak işlenmez, ona genç yaşında, baba tarafından bir akrabası tarafından işlenip giydirilmiştir zaten. kadınlar nişan günlerinde ahtarpayı üstünde taşırlar mesela. çocuklar bile giyebilir bunu. arap gibi çocuğunuza sünnetlik giydireceğinize, şarkhon giydirin mesela. neyse, bir hatiyakodan nerelere geldim. too much kültür for today. baydım.
  • çerkeslerde düğünü* idare eden kişidir.
hesabın var mı? giriş yap