• hiç bir anlamı olmayan laflar topluluğu gibi görünse de aslında bi nevi genel kultur.
  • gizli veyahut ozel bir konusmanin ortasinda odaya dalip
    "siz ne konusuyosunuz bakiim?" sorusuna genel olarak verilen cevap
  • (bkz: biricik suden) ile akraba olması muhtemel şahıs.
    pazar gecesi otuzbir televolelerinde çok çıkar.
  • yedi numara ekibinin bu sezon sahneye koyduğu* tiyatro oyunu. (gülden güney, ayça mutlugil ve tuba erdem ekipteki oyunculardan bazıları.)
  • kısmen doğuştan gelen bir yeteneğe, kısmen de kendini geliştirmeye bağlı, bu aralar eksikliğini çok hissettiğim bişi havadan sudan konuşabilmek.
    galiba ben pek yetenekli değilim, annem babam da özellikle başarılı değil bu konuda, bana da bişi öğretememişler. bugüne kadar gördüğüm en iyi örneği, eski bi iş arkaşımı izleyip öğrendiklerimle bi yerlere varmaya çalışıyorum ama genellikle olmuyor. başka zaman, başka konularda laf yetiştirmekte hiç de zorlanmam halbuki...
    mesela taksici abi "az önce evcil bi güvercin buldum, çok acıkmış çok da susamış, aldım önüne su koydum hemen, bizim bi arkadaş besliyo bunları, ona vericem" diyince, cevaben diyecek bişi bulamıyorum ben. "yaa, aaa, hmm" demekten öteye gidemiyorum. ya da aynı gün başka bi taksici amca "sen benim yeğenime çok benziyosun, o karadenizli" diyince bakakalıyorum.
    hadi bunlar neyse de, benzer diyaloglar işyerinde olunca daha bi zor oluyor. patron gelip benzer şeyler söyleyince, suratına salak salak bakmak dışında bişi yapabilmeyi çok istiyorum bazen.
    acaba bi kitabı filan var mıdır bunun?

    ayrıca (bkz: small talk)
  • aziz nesin'e ait ve ilk baskısını 1958 tarihinde yapan kitabın adıdır.

    kitabın ilk sayfasında okurundan bilgiler var. naif el yazısıyla atılan tarihe bakılırsa; abim henüz bir yaşındayken, benim de doğmama daha dokuz yıl varken okunmuş. hem de eski istanbul'un sonlarına doğru tam da o istanbul'da annemin okuduğu kitaplardanmış.

    ve o sararmış, yıllar önce ilk okuyan kişi annemden bana kalan kitaplardan olmuş.

    üstelik o kadar güzel bir kitap ki... dün akşam bir solukta okudum. fakat okurken ilk okuyucunun da kitabın eşlik ettiği günleri düşünmeden edemiyorsunuz.
    ve içine tarihi attım: png adana 31/10/2011

    aziz nesin huzurla uyusun, benim çocuk da bir gün mutlaka havadan sudan okuyacak.
  • uçakla sudan üzerinden geçerken karşımıza çıkan manzara.
  • cok güzel bir podcast, ilginc ve entersan konular hakkinda konusuyorlar. sali günlerini sabirsizlikla bekliyorum. gercekten tavsiye ederim!
  • akademisyen hande ve fotoğrafçı mehmet çiftinin sunduğu podcast'ler. çok eğlenceli, akıcı ve eğitici havadan sudan muhabbet ediyorlar. podcast'larına rastlayıp 2 gündür peşi sıra dinliyorum. ilk bölümlerinde çok heyecanlılar. 13 dakika süren podcast'ın ardından 2 gün aradan sonra tekrar kayda girip 30 dakikayı tamamladılar.

    hande, yeditepe üniversitesinde öğretim üyesi. 40'lı yaşlarına yaklaşıyor. siyaset bilimi kamu yönetimi alanında dersler veriyor. kamu yönetimine giriş, türk kamu yönetimi, ab’nin türk kamu yönetimine
    etkileri, sosyal bilimlerde araştırma yöntemleri, vb. dersleri veriyor. gırtlaktan konuşuyor ve bazı kelimeleri başka bir ağızla söylüyor. bu doktorasını fransa'da yapmasının da etkisi olabilir. bazen konuşması gülse birsel'in yaşlı kadın taklidi yaptığı gibi oluyor.

    mehmet, teknoloji endistürisinde çalıştıktan sonra, reklam fotoğrafçılığı yapıyor.

    mehmet turan'ın kişisel hesapları;
    http://www.35milimetre.com/
    https://www.behance.net/35milimetre
    https://www.instagram.com/mturan/
    https://twitter.com/35milimetre
    https://www.facebook.com/mehmet.turan.5059601

    hande turan'ın kişisel hesapları;
    https://www.facebook.com/hande.tek.71?pnref=lhc
  • iyi niyetli, sevecen insanların sunduğu podcast.
    aynı zamanda chp nin %25 e çakılı kalmasının da sebebi.

    gezi de nasıl akp liler, ölenlerle ilgilenmedi umrunda olmadıysa,
    burda da darbe sonucu ölenler chp li olmadığı için pek umurlarında değil .

    akp ve chp lilerin ortak noktası olması da ilginç. "karşı taraf umrumuzda değil."

    bu haftaki podcastin başındaki bilgilendirme notu da oldukça amatör olmuş. hande'nin haberi yokmuş izleniminde . kocanın karısını savunması çekirdek aile yapısı açısından güzel ama podcast açısından amatörce olmuş. itunes bu yüzden mi ana sayfadan kaldırdı acaba. bu kadar hızlı reaksiyon alması zor. belki de geçen haftaki konudan dolayı çok kişi takip etmeyi bıraktı. bilemiyoruz.

    not: iki hafta önceki podcasti tekrar dinledim ilgili kısmını, ölenler hakkında herhangi bir taziye, üzüntü, başsağlığı bilgisine erişemedim, eğer yanılıyorsam bu entry kendi kendini yok edecektir.

    (bkz: gel gel ne olursan ol yine de gel)
hesabın var mı? giriş yap