• bir araştırma esnasında gözlendiklerinin farkında olan deneklerin doğal davranmayışları olarak açıklanır bu etki.
  • (bkz: bbg)
  • zaman etüdü ya da ecnebi ismiyle time study yapanların en büyük baş ağrılarından biridir. örneğin üretim hattında çalışan biri göze girme amacıyla normalde olduğundan daha hızlı çalışabilir ya da standart belirleme amacındaysanız daha sonra yönetim tarafından kastırılmamak için kasıtlı olarak yavaş çalışabilir.
  • hawthorne calismalarınn temelinde yatan mantık esasında, izlendiklerini bilen kisileri iyi isleri yapmaya motive etmek oldugundan bu calismaya kaynak olan deneklerin calismalarinda ivmelenme olması normal karsılanmaktadır. ivmelenme grafigindeki anormal yukselis ya da yapılan isin prosesine uygun olan standartların altında bir durum soz konusuysa sıkıntı dogmaktadır.

    fakat genel olarak calisan grupları bu durumu cok da sallamayıp, kendi standartlarına uygun calismakta cayini kahvesini icmektedir. o yuzden genel gecer dogrular gozlemlenemiyor olsa bile mevcut is yerine uygun sonuclar ortaya cıkmaktadır. tabi yapılan isin kalite yonetim sistemi ve proseslere uygunlugu da bu calismayi disaridan denetleyecek faktorlerdir.
  • endüstri psikolojisi tarihi bakımından büyük önem taşıyan hawthorne araştırması, 1927 ile 1932 yılları arasında harvard üniversitesinden bir grup psikolog tarafından chicago yakınlarında hawthorneda western electricte yapılan ve grup dinamiklerine dikkati çeken ünlü bir çalışmadır.

    araştırmada ilk olarak çalışma koşulları, örneğin aydınlanma düzeyi ile verimlilik arasında pozitif bir ilişki olduğu saptanmıştır. ikinci olarak iki değişken arasında ters yönde ilişki aranmış ve aydınlanma düzeyinin azaltılmasına rağmen verimliliğin yine arttığı saptanmıştır. bu sonuçlar grup olgusuyla açıklanmıştır.

    buna göre, işçilere gösterilen ilgi, onların moral düzeyini ve öz saygılarını yükseltmiş ve bu duygu (örgüte gerekli bir insan olmaktan duyulan doyum), çalışanların, dış koşullardan bağımsız olarak işe yönelik motivasyonlarını korumaları sonucunu doğurmuştur.

    bir başka deyişle işçilerin, kendilerine dikkat edildiğini bilmeleri, randımanlarını artırmalarına yol açmış gibi görünmektedir. bu sonuç araştırmanın ilk amacıyla ilişkili olmamakla birlikte, çok önemli görülmüş ve bu olgu, hawthorne etkisi adıyla popüler olmuştur.

    daha sonraki yıllarda hawthorne etkisine yol açan koşulların neler olduğu konusunda pek çok araştırma yapılmış, ancak açık seçik bir sonuca varılamamıştır. dickson ve roethlisberger (1966), 17 faktör ve üç büyük ara değişken öne sürmüştür: inceleme konusuna özel olarak dikkat edilmesi, deneklerin bir araştırmaya katıldıkları bilincinde olmaları ve deneysel görevin yeniliği.

    daha yakın yıllarda adair ve arkadaşları (1989), hawthorne etkisini araştıran çalışmalarda bu üç boyuta dikkat edilip edilmediğini kontrol etmiş, fakat inandırıcı sonuçlara ulaşamamıştır. dikkate alınan koşullar, bu tür bir etkiye otomatik olarak yol açmamaktadır. sonuç olarak, problem ortada durmaktadır.

    (kaynak: http://ansiklopedi.bibilgi.com/)
  • yillar boyunca pek cok akademik arastirmada varligi kanitlanmistir. isin garip tarafi ise orijinal hawtorne arastirmalarinda toplanan verilerin daha sonra adamakilli incelenmesi sonucunda hawthorne etkisinin bulunamamasidir. hatta gavurlar bunun icin "there is no hawthorne effect in hawthorne data" derler. agizlarini yidiklerim..
  • müfettiş tarafından teftiş edilen sınıftaki -özellikle- öğretmenin ve öğrencilerin psikolojileri, bu etkinin sonuçlarıdır.

    ayrıca (bkz: ergonomi)
  • izlenmekte olan bünyenin gerçek kimliğini gizlemesi, sahte kimlikler üretmesi ve dahi çoğaltması.

    - hangi kanal?
hesabın var mı? giriş yap