• okuduğunu anlamadan gelişmiş okuma yetisine hiperleksi denir.
    otizmli çocuklarda da görülür. bazı çocuklar 2-3 yaşlarında kendiliğinden okumayı öğrenebilirler ancak okuduklarından bir anlam çıkaramazlar.
  • erken yaşta okuma becerisinin yanı sıra anlama güçlüğünün yanında eşlik eden nörogelişimsel sorunlara verilen ve benim de içinde bulunduğum duruma verilen isim.

    hiperleksik çocuklar genelde okul çağına gelmeden, çok az bir çabayla okumayı öğrenirler fakat okuduklarından pek bir şey anlamazlar, bu anlama güçlüğü ise zamanla kaybolduğundan çoğu zaman önem teşkil etmemektedir. bazı hiperleksikler üstün zekalı iken bazıları normal zeka katsayısı ile yaşamlarını sürdürebilmektedir.

    hiperlekside okuma becerisi genelde 1-3 yaşları arasında başlar.
    ailemin söylediğine göre ben 1,5 yaşımda okumayı sökmüşüm, okuduklarımı anlamaya ise 4-5 yaşlarımda başlamışım. hatta çok iyi hatırlıyorum: küçükken konuşamadığım için gittiğim rehabilitasyon merkezindeki yoklama kağıdında kendi ismimi okuyabiliyordum.

    tabii ki erken yaşta okuma becerisi ve anlama güçlüğü tek başına tanı sebebi değil, hiperleksiye eşlik eden bazı nörogelişimsel ve psikolojik sorunlar da bulunur:
    - kronolojik yaşından beklenenin çok üzerinde ve erken gelişmiş kelime okuma yeteneği
    - harfler veya sayılara büyülenmişcesine yoğun bir ilgi (hatta hiperleksikler matematiksel alanlarda da başarılı olabilirler.)
    - sözlü dili anlamada önemli güçlükler,
    - anormal sosyal beceriler, insanlarla uygun şekilde etkileşim kurma ve sosyalleşmede zorluklar
    - iki yaşına kadar normal gelişim gösterip, daha sonra gelişimde gerileme
    - ifade edici dili tuhaf bir şekilde öğrenme, manasını anlamadan cümle yapısını ezberleme
    - konuşmaları nadiren kendiliğinden başlatma
    - sağırmış gibi görünme, duyuda seçicilik sergileme
    - 5n 1k sorularına yanıt vermekte zorlanma
    - somut ve gerçek anlamda düşünme
    - soyut kavramlarla ilgili zorluk yaşama
    - rutine bağlı kalmaya yoğun bir ihtiyaç duyma, geçişlerde zorluk çekme, ritüelistik davranışlar sergileme
    - işitsel, koku alma veyahut dokunsal hassasiyet
    - kendini uyarıcı davranışlar* gösterme
    - kendine özgü, sıra dışı korkulara sahip olma
    - güçlü bir görsel ve işitsel belleğe sahip olma

    psikiyatrist darold treffert hiperleksinin 3 türü olduğunu söylemiştir:
    - tip 1 hiperleksi: genellikle nörotipik çocuklarda görülen tiptir, işlevsel herhangi bir sorun yaratmadığı gibi çoğu zaman teşhise ve tedaviye ihtiyaç bile duyulmamaktadır.
    - tip 2 hiperleksi: bu hiperleksi tipine otizm eşlik eder. teşhis ile birlikte tedaviye de ihtiyaç duyulabilmektedir. (bendeki hiperleksi türü de bu sanırım, çünkü bende de aktif otizm belirtileri var.)
    - tip 3 hiperleksi: bu tipte otizm belirtileriyle uyumlu fakat zamanla kaybolan belirtiler vardır.

    hiperleksinin normal karşılanması gereken bir şey mi yoksa tedavi edilmesi gereken bir bozukluk mu olduğu henüz bilinmemektedir. ayrıca hiperleksi tek başına bir tanı olmamakla birlikte yanında gelen otistik ve diğer nörogelişimsel ve psikolojik sorunların tedavisi de mümkündür.

    ---------------------------------------------------

    edindiğim bilgilerin kaynakları (ekşi sözlük'te yayımlanmak üzere kendi görüşlerimle birlikte düzenlenmiştir.):
    https://www.ozguroner.dr.tr/…/hiperleksi-nedir.html
    https://en.wikipedia.org/wiki/hyperlexia
    https://npistanbul.com/…4%b1%20%c3%b6%c4%9freniyor.
  • çocuğun, okul çağından önce ve çoğunlukla çok az bir çabayla okuma yazmayı sökmesi.
  • 4 yaşından önce kelimeleri veya cümleleri okuyabilen fakat bu cümleleri anlamlandıramayan çocuklar için tanımlanmış bir süreçtir.

    hiperleksi bir tanı değildir. otizm spektrum bozukluğuna sahip çocuklarda nadiren görülen bir özelliktir.
    hiperleksiye sahip çocukların çok büyük bir kısmı aynı zamanda otizm spektrum bozukluğuna sahiptir.
    otizm spektrum bozukluğu tanısı almış olan çocukların %5 ile %20'si kadarında hiperleksi görülmektedir. genelde bu oran, çocuğunda otizm şüphesi duyan ailelerde sanki hiperleksi varsa otizmli olma şansı düşüktür gibi bir algıya yol açar ama bu yanlış bir değerlendirmedir. aslında oran bize der ki; otizmli 100 çocuktan ortalama 5 ila 20 tanesi 4 yaşından önce okuma yapabilirken, kalan 95-80 tanesi bunu yapmaz/yapamaz.

    otizm spektrum bozukluğuna sahip çocuklar özellikle nesnelere, simgelere ve şekillere takıntı derecesinde ilgilidir. bu kısıtlı ilgi alanı içerisinde harflere ve sayılara duydukları ilgi zamanla gelişir ve kelimeleri akıcı şekilde okumaya başlarlar. aslında bu okumanın amacı kelimenin anlamını öğrenmek değil daha çok bir kod çözmek şeklindedir. bunu ayırt etmek için bir örnek vermek gerekirse bu çocuklar bir hikaye kitabını alıp da kitaptaki kedi ne yemiş, ne içmiş, sonra nereye gitmiş şeklinde bir meraktan okumazlar. "kedi miyavladı" gibi düz bir okuma yapar ve bunun ne anlama geldiğini umursamaz veya okumayı kitabın farklı farklı sayfalarından rastgele kelimeler veya cümleler seçerek yaparlar. televizyonda "son dakika", "show tv", "hava durumu" vb. gördükleri ilgi çekici yerleri okurlar. sokakta giderken dükkanların reklam tabelalarını okurlar.

    tip2 ve tip3 olarak ifade edilen hiperleksi, aslında otizme sahip çocuklarda görülen bir olgudur. dolayısıyla erken okumaya otizm spektrum bozukluğunda görülen belirtiler de eşlik edecektir. yani sosyal iletişimde zayıflık, konuşma gecikmesi veya konuşmada anormallikler, rutin davranış isteği, göz temasından kaçınma, isim olarak seslendiğinizde cevap vermeme gibi durumlar da görülecektir.

    hiperleksiye sahip otizmli çocukların zeka seviyesinin normal veya normalin üzerinde olduğuna dair çeşitli bulgular vardır. bu da otizm spektrum bozukluğundan nispeten daha az etkilendiklerini göstermektedir. gelişimleri için önemli bir ayrıntıdır.

    tip3 olarak adlandırılan grupta zamanla otizm belirtileri kaybolmaktadır.

    otizm henüz tıp dünyasının net olarak çözemediği, herhangi nesnel bir yorum yapamadığı, gözleme dayalı bir tanıdır. dolayısıyla yukarıda çeşitli kaynaklardan derleyerek yorumladığım bilgiler kesinlik içermez.
    her çocuk ve tanı içerisinde kendisine özgü değişkenler barındırır. burayı okursanız ve benzer durumları çocuğunuzda gözlemlerseniz endişelenmenizi istemem. ama şüpheci bir bakış açısıyla takip edip şüphelerinizi artıran durumlarla karşılaşmanız durumunuzda ne kadar erken bir uzmana gösterirseniz çocuğunuz için en iyisi o olacaktır.
  • hiperleksisi olanların çoğunluğu ileri zekalı değildir. hatta eğer hiperleksinin yanında başka bulgular da varsa altından yaygın gelişimsel bozukluk çıkabilecek durumdur. maalesef yaygın gelişimsel bozuklukların çoğunluğunda, her zaman olmasa da, değişen derecelerde zeka geriliği vardır.
hesabın var mı? giriş yap