aynı isimdeki diğer başlıklar:
  • müzik dediğin şey eğlenmek, neşelenmek için dinlenir. böylesine muhteşem bir müzik tarzına sözlüğün bu kadar az ilgi göstermesi cidden çok ilginç. nasıl eğleniyosunuz lan siz? ya da daha önce hiç eğlendiniz mi ?
  • dinlemeye başlayın, ufak bi işiniz mi çıktı koyun kulaklığı kenara çalsın o, gelin 5 dk sonra takın geri hiçbir şey kaçırmadınız.
  • 80lerin ortalarina yakin ortaya cikan elektronik müzik türü. ismi 1977'de acilan chicago'nun efsanevi club'i the warehouse'dan gelir. ilk house plaklari (örn: jesse saunders*, frankie knuckles*, marshall jefferson*) 84-85 yillari arasinda, frankie knuckles'in djliginde bu club*da donmeye basladi. 85'den itibaren ucuzlayan ve yayginlasan sequencerlar ve drum machineler (en bilineni roland tb 303) ile yapilan plaklar sayesinde iyice populerlesti ve chicago clublarinin cogunda calinmaya basladi. ayni yillarda igiltere'de de coktan kesfedilmis, fakat genelde gay clublar'da calindigi icin gay muzigi damgasi yemis ve bi sure underground kalmistir. bu yillarda dj international tour adi altinda ingiltere'ye gelen amerikali house djleri*** sayesinde scene hareketlenmeye basladi. 86'da steve hurley'in jack your body parcasiyla uk'de bir numara olmasi ve ingiliz djlerin house'a yonelmesiyle iyice yayginlasti. ayni yil ingiltere'den ilk house plagi cikti ve 88'de summer of love ile birlikte patlama yasadi. 88 yazinda duzenlenen raveler ve sonraki yillarda duzenlenen partiler ile ingiltere'yi aşıp avrupa'ya yayildi. gunumuze kadar iyice gelisip populerleserek, en cok calinan ve dinlenen dans muzigi türevlerinden oldu. deep, tech, progressive, funky, tribal gibi alt türleri var. ciddi fanatikleri olan bi müzik türü ayrica.
  • direk beyne akan bi muzik turu.
  • "not everyone understand house music, it's a spiritual thing"

    eddie amador,1998
  • bu müzik türünü tanımlayabilmek için öncelikle müzik nedirden başlamak gerekir. nedir müzik, duyabildiğimiz ve belli bir harmoni içerisinde düzenlenen seslerin bünyede yarattığı etkileşimlerdir. bu harmoniyi en iyi kimler yakalıyordu; mozart, beethoven vb ama adamların enstrümanları kısıtlıydı. enstrüman sayısı arttıkça müzikten alınan lezzet artıyordu. buraya kadar hep somut müzikten ve gerçek enstrümanlardan bahsettik. elektro ve tekno alanlarındaki gelişimle birlikte soyut müzik diye birşey ortaya çıktı, buradaki sınırsız hareket alanı duygu durumuna çok farklı yönlerden hitap edebiliyor. trance müzik dinlerken farklı dünyalara kayıyor insan, bu müziğin gerçeklikten uzaklaştırdığını söyleyebilirim. bu durum da her zaman dinlenebilir bir tür olmaktan çıkarıyor elektroyu. house music ise somut ile soyutun karışımı bir tür. somut ses düzlemine yeni bir boyut eklenerek yaratıcılığın önü açılmakla birlikte gerçek sesler bu türü sürekli dinlenebilir kılıyor. herhalde müzikte en uç noktaya bu türle ulaşılabilir.
  • yaşadığımız çağın gerçeğidir, alıştırın artık kendinizi! birgün herkes house dinleyecek ve isteyecek. bu dönüşümü pek çok ülke tamamladı , türkiyede emin adımlarla ilerliyor.
  • yakın bir arkadaşımın yorumuna göre house music, evde dinlenmeye uygun, konu komşuyu rahatsız etmeyecek türden müziklerdir.
  • moral bozukluğuna iyi gelen türdür. ben ki asırların melodic death metalcisiyim, böyle bir kafa yok. dinleyin, dinletin.
  • başlık altında verilen linklerin çoğu g-house, future house, deep(deep olmayan paçoz piyasa) house parçalara aittir.
    zamanında chicago'da warehouse adlı gece kulübünde frankie knuckles tarafından ilk örneklerinin çalındığı, mekan isminden dolayı house music olarak anıldığı rivayet edilir. bir zamanlar sadece gay kulüplerde çalınan bir tarzken 2000lerde axwell, bob sinclair gibilerin el atmasıyla popüler bir kimlik kazanmış ve sonrasında tekrar popülaritesini yitirmiştir. tabi bu bahsettiğim classic house yani gerçek house music için geçerli olan bir durumdur.

    eskiden severek çaldığım benim için lifetime favourite bir örneği için :
    atfc ft. lisa millett - bad habit https://youtu.be/luf3pke9bl8
hesabın var mı? giriş yap