• ruhumda derin izler bırakmış,canlar kitabının yazarı. bir vesileyle yeniden haberdar olduk kendisinden.

    (bkz: http://www.mostargonulluleri.org/…ails.php?y_id=383)
  • tertemiz bir türkçe'yle hikayeler yazan güzel insan. silivri'dir mekanı, çerkez'dir sonuna kadar.

    http://www.hulusiustun3.blogcu.com/
  • "1974 doğumlu. silivri lisesi ve istanbul üniversitesi hukuk fakültesi mezunu. serbest avukatlık ve kamuda hukuk müşavirliği yaptı. işi okumak yazmak, evli iki çocuk babası… silivri’de mukim.

    sahili yosun kokan kasabadan, eski bir istanbul evinin taş döşeli avlusundan,
    kaf dağından, rumeli’nden, adalardan,
    tarihin kuytusundan, coğrafyanın unutulmuş diyarlarından,
    türkçe’ye duyduğu sevda ile, şen şakrak bir rumca, vakur bir çerkesçe ile…
    herkesin kalbine giden yol ona malum…"

    kişisel sitesi için; [http://hulusiustun.net/ http://hulusiustun.net/]
  • pek çok yazısını beğeniyle okuduğum, ekser efkarına yürekten katıldığım bir entelektüel. birikimiyle saygıyı hak ediyor. ancak kendisini nezaket kuralları dahilinde eleştiren insanlara dahi kendisinin saygısı yok. her şeyi herkesten çok bildiği inancında maalesef. eleştiriyi mantıklı argümanlarla yanıtlayamadığında ad homineme başvurabiliyor.

    şimdi şuraya edit gelecek: bu entry sosyal medyada mumaileyh tarafından görülmüş ve paylaşılmış. tabi etrafında da bir yorum çemberi dönmüş. bizzat gördüğümde yüzümde tarifsiz gülümsemeler belirdi. itiraf etmeliyim ki, tebdil-i mekan dolaşmak müthiş bir his. bazen de bu durumla, defakto oluşmuş bir şekilde karşı karşıya geliyorsunuz. bir anda bir gölge halinde buluyorsunuz kendinizi. o kadar leziz bir tadı var ki, son ana kadar seyre devam etmek ve "kara murat benim!" dememek için heyecanla dişlerinizi sıkıyorsunuz. bu tıpkı, insanın öz bedenini sözüm ona terk edip, kendisini ve etrafında konuşanları yukarıdan izlemesi gibi bir şey. bu sebeple inat etmiş, son ana kadar gözlüğümü yüzümden düşürmeyecek, takma burnumu çıkarmayacağım demiştim dün. ancak kendisi elbette kimliğimden aynı gün haberdar olmuş. (bizim camiada bunun bu kadar uzun sürmesi bile beni şaşırttı esasen) bununla birlikte bunu da kendisine saklamış. (en azından o paylaşımın altında paylaşmamış) bu da zarif bir davranış. paylaşım etrafındaki olumlu ve olumsuz yaklaşımlara genel itibariyle baktığımda mutlu oldum. zira yukarıda da belirttiğim gibi, kendisinin okuyucu kitlesi ya da hısımları da tıpkı kendisi gibi entelektüel seviyenin üst sıralarındaymış gibi görünüyorlar. bu da kendisinin aydın vasfının bir kanıtı olarak değerlendirilebilir.

    şimdi şuraya bir edit daha gelecek: en büyük aşklar nefretle başlar denilen hadiseye düçar olmak bize de kısmetmiş. neticede kendisini okudukça, düşün dünyasının derinlerine indikçe başka duygular yakaladı bizi. sersemledik. silkelendik. öfkelenip heyecanlandık. üç günlük dünyada çok sevdik onu. iyi ki var.
  • yakın tarihte mülaki olduğumuz "ağabeyim" olur kendileri.

    kalem erbabı, sözü sohbeti dinlenilesi güzel insan. kâh silivri'de mehtabı selamlar, kâh sahilde sevgilileri:

    --- spoiler ---

    sen de onu seviyoon muuu???

    --- spoiler ---

    tanita tikaram, türkan şoray, emel sayın, istanbul'un marulları, marmara'da nesli tükenen uskumrular, nihavend saz semai ve daha pek çoğu, ilgi alanları.

    kafkasya müfredatı da ondan sorulur istanbul sokakları da:

    --- spoiler ---

    bu şehrin sahilinde adımımızı atmadık bir mm' alan kalmış mıdır acep? gençliğimiz küpeşte, amiral bar ve alegro'da geçti.

    --- spoiler ---

    feysbuk takipçilerinin gözü aydın. nihayet akıllı telefonu var, watsapp'dan da kendisine ulaşılabiliyor. bizzat kitaplarını imzaladıktan sonra tanıştığımız günlerde başına talihsiz bir kaza gelmişti. işleri sebebiyle uzun hasbihal edemedik. yazdıklarını okuyacağız ve düşüncelerimizi, kendisine en yakın zamanda ileteceğiz inşallah. mahçup olduk biraz ama dur bakalım!

    burdan efendim
  • "turna fırtınası" isimli romanı yayınlandı, daha dumanı üstündedir, gidip bir kitapçıya baksam görürüm.
    umuyorum ki sosyal mecralarda yazdığı yazılar gibi sürüklesin beni.
    keşke bir de günlük ahvali değerlendirdiği yazılar yazsa, bir gaste olur, dergi olur.
  • başıma bir iş gelmeyecekse kendisini çok seviyorum.
  • fonda dikkati bozmayacak seviyede mesela bir ummu gulsum parçası eşliğinde zamanın akışını unutarak muhabbet edilebilecek ender insanlardan biri kendisi. ben ayak üstü sohbetler dışında henüz o şerefe erişemedim ama referanslarımız sağlam. ondan biliyorum.
    turna fırtınası kitabı çıktı çıkmasına da henüz kitaba ulaşamadık. okumasak da kalitesinden eminiz. hulusi üstün'ün kendisinden eminiz nitekim. hakkal yakin derecesinde (iyi) biliriz onu.
    bu kadar çer çöpün arasında doğru düzgün bir kalemden kaliteli bir eser çıkması öncelikle edebiyatımız, sonra biz okurlar adına sevindirici. kıymetini bilmeyenler utansın. lakin dediğim gibi kitaba ulaşamadık henüz.
    istanbul'a döndüğümde, ki daha uzun bir süre var, kitabını imzalı olarak isteyeceğim kendisinden. taa kasabaya gidip dayanacağım kapısına, belki kahve bile ısmarlar.
    tabi kendisi "o kadar bekleme ben imzalar gönderirim..." derse o ayrı. kahveyi sonra yine içeriz.
    böyle küçük sürprizleri sevdiğini biliyorum. *
    hasılı eksik olmasın.
    son olarak riske girerek kendisine şu şarkıyı armağan etmek isterim.
  • konuştuğu zaman kitap gibi konuşur kitap okuyorum sanırsınız. konuştukça başka başka alemlere alır götürür insanı. tanıştığım için kendimi şanslı bulduğum nadide insanlardan. allah muhabbetini daim ömrünü hayırlı ve uzun eylesin dediğim nevi şahsına münhasır abimizdir.
  • başıma bir iş gelmeyecekse eleştriye açık olmayan bir insandır kendileri. kendisine çok saygı duyduğumu belirterek bir soru yönelttim, bir yazısıyla ilgili kaynakları sordum ileri okuma için. kötü bir niyeti olmayan, herhangi bir açık aramayan bir üslupla, düzgün bir soru sordum. ve kendisini eleştirdiğimi düşünüp sert çıktı. kim bilir eleştirseydim ne derdi!
hesabın var mı? giriş yap