• atatürkçü olduğunu iddia eden ama yobaz olan birtakım dinci zihniyetlerin yanı yöresinde, dilinde ve kaleminde bir 'atsız ata'dır gidiyor. şimdilerde moda oldu herhalde bu, özellikle de kadınlarda söz konusu bu durum.

    arap kıyafeti giyen ve ileride giyecek olan kızlar, tutmuş türkolog yazar atsız'ın kitaplarından alıntı yapmalar, arkasından dua etmeler falan... komedi.

    ırkçılık, hatta bazısı da nefrete varan söylemlerle bunu yapıyorlar. sorsan ona, kendisi müslüman. halbuki hucurat suresinde, "şüphesiz, allah katında sizin en üstün olanınız, ırk ya da soyca değil, takvaca en ileride olanınızdır. şüphesiz allah, bilendir, haber alandır." deniyor. yobaz bir sağcı olmasaydınız, bunu kesinlikle bilirdiniz.

    tutarlı olmaları için, zihniyetlerini değiştirmeleri lazım. bilmeliler ki sağcılıkla atatürkçü olunmaz, yobazlıkla da atsızcı hiç olunmaz! işte bu böyledir.

    ne dinden anlıyorsunuz ne milliyetten anlıyorsunuz ne de desteklediğiniz bilim adamının fikirlerini biliyorsunuz. atsız ne diyor: "tanrı insan idraki dışındadır. kur'an, muhammed'in talimatıdır."

    fikrimizce doğru milliyetçilik anlayışı atsız'ın görüşü değildir, en doğrusu ve çağdaşı (bkz: atatürk milliyetçiliği)'dir ve olması gereken milliyetçilik anlayışı da budur.
  • atsız ata ve islam guzellemesi bir araya hiç gelmedi.

    "din arabın, hukuk sizin, harp türk'lüğündür " diyen adamın, islama bakış açısı da az çok belli zaten.

    buna rağmen dag 2 isimli filmi izleyip atsız ata'yı öğrenenler, ozan ünsal'ın osman öztunc'ün şarkıya çevirdiği şiirleriyle edebi yönünü farkedenler, şimdi de siyasal islamcı faydaciligiyla atsız ata'yı dini bütün müslüman ilan etme gayretine düştüler.

    "ıslamiyet türkleri değil, türkler islamiyeti yüceltti" diyen birisini, "arap muhammedin dini" olarak tarif ettiği ve daima uzak durduğu, üstelik akla mugayyir bulduğunu da her fırsatta söylediği halde, sadece bir sohbette görüşleri inatla sorulması üzerine "milletimin dinidir saygı duyarım" dediği için müslüman olarak tarif etmeye çabalamak, türkçü turancılara, türk ıslamcıların asla izah edemeyeceği bir konudur. nihal atsız müslüman olmadı. ölmeye yakın müslüman oldu lafzı ise hitleri de gizli müslüman ediveren kafanın üfürmesi..

    türk kılıçla doğar, kılıçla ölür. bu kanında vardır. hep vardı, hep de var olacak. bu yetiyi din kazandirmadi. din için silahsız adam kesmek, kalbini cigerini sökmek türk'te olmadı. onlarca din, binlerce mezhep; ilanihaye türk savaşçı doğar , ölür.

    türk'ün kültürünü iyi bildiğini iddia edenlerin, arap kültürüne bulanmış olmaları ise ayrıca acı. osmanlı kültürü bile arap kültürü ile yagmalanmamis, türk kendi dinini, kendi bildiğince yaşamış, kimseye de eyvallah etmemiştir. şeker bayramı diyen adamlar neticede.. atsız ekolu osmanlı hayatını iyi bilir. türk'ün osmanlı boyunca arapla asimile edilemedigini de iyi bilir. osmanlı ile siyasal islami aynı kefeye koyan beyinsizler ise bunu asla anlayamaz. osmanliyi kizil börkluler kurdu, padisahlar içki içerdi, ağaca caput, mezara mum dikerdi deyince conta yakar..
  • ondan güzel şiir yazıp gönüle dokunan yoktur sadece bunun için bile sevilir.
  • ölüm yıl dönümünde ekşi'de anılmadığını gördüğüm büyük türkolog, tarihçi, yazar ve şair. türkçülüğün ve turancılığın en uç ve radikal isimlerinden olan türk ırkçısı.
    ruh adam gibi türk edebiyatının müstesna güzellikte bir romanını yazmıştır. "pis faşist -.-" denir pek bilinmez, bilinse de okunmaz yadırganır. ama hangi görüşten olunursa olunsun okuyup da pişman olan görmedim çünkü siyasî bir roman değildir.
    "mutlak seveceksin beni bundan kaçamazsın"
    şiirleri pek parlak olmasa da pek çok güzel şiiri vardır, siyasî ya da askerî olmayan dokunaklı şiirleri çok ince düşünülüp yazılmıştır.
    "yaşarken öldüm, ölürken yaşadım
    ve sustum, sükûtu besteler gibi"
    toprağın bol olsun atsız. benim gözümde seni değerli kılan siyasî fikirlerin değil, idealizmin ve inandığın yolda durmadan yürümüş olmana duyduğum derin saygı.
    "bir kemiğin ardında saatlerce yol giden itler bile gülecek kimsesizliğimize"
  • atsız beğ gideli geçen yıllara bir çentik daha atıldı gün itibariyle. okuduğum ilk romandı bozkurtlar. ideolojisini fikirlerini tartışmayacağım, bize bağımsızlık uğruna hürriyet uğruna savaşmayı, gerekirse ölmeyi ama yine de attan düşmemeyi öğütlemişti atsız o romanında.

    iskender öksüz bahsetmişti, romanında sançar'ın çınlayan kahkahalarından bahseder atsız ve der ki o kahkahaları anımsayan birileri oldukça sançar da yaşayacak. işte atsız'ı bu sebepten hatırlamak gerek aşılamaya çalıştığı fikirler için değil, dimdik durabildiği eğilmeyi değil gerekirse kırılmayı göze aldığı için öldürmemek gerekir atsız'ı yaşatmak gerekir. öngördüğü gibi itler bile güldüyse de kimsesizliğimize biz yaşatmaya ruhunu şad etmeye devam edeceğiz.

    vaktiyle bir atsız varmış var olsun.
  • "şeref meselesine önem vermemiş toplumların sonu kölelik ve hayvanlıktır. çünkü şeref yalnız insanlarda olan bir duygudur.

    ırkçı değil misin? ırkçılığa düşman mısın? öyleyse sen günün birinde atenagoras’ı türkiye cumhurbaşkanı görmekte sakınca bulmazsın. belki de batı hıristiyan dünyasının sevgisini ve yardımını kazanırız diye düşünürsün.

    sen bir yahudi sarrafın maliye bakanı olmasına ses çıkarmazsın. kendi kesesini doldurmasına ve israil’e transferler yapmasına rağmen bütçeyi kabartacağı için sevinç bile duyarsın. hattâ kürt devleti kurmak için bunca türk’ün kanına giren şeyh said’in torunlarından birinin başbakan veya devlet bakanı olmasına da ses çıkarmazsın.

    sen yalnız türkçülüğe karşı çıkar, türk ırkçılığını yerer, turancılığa düşmanlık edersin. çünkü sen ya türk ırkına yüzyıllarca kölelik etmiş bir milletin mensubu yahut da beyni işlemeyen, yobazlaşmış, okuduğunu sindirememiş bir budalasın."

    hüseyin nihâl atsız, ötüken dergisi, 15 şubat 1966, sayı: 26

    makaleleri, her kalem oynattığı yazısı bugün karşımıza tokat gibi çarpan gerçekleri ortaya koyuyor. biz bugün onu okumadığımız, anlamaya çalışmadığımız için bu halde can çekişiyoruz.

    atsız çetin yolları yalnız aştı, yufka yüreklilere hiçbir zaman güvenmedi, çünkü bu yolun kutlu olduğunu ve tanrıdağı'na gittiğine inanmıştı.

    kürşad ve 40 yoldaşını, türk kara ordusunun mete zamanında kurulduğunu, 16 devletin aslında olmadığını ve tarihe nam salmış hanedanların birbirinin devamı olduğunu, süleymaniye kütüphanesini çevirerek bizi yabancı nesirlere muhtaç bırakmadığını, kısacası kutlu türk tarihini ve törelerini biz atsız sayesinde yeni yeni idrak etme şuuruna erişiyoruz.

    daha fazla yazmaya gerek yok, zira ne kadar yazarsak yazalım onun şanını anlatmaya kalem de, yazılar da kifayetsiz kalır. bugün neden bu halde olduğumuzu anlamak isteyenler yazının başında paylaştığım onun ders niteliğindeki sözlerini tekrar tekrar, hatta ezberleyinceye kadar okusun ve beyinlerine işlesin...

    yattığın yer huzur dolsun atsız atam, bile diyemiyorum. çünkü artık orada bile huzur bırakmadılar. çok kızgın ve bir o kadar da çaresiz hissediyorum kendimi.
  • sen ömründe bir kere, bir kere sevinirken,
    tanrı yolu uzaktır! biz sıkı giyinirken,
    ve demirdağ bir daha, bir daha delinirken,

    mezar taşımız yastık,yorganımız kar olsun,
    “vaktiyle bir atsız varmış”, var olsun!

    toprağı bol olsun...
  • geri gelen mektup adlı şiirinde aşkı çok güzel anlatmış, aruzu türkçeye ustalıkla uydurmuş büyük bir şairdir.

    "gün, senden ışık alsa da bir renge bürünse,
    ay, secde edip çehrene, yerlerde sürünse..."

    dağ 2'de kullanılan şiiri de enfestir ayrıca.

    " ve...
    kahramanlar can verir, yurdu yaşatmak için."

    büyük sevmelerin şairidir, sevdiği her şeyi çok büyük sevmiş, anlatırken de büyük kelimeler kullanmaktan kaçınmamıştır.
  • "din tüccarlarının en büyük özelliği milliyetsiz olmalarıdır"
    - hüseyin nihal atsız
  • politik olarak faydasız, edebi olarak oldukça beğendiğim bir kişiliktir. tasvir yeteneği eşsizdir.
hesabın var mı? giriş yap