• el-harezmi gibi acem'dir kendisi. kaynaklar:

    paul strathern (2005). a brief history of medicine: from hippocrates to gene therapy. running press. pp. 58.

    brian duignan (2010). medieval philosophy. the rosen publishing group. pp. 89.

    michael kort. central asian republics. infobase publishing. pp. 24.

    ibn sina ("avicenna") encyclopedia of islam. 2nd edition. edited by p. berman, th. bianquis, c.e. bosworth, e. van donzel and w.p. henrichs. brill 2009. accessed through brill online: www.encislam.brill.nl (2009) quote: "he was born in 370/980 in afshana, his mother's home, near bukhara. his native language was persian."

    a.j. arberry, "avicenna on theology", kazi pubn inc, 1995. excerpt: "avicenna was the greatest of all persian thinkers; as physician and metaphysician"

    henry corbin, "the voyage and the messenger: iran and philosophy", north atlantic books, 1998. pg 74:"whereas the name of avicenna (ibn sinda, died 1037) is generally listed as chronologically first among noteworthy iranian philosophers, recent evidence has revealed previous existence of ismaili philosophical systems with a structure no less complete than of avicenna".

    bıktım yanlış anlattığın şeylerin doğrusunu sonradan öğrenmekten milli eğitim.
  • istanbul sancaktepe'de bir okul.
  • mikrobu kurtçuk olarak tanımlamış dünya tarihinin hiç kuşkusuz en büyük ilim insanı. efendim bir çocuk düşünün 16 yaşında, hekimler ayağına gelip çeşitli hastalıkların tedavisi için kendisinden bilgi alsın bir genç düşünün 18 yaşında sarayın başhekimi olsun.

    ibn-i sina. yere göğe sığdırılamayacak kadar büyüklüğü ilime olan açlığı onu anlatmaya yetmez. yaşadığı dönem matbaanın henüz icat edilmediği, kitapların elle çoğaltıldığı, mürekkebin ve kağıdın ise zor bulunduğu bulunsa da çok pahalı olduğu bir dönem. insanlar umduğu değil bulduğu kitabı okudukları için kendilerini şanslı hissederlermiş.

    fizik, matematik, coğrafya, kimya, felsefe, tıp, mantık, fıkıh, astronomi, astroloji, edebiyat ve müzik dallarına adanan bir ömür. yokluklar içinde geçen başarı öyküleri. kazanılan düşmanlar ve 57 yaşında belki de daha çok şey öğretecek iken bu dünyadan göçüp gitmesi.

    kendisi acem değil türktür. hatta "ben anadan türküm" der bir eserinde. kitapları 600 yıl boyunca avrupa'da ders kitabı olarak okutulmuştur bu dahi bilim insanının. osmanlı devleti'nde 3. mustafa döneminde "tıpta kanun" eseri türkçe'ye kazandırılmıştır. 5 ciltten oluşur. insanların ameliyatla yüzündeki kusurlarının düzeltilebileceğini ilk o söylemiş bugün ki estetiğin önünü açmıştır.

    edit: aklıma gelmişken belirteyim, ibn-i sina insanın kökeninin bir hayvan türünde aranması gerektiğini belirtmiştir. yaşadığı dönem bağdat'ın dünyanın bilim merkezi olarak kabul gördüğü yıllardır. o yıllar da bu tür açıklamaların islam alemi içinde oldukça olağan karşılanması islamın bilim ve fen işlerine olan hoşgörüsünün örneğidir.
  • platon'un yazdığı ve sofistika adını verdiği çalışmada; mantığı, doğa ilmi ve metafizik ile karıştırdığını öne sürerek eserin gerekenin dışına taştığını ve yetersiz kaldığını savunmuştur. bu durumu ise aristotales'in ortaya çıkışından önce onlarda var olan ayrıştırma zafiyetine bağlar. kendisi aristotales'i her daim platon'dan daha üstün görmüştür.
  • az once bilim ve sanat takdir edilmedigi yerden goc eder sozunu soylemis oldugunu ogrendigim bilim adami, cok da guzel soylemis
  • "tabipler sultanı"dır.
  • ankara'daki ilik bankasını bünyesinde barındıran hastanedir. fakat az önce kendilerine telefon etmek suretiyle öğrendiğime göre haftaiçi 09.00 - 16.00 arası çalışıyorlar. 12.00 - 13.30 arası öğlen tatili. haftasonu çalışmıyorlar. belki daha doğru ifade şöyle olacak: bu saatlerde ilik donörü olunabiliyor. bravo diyorum ne diyeyim...

    kaç çalışan vardır misal ankara'da? acil bir durum olmadıkça işinden izin alıp gönüllü olabilecek kaç kişi vardır? işinden böyle bişi için izin alamayacak kaç kişi vardır?

    kan örneğini kargoyla da gönderebiliyoruz ama aynı şehir için bu biraz komik olmaz mı?

    her hafta misal bir gün bağış günü yap, akşam sekize dokuza kadar açık olsun. ne bileyim... cumartesileri öğlene kadar da açık olsun vs vs... kemik iliği bekleyen onca hasta varken bu ne üzücü bir durumdur...
  • hakkında, emine sonnur özcan tarafından yazılmış bilginler bilgini ibn-i sina adında bir kitap bulunan türk-islam alimi.
  • çelişmezlik ilkesi ile ilgili şöyle şeyler söylemiş:

    "çelişmezlik ilkesini reddeden biri dövülmeli. aynı anda hem dövüldüğünü, hem dövülmediğini anlayana kadar. daha sonra da yakılmalı, yakılmakla yakılmamanın aynı şeyler olmadığını itiraf edene kadar."

    adam ruh hastası.
  • namı diğer avicenna. meşşai yani platon ve aristoteles etkisiyle akılcı felsefe yapan islam feylessoflarındandır. islam felsefesinin yıldızı, yabancıların en çok hayranlık duydukları filozof. 980 senesinde buhara yakınlarında dünyaya gelen sina doğa bilimleri ve hekimlik eğitimi almış ancak özellikle felsefeye oldukça fazla kafa yormuş dünya felsefesine önemli yenilikler getirmiş katkılara sunmuştur.

    batlamyus'un almagest'ini okuyan ibn sina'nın bir dönem batıniler ile de ilişkisi olduğu söylenmektedir. özellikle farabi'nin et-talim es-sâni eserinden oldukça etkilenen sina aristo'yu daha iyi anlamaya başlamıştır. 1037 yılında hemedan'da ölen sina uzun seneler vezirlik olmak üzere önemli görevlerde bulunmuş bazen düşünclerinden ötürü zindanlarda sürünmüştür.

    islam dünyasının en büyük skolastiği olark görülen sina, akıl ile deney'i hem bilim hem felsefede birleştirmeye çalışan sina gözlem ve deneylere dayalı akli çıkarımlarda bulunmuştur. meşşai olsa da son yıllarında sûfiliğe ve işrakiliğe kaydığı kaydedilmektedir.

    sina, doğru bilginin akıl aracılığıyla, deneyden, sezgiye doğru gidilerek elde edildiğini savunur. o da akılcı farabi gibi aristo merkezli bir feylesoftur. sina atomculuğu reddeder, ona göre cevher bölünemez atomlardan oluşamaz.

    islam ve yunan felsefesini uzklaştıran sina varlıkın tıpkı evren gibi ezeli ve öncesiz olduğunu savunur. allah'ın öncesizliği evrenin öncesizliğini getirir.

    en önemli yapıtları kanun ve kitab el-şifa’dır. aristo' nun mantık kitapları ve plotinos’u dikkatle okuyan sina’da kendinden önceki antik çağ filozoflarını dini olarak inceleme gereği hasıl olmuştur. metafiziği en yüksek bilim olarak gören sina dini olandan ziyade somut yani bilimsel olanı incelemeye çalışmıştır. o yüzden de diğer islam düşünürlerince yer yer eleştirilmiştir.

    ibn sina metafizik ile varlığın ya da varoluşun kaynağını bulmaya çalışmıştır. ona göre varlık zihnimizin ilk kabul ettiği kavramdır. bu kavram bütün yargılarımızın ve yaşayışımızın içerisindedir. ne düşünürsek düşünelim, o düşündüğümüz şeyi bir varlık olarak düşünürüz. her varlığın ve her nedenin ilk nedeni olan ve kendi varlık nedenini kendinde taşıyan zorunlu bir varlığın olması gerekir. işte bu zorunlu varlık ta allah’tır. onun özü ile varlığı bir olduğuna göre bu varlık yetkindir, yalındır, saftır, etkinlik halindedir ve mecburen zorunludur.

    tanrı evrenin varlığı açısından öncelik taşır ve evrenin varlığından ayrıdır. bu zorunlu ilkten yalnızca akıl çıkar çünkü; bir’den ancak bir çıkar

    ibn sina yaşadığı dönemde batı dünyasının tek hocası olmuştur. çevrilen kitapları avrupa üniversitelerinde temel kitaplar olarak okutulmuştur. özellikle şifa kitabı ortaçağ’da kimya, astronomi, zooloji, yer bilimleri alanlarında en çok başvurulan kaynak olmuştur. diğer önemli bir özelliği ise aristoteles’i batı dünyasına doğru şekilde aktarmaktır. batı felsefesinin o dönemki en önemli kaynağı kesinlikle ibn sina’dır. ayriyeten akıl ile inanç arasındaki uyumdan söz ederek saint thomas aquinas ve diğer skolastiklere önemli bir done vermiştir. batılılar onu st. augustinus’u tamamlayan çok önemli bir düşünür olarak görür...
hesabın var mı? giriş yap