içler acısı
-
-
(bkz: trajik)
-
ben 17 ağustosu van'da bulunarak ucuz atlatmayı daha sonra deprem ve afet gönüllüsü olarak ödemeye çalıştım. bakırköylülerle birlikte gölcük otosan çadırkentinden başladım. milletin çoğu için göçüklerdeki kokular unutulmaz, ben geç katıldığımdan daha çok gerçeküstü yatık, göçük, gömük bina görüntüleri, bir de izmit körfezi'nin altüst olmuş deniz dibi görüntülerini hiç unutmuyorum. 2011'de erciş'e depreme, 2014'te soma'ya gittim. yalnız sivil savunma veya deprem örgütlenmemiz bunca deneyime rağmen içler acısı. aslında sivil görünümlü bir devlet kuruluşu olan kızılay'ın insafına kalmış durumdayız. en deneyimlisi kızılay, ama devlet olduğu için aslında kızılay ve afad'a o kadar da güvenmemek gerekiyor. örgütlenmenin tek biçimi devlet ve yalancı ngo olmamalı. (bkz: 17 ağustos 1999/@ibisile)
-
kemalettin tuğcu kitabı. kör bir çocuğun yaşadıklarını anlatır.
-
çok acıklı, üzüntü veren.
-
dilek türkan'ın seslendirdiği enfesto parça. sözleri;
"gözlerini kaçırma hiç nafile
gizlenmiyor yüreğinin sancısı
kim bilir kimler yakar canını
belki bir dost belki bir aşk hikayesi
sen yine gel içini dök
konuşalım sabaha dek
yaraların gece çıkar ne hikmetse hep acısı
bir düşersin bir kalkarsın
yorulur mu deli yürek
azalır hiç aynı kalmaz iç acısı
güllerini koparma gönlünün
aldırma kim yolcusu kim hancısı
nasıl da taptazedir kokusu
toprağın her yağan yağmur sonrası
sen yine gel içini dök
konuşalım sabaha dek
yaraların gece çıkar ne hikmetse hep acısı
bir düşersin bir kalkarsın
yorulur mu deli yürek
azalır hiç aynı kalmaz iç acısı" -
spor salonunun kapısının önünde sigara içen antrenörün hali
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap