idiotloji

• değişik bir psikolojidir. bir felsefedir.
• bazen ben humanistim diyor bazen rasyonalist oluyor-sanız söz konusu haliniz-miş.
• teoride zehir gibi, pratikte ise sallanmakta olanların ideolojisi.
• toplumsal sağduyunun yerini delilik sınırlarını zorlayan davranışların kanıksanmasına bıraktığı dönemlerde ^* sosyolojik bir doğallıkla ortaya çıkan bilimdir ki, bir felsefe eşliğinde sabah öğle akşam yemeklerden sonra birer doz çalışıldığı vakit, ne sızlanma kalır ne de umutsuzluk. filhakika benden beter süleyman varmış, ne ona kalmış ne de bana kalacak rahatlamasına zemin teşkil edecek saptamalar ile, yok böyle bi şey nidalarına eşlik edecek çıkarımlar yapılabilmesini sağlar. ayriyetten, bu tür saptama ve çıkarımlar ile nesilden nesile aktarılarak beslenir ve güçlenir. işte böyle bir bilimdir, idiotloji.
• mazhar alanson'dan daha güzel kimsenin telaffuz edemeyeceği felsefe.
• maalesef bu ideolojiye dahil olan kesim (bkz: idiot), onun içinde yatan derin! felsefeyi de anlayamayacaktir.
• babasının çok sevdiği evlat, yeni bir yazar. hatta babası der ki "sen en çok sevdiğim evladımsın, idiotloji." ama zaten ne kardeşi vardır ne ablası ne de abisi. kötülükleri, sıkıntıları kovmak uğruna çay bahçesi yakmışlığımız var, çünkü inancımız ateş yakarsak kötülükler uzaklaşır. yani kısacası, akıl fikir dağıtılırken başımıza şemsiye tutulmuş, sonra da birbirimizi bulmuşuz.
• hayatını doctor who ve diğerleri diye ikiye ayırmış olan çiçeği vazosunda yazar. yolda birisi bizim elemana çarpar, bizimki dönüp "pardon" der. he bir de şöyle bir huyu var ki; şu kadarcık çocukken başkasının mutfağına girilmemesi gerektiğini öğrenememiştir. yani aile terbiyesi bu. ben ailemden böyle gördüm, başkalarının mutfağına girilmez. ama o, evde taştan yumuşak ne varsa yer. bunları yaparken de huun-huur-tu dinler.
• (bkz: idiotology)
• alternatif bakış açıları için (bkz: idi-ot-loji)