• (bkz: zonguldak) listenin ilk sıralarındadır. şehir merkezi dahi köstebek yuvasından farksız; yollarda envai çeşit çukur var, rögar kapakları bilerek yapılsa bu kadar yol seviyesinden bihaber olamaz. yollardaki aşırı darlık sebebiyle bu gibi engellerden kaçışınız neredeyse imkansızdır.

    şu an corsa c sahibiyiz; amortisör diye birşey kalmadı, yaylar üzerinde salınarak gidiyoruz. tahmini haftasonu yenilenecekler ama bir haftaya tekrar patlamaları pek hayli olasılık dahilinde.

    bir de bu şehirde yaşayanlar ekseriyetle kendi arabalarının emsallerinden çok daha kıymetli olduğunu savunur. biraz takip edildiğinde piyasanın diğer şehirlere nazaran 5-10k üzerinde olduğu görülür.
  • (bkz: sakarya)(bkz: adana)
  • konya, sakarya, kocaeli, istanbul da sakat yerler. bütün araçlar kötü diye bir iddiam elbette ki olamaz. fakat doğal afetlerin yaşandığı, trafik sıkıntısının olduğu, çok fazla araç hırsızlığı ve değişiminin yaşandığı (change) yerler ikinci el için risklidir. bununla birlikte ana bayilerin dışında spot araç satan yerlerde bulunan 0 araçlarla ilgili de sıkıntı olduğu söylenmektedir. böyle yerlerde araç taşıma esnasında düşen, çizilen üzerine dolu değen kimi araçların fabrikada tekrar düzeltilerek 0 araç olarak satıldığı ifade edilmektedir. tabi ki bu yazdıklarım bu ve ve benzer şehirlerdeki araçları ve araç satıcılarını zan altında bırakmasın sadece bu başlık altında belirtilen yerlerden araç alınacaksa eğer çok daha detaylı rapor alınması ileride yaşayacağınız sorunları azaltabilir. ayrıca makineye bağlı bir şekilde alınan raporlar her ne kadar doğru bilgiler verse de araçtaki tüm sorunları göstermemektedir. başıma geldi araç parası kadar tamire para harcadım sonra da aldığım fiyattan çok daha düşük bir fiyata sattım.
  • türkiye'de hiçbir ildir. televizyonlarda medyada sokakta görülen ve yükselen "müslümanlık" "islam" "dincilik" akımlarının aksine ülkemiz her türlü dolandırıcılığın, ticari, kültürel ahlaksızlığın tavan yaptığı bir dönemdeyiz. eskiden km düşürüldü diye o galerici o esnaf afaroz edilirdi... sonra "pert araçların trafikten çekilmesini engelleyen kurallar" ortadan kalkınca; ortadan birleştirilmiş arabaları, sel hasarlı arabaları, içinde insanların öldüğü minibüsleri, otobüsleri "sigorta şişirmesi ağır hasarlıdır" diyerek satma furyası başladı. "sıfırına bir sürü para döktüğümüz bu arabaları ikinci el alalım, hem biz kar edelim hem cari açık büyümesin, hem kirlilik olmasın." diye düşünürseniz yanılırsınız. hata yaparsınız. türkiye'de ikinci el otomobil almak üzücü bir şekilde hata haline geldi. çünkü insanın insama saygısı bitti.

    türkiye'de hiçbir şehirden ikinci el araç alınmaz.
  • (bkz: şehitkamil)
  • ilanlara bakarken arabanın diyarbakır, adana, van, gibi şehirlerde olduğunu öğrenince ilanı kapatan bir tek ben miyim acaba diye ara ara sorgulamıyor değilim doğrusu.

    ilanlar hep böyle yuvarlamalı ve dolambaçlı cümlelerle dolu. arabalar hep bir tuhaf duruyor. bilmiyorum belki de ön yargılı davranıyorum, ama sanki oralarda dolandırıcı camiası kuruluyormuş gibi bir izlenim var bende.
  • (bkz: #87639631) ilgili entry yazan arkadaşa katıldığım durumdur. özellikle adana, hatay gördüğüm zaman bedava yazsa bile bakmam.
  • (bkz: adana)
  • (bkz: san francisco)

    siz siz olun bu şehirden araba almamaya çalışın o yokuşlarda anası kaç kez sikilmiştir arabanın belli değil.
  • kastamonu: dolu hasarlı.
hesabın var mı? giriş yap