• geçin bu özgüveni yüksek kız ayaklarını. bu ülkede adım atarsan kolaysın, atmazsan kezbansın. o nedenle olay karşılaşılan adamın bakış açısında... şansınız varsa her şeye değer biridir. yoksa zaten geçmiş ola.
  • bir süre sonra erkek kişisi alışılagelmiş ilişkilerdeki klişelere özlem duymaya başlıyor. makul mantıklı olanı yapmak yerine trip atmanı, nazlanı, ağlayıp sızlanmanı, savunulmaya muhtaç, danışması gereken bir kadın rolünü oynamadığında fazla kendini beğenmiş, baskın olmakla itham ediliyorlar* ancak tüm çabası bu kadının, insan olma çabasıdır, cinsiyetinden bağımsız bir şekilde insanî duygularını yaşama cesaretini gösterir. pişman edilene kadar değil cesareti yok olana kadar ilk adımları atacak kadınlara selam olsun!
  • paraya ihtiyacı vardır.

    *cnm nbr
    -iyi sen naber
    * yaa üfff, paran var mı .s
    -yok.
    *tmm. .s..s.s
  • şöyle bir şey var belki ilgilidir
  • aa bak bu benim. yani eskiden bendim. yaşlanmadan önce, bütün platonik aşklarımla tanıştım. aradım, araştırdım, tanıştım, görüşelim dedim. görüştük. çok da güzel ilişkiler yaşadım. tanıdıktan sonra görüşmek istemediklerim oldu, görüşmek istemeyenler oldu. içime dert olmadı en azından. hiç tanışamadan hayal kurup, gözde büyütmek kötü şey. insanımız hayır kelimesinden çok korkuyor. hem söylemekten, hem duymaktan. alt tarafı bir kelime aslında.

    ilk adımı attın diye sana "basit" muamelesi yapacak adam zaten adam olamamıştır henüz. kaçan kovalanır sanıyordur. 4s kuralı gibi saçmalıklara inanıyordur. tanımış olursun hiç olmazsa, hayallerinde daha da büyütmeden.

    bazı şeyleri o kadar büyütüyoruz ki, sonra büyüttüğümüz şeylerden ölesiye korkar hale geliyoruz. halbuki hayat basit. keşke yapmasaydım da deniyor tabi. pişmanlıklar da oluyor. ama yapmamanın verdiği pişmanlık gibi değil.

    kendi hayatınız için kendi kurallarınız olsun. kendinize inanın, başkalarının ne düşündüğünü düşünerek yaşamak, kafeste yaşamak gibidir. kendi sınırlarınızı kendiniz belirleyin. hakkınızda düşünülecek potansiyel şeylerden korkmayın. bırakın insanlar düşünsün. kötülükleri onların olsun. siz kendiniz hakkında ne düşünüyorsanız gerçek odur. kendi isteklerinizi en önde tutun. gerisini boş verin.
  • her zaman söylüyorum ilişkiler basittir, insanlar zorlaştırırlar diye. tam olarak böyle bir şey bu da.

    iki kişi arasında duygular var ise ilk adımın, son adımın, kimin kaç adım attığının önemi kalmaz. her şeyi bu kadar detaylı inceleyip düşünürseniz ilişkileriniz sidik yarışına döner.

    - ilk erkek arasın,
    - ilk adımı o atsın,
    - ilk o konuşsun,
    - ilk o yapsın,
    - ilk o etsin,

    diye diye bekleyip durmaktansa, çağır bir yere, adamın üstüne atlaman gerekmez. sinemaya davet edersin, kahve ısmarlarsın, ilgisi varsa zaten olur. yoksa da olmaz. o kadar basit. yormayın kendinizi. hayat o kadar da ciddi bir şey değil, strese gerek yok. kadınları da erkekleri de kalıplara sokup kısıtlamaya gerek yok.

    ayrıca ilk adımı sen attın diye senden soğuyacak, naz yapacak adamla o iş zaten olmaz. onu siktiret gitsin en başından.
  • buna inanan buna da inandi: unicorn
  • dünyanı güzelleştirebilecek olan kız.
  • (bkz: bizde varsa yoksa gururdan yelek)
  • geçmişine bakmadan nikahı anında basacağım kız tipidir.
hesabın var mı? giriş yap