• bir eric hobsbawm kitabı
  • eric hobsbawm'ın age of serisinin tarihsel anlamda üçüncüsü olan ve 1875-1914 arası dönemi incelediği kitabı.

    hobsbawm, devrim çağı, sermaye çağı, kısa 20.yüzyıl'da olduğu gibi dönemi ekonomik, siyasi, sosyokültürel, sanat hatta moda ve kadın hareketleri bağlamında ele aldığı, zamanın ruhunu anlayabilmek için oldukça besleyici bir çalışma. gerçekten de hobsbawm kitapları tarihi veya incelenen dönemi kavramak için sadece politik veya askeri düzlemden sıyrılıp hamasetten uzak bir anlayışla öğrenmek için kıymetli birer hazinedir.

    kitabın ilk bölümünde değişen ekonomi ve kapitalizmin işçi sınıfı üzerinde yarattığı değişimler, kazanılan demokratik haklar ele alınmış. 19.yy sonlarında dünyanın girdiği global anlamda ilk ekonomik krizin etkileri gerek avrupa gerekse abd üzerinden inceleniyor. imparatorluk çağının ikinci yarısında tüm büyük avrupa devletlerinin (ingiltere, fransa, almanya, rusya, avusturya- macaristan imparatorluğu ve kısmen italya) hepsinin bildiği ve bağıra bağıra gelen savaşa karşı aldığı pozisyonlar incelenmiş. bu hususta özellikle ingiltere bağlamında değişen ekonomi çerçevesinde savaşın kaçınılmaz bir gerçek olduğu fikrinin toplumdaki karşılığı da dikkat çekici. keza 1905 rus devriminin işçi sınıfı ve devletler özelinde dünyaya gösterdikleri de ayrıntılı olarak incelenmiş.

    milliyetçilik ve millet başlıklı bölüm ise bugünün dünyası için de hala geçerli olan tespitleri içeriyor. kısmen değinilen alfred dreyfus vakıası milliyetçilik veya anti-semitik söylemlerin toplumları nasıl paralize ettiği, dönemin sonlarına doğru iyice ayyuka çıkmış savaş söylentilerinin ardından hiçbir avrupa devletinin beklemediği ölçüde gönüllü askerlik başvuruları dikkat çekici.

    kadın,sanat, bilim ve felsefe üzerine olan bölümler ise ilgilisine muazzam detaylar verebilen, zamanı anlayabilmek ve gelişimi görebilmek adına oldukça merak uyandırıcı. kadın hareketinin gelişimin temeli kabul edebileceğimiz bir dönemde, evliliğin kadının çalışma hayatı üzerindeki etkisi, kadın işçilerin eşit iş az ücret karşısındaki mücadelesi, tüm avrupa'da benzer doğrultuda ancak farklı yöntemlerle gelişmesi, avrupa dışındaki dünyanın bu başlık altında fazlasıyla geride kaldığını görmek mümkün.

    1875-1914 arası dünyada osmanlı imparatorluğu'nun yerini görmek adına objektif olmaya yakın tespitler de mevcut. bu hususta objektif olarak söyleyebileceğim osmanlı impartorluğu her ne kadar bahsi geçen dönemde büyük bir coğrafyaya da hükmetse her anlamda avrupa'nın dışında kabul edilen bir güç. pek çok alanda reformunu gerçekleştirememiş, askeri bir güç olarak kabul edilebilen ancak doğal avrupalı kabul edilmeyen zamanın ruhunu yakalayamamış bir imparatorluk. ülkemiz yakın tarihini de incelediğimiz vakit kitapta bahsi geçen pek çok mücadelenin cumhuriyetten sonra hatta cumhuriyetin ikinci yarısında başladığı ve halen daha başarılamadığı alanlar mevcut.

    zamanın geçmişini merak edenler için, olması gerektiği gibi hayatın her alanının incelendiği 4 kitaptan oluşan age of serisi başlangıç olarak oldukça verimli eserler. hamasetten veya milliyetçilikten uzak savaşları değil insanı ve toplumu merkeze koyarak yapılmış çalışmalar.
hesabın var mı? giriş yap