• bahsi geçen tanrı inancıysa, toplum tabularına karşı çıkmak için, büyük bir işaret olarak ortaya konulan tepkisel durum. ancak otoritenin babası olarak görülen din inancını bir kenara bırakmak, her inançsızım diyene, geleneğin ve tabunun dışında kalma lüksünü sağlayamaz. bu ciddi bir lükstür ve pek çok başka konfordan vazgeçmeyi gerektirir.

    örneğin evinin sıcaklığı gibi benimsetilen sığınma ihtiyacı, din düşüncesinin, bir sistem olarak din kavramının çok daha üstünde, genlerine kadar işlemiştir insanın. bundan vazgeçtiğini söyleyip, o merkez çevresinde dönen sistemin, o sistemle de çapraşık duran başka sistemlerinin kölesi olarak yaşamak, inançsızlığın tepkisel yaklaşımlarını silmektedir.yerine insanın kendisinin bile inanmakta zorluk çektiği, nedensiz bir boşluk bırakmaktadır.bu neyin boşluğudur sorusuna inançsızlığın demekse bir inancın göstergesidir kuşkusuz.

    inanmamak, birinci aşamada inanmadığını söylemektir. ikinci aşamaya gerçekten geçilmesinin zor olduğu ise bir gerçek. yani inanmadığına kendi inanmak.
  • "bir dine inanmak"ın değil, "inanmak"ın olumsuzudur.

    güvensizlikle kankadır. ciddi problemdir.
  • bazen dile getiremediğin eylemdir... söylenen söze inanmazsın ama ağzından sadece peki sözcüğü çıkar. güvensizliğin, kırılan güvenin yan etkisidir bir yerde. inanmıyorum sana demek sadece ortamı gerecektir, sonu gelmeyen bir tartışmaya yol açacak ve gereksiz sinir harbine yol açacaktır... o yüzden sadece "peki" dersin ve konuyu değiştirirsin...

    bir gün güveneceğim ve inanacağım elbet diye teselli edersin kendini
  • bir tür seçimdir. kişi çıkarına en uygun olanı seçeceği için; inanmak ve inanmamak arasında bir süre düşünür. işine geldiğince de olumlu ya da olumsuzu seçer.
    örnekleyelim;
    ilgi bekleyen bir kız, sevgilisi ne kadar içten de söylese " seni seviyorum " lafına inanmaz. çünkü çıkarınca, sevgilisi onla abidik gubidik, hanimiş şeklinde ilgilenmelidir.
    pazarlık yapan bir insan asla inanmaz. " abi bak gerçekten maliyeti 10 birim sana 11'e bırakacağım " sözüne karşılık " yeme beni recep, din kardeşiyiz " cevabını verir.
    galatasaray' ı tutan bir fanatik fenerbahçe'nin iyi transfer yaptığına inanmaz. roberto carlos'a rağmen...
    sözlük yazarı abidik gubudik entry girebileceğine inanmaz, seri cok kotu'lere rağmen. ( gerçi o çok kriter değildir ama anladın sen onu )

    sonuç itibariyle iradeye, isteğe ve çıkarlara bağlıdır. herşey bilinçaltında gizli...
  • inanmamanın kolaylığı, gerçeklerin zorluğundan bir nevi kaçış ve biraz çaresizliktir.
  • "otostopa bile yedek lastikle çıkmaktır." der küçük iskender.
  • “şurada, bir sandalyenin üzerinde, gırtlağıma kadar kendi yaşamıma gömülmüş oturuyor ve hiçbir şeye inanmıyorum.”

    jean-paul sartre
  • bilinmezliğin hüküm sürdüğü evrende en doğal tepkidir.
    üşeniyorum, öyleyse inanmıyorum.
  • gözümle görmediğime inanmıyorum. aklımın kabul etmediğine inanmıyorum. bilimle çelişen ortadoğu masallarına inanmıyorum. var mı diyeceğin?
  • "sebep olur" => kanırmak.
hesabın var mı? giriş yap