• stratejist abdullah çiftçi’nin iddaları:

    https://youtu.be/bzbpdvnst-0

    özetle:

    dünyada bir gizli akıl devletleri kendisine muhtaç bırakıp, tüm dünya insanlarına biyometrik çip takmak istiyor.

    virüsün arkasında dünya sağlık örgütü ve imf de var. ülkelerin ekonomisi çöktüğü zaman imf’ye muhtaç kalacaklar. ımf de seve seve para verirken ülke anayasalarına insanlara biyometrik çip takmak ile ilgili yasaları ekletecek.

    dünya sağlık örgütü 2. bir virüs dalgası geliyor ve kontrol edemiyoruz dünyanın sonunun gelmemesi için tek yol insanlara çip takmak diyecek.

    bize çip takmalarına da şöyle ikna olacağız: vücuttaki çip vücut ısı verilerini anında merkezlere bildirerek anında virüs giren herkes 3-5 dk içinde tespit edilebilecek. böylece salgın facia ve ölümler engellenecek.

    bize yaşamanın tek yolu olarak çip takmayı bırakacaklar.

    insanlara çip takarak insanlar üzerinde tam kontrol sağlamak istiyorlar. hacklenebilen insanlar olacağız. paramızı nereye harcadığımızı takip edecekler. neye sevinip neye üzüleceğimize dahi yönlendirebilecekler. çip ile belki kim bilir daha üzerimizde neler planlıyorlardır.

    aslında bu insanlara çip takma çalışmaları herkesin gözü önünde başlamış bile bill gates önderliğinde. bu da sitesi:

    https://id2020.org/

    id 2020 projesi logosu: https://imgur.com/a8xdre2

    corona virüsü andırıyor.

    corona virüs dolayısıyla insanlar evlerine kapanınca her yere 5g santralleri döşenmeye başlanmış.

    herkes dünden hazırmış gibi online etkinliklere hızlıca geçmeye başladı.

    online bankacılık, online eğitim vb.

    abdullah çiftçi 2016 yılında dünyaya salgın yayacaklar diye söylemiş.

    özetin özeti:

    dijital yeni dünya düzenine geçiş için virüs kullanılıyor.

    ilk başta ütopik ve komplo teorisi gibi görünse de düşününce taşlar gediğine oturuyor.

    tüm dünya vaka sayıları ile ilgilenirken arkadaki gizli aklı görmüyor.

    tüm bunlar stratejist abdullah çiftçi’nin iddalarıdır.

    ben de sizlerle beyin jimnastiği yapmak için konuyu açtım.
  • götümüze takmasınlar da, amacını siktir et.
  • 12 yıllık biyoloji profesörü olarak imkansız bulduğum asparagas saçmalık. insan uzaktan kontrol edilmeyecek kadar karmaşık bir yapıya sahiptir. insanın bir organını kontrol etmek için insana ait yaklaşık 16 terebaytlik bir bilgiyi bir bilgisayara aktarmak gerek. bir ara bilim adamları olarak her insana gizlice 16 terebayt disk yerleştirmeyi konuşmuştuk. ama diski nereye koyacağımızı bilmediğimiz için projeden vazgeçmiştik.

    bilim adamları olarak çok yalnızız ve insanlar bunun farkında değil :(
  • bunları söyleyen kesin ağır paranoid şizofren her iddiasına girerim
  • takacaklar
  • konu uyduruk bir komplo teorisi değildir. uzunca bir geçmişi olan, somut gelişmelerin yaşandığı ve tartışmaların da sürdüğü bir konudan bahsediliyor.

    28 şubat 2002 tarihli ntv.com.tr (ntvmsnbc) haberi:

    "florida’da bulunan bir teknoloji firması, abd hükümetine başvurarak, insanların derilerinin altına yerleştirilerek, kimlik belirlemesinde kullanılacak bir bilgisayar çipinin pazarlaması için onay istedi.
    ...
    bu teknolojinin diğer kullanım alanları da ufukta yavaş yavaş görünüyor. ufak bir cihaz eklenmesiyle, her hangi bir kişinin uydular sayesinde dünya üzerindeki her hareketini izlemek mümkün olabilecek, bu izleme sırasında kişinin medikal bilgilerine kadar yüzlerce detay bir veri tabanına aktarılabilecek. kaçırma olayları ve sağlık sorunu olan kişilerin tıbbi destek alması gibi konularda bu teknoloji çığır açacak.
    ...
    insan vücuduna çip takılması işlemi kısaca şöyle çalışıyor:
    bir şahıs ya da şirket applied digital şirketine başvurarak 200 dolar karşılığı satın alıyor, ve istediği bilgileri çipe yükletiyor. naklin yapılacağı kişi, pirinç tanesi büyüklüğündeki çipi büyük bir iğneyle deri altına yerleştirecek doktoruna götürüyor. doktor yerleştirdiği çipin oynamadığını ve enfeksiyona yol açmadığını görmek için bir kaç hafta kontrol ediyor.
    çipin, herhangi bir enerji kaynağına ihtiyacı yok, bunun yerine deri üzerinde bir tarama aracı çalıştırıldığında aktif hale gelen 1 milimetre uzunluğunda manyetik bobin kullanılmış. çipin üzerindeki minyatür bir transistör de sürekli olarak verileri iletiyor.
    tarayıcı olmadan, çip okunamıyor. applied digital, çip okuyucuları hastanelere ve ambulans servislerine ücretsiz olarak dağıtarak, bu hizmetin standart araçlar arasında yeri olmasını sağlamaya çalışıyor. ..."

    detaylar için link

    başvuru 2004 yılında fda tarafından onaylanmış. link

    hayvan barınakları tarafından evcil hayvanları etiketlemek için kullanılan enjekte edilebilir ıd çiplerine benzer bir kablosuz iletim teknolojisi (rfıd) kullanan ve 4 metre mesafeye kadar etkili bir tarayıcı tarafından okunabilen bir cipten bahsediliyor.

    önerilen kullanım alanları arasında hastaların tanımlanması, fiziksel erişim kontrolü, temassız perakende ödeme ve hatta kaçırma mağdurlarının izlenmesi yer almaktaymış.

    bu konuda hristiyanlık inancından kaynaklı dini tartışmalardan, özgürlüklerin kısıtlanması kaygısını taşıyan çevrelerin itirazlarına kadar pek çok tartışma var.

    yine aynı ntv haberine göre; "henüz piyasaya çıkmamış olmasına rağmen çip abd’de farklı dini gruplardan yoğun tepki alıyor. teolog terry cook kimlik belirleyici çipin “şeytanın işareti” olacağını savunarak, incil’de dünyanın sonuna doğru insanların belirleyici bir işaret takmak zorunda kalacaklarının belirtildiğini hatırlatıyor.
    benzer tepkilerden çekinen applied digital din adamlarına danışarak, verichip’in bu tanıma uymadığını, deri altında bulunan çipin, incilde tasvir edildiği gibi deri üstünde bir iz bırakmadığını belirten demeçler almış."

    ayrıca bu çiplerin bir şekilde hack 'lenmesinin de mümkün olduğu belirtiliyor. bir çipi tarayabilen, sinyalini dinleyebilen veya sadece seri numarasını öğrenebilen bir saldırganın, radyo görünümü orijinalden ayırt edilemeyen bir sahte cihaz oluşturabileceği iddia ediliyor.

    konuyla ilgili detayların yer aldığı makale için link

    makalede yer alan teknik detayları pek anlamadığım için sadece söyleyip geçeyim.

    patenti alınan verychip isimli cihazın cilt altına implante edildiği, 134 khz'de çalıştığı, iletişimin etiketten okuyucuya tek yönlü olduğu, çip kimliğinin 128 bit içerdiği, 16 haneli bir numara barındırdığı ve başka bir sürü detay.
  • 2018 yılından bu yana çip artık takılir oldu insanoğluna. 5g teknolojisine geçilmesi ile insanı hacklemek mümkün olacak.

    corona sorunu ile de çip takılmayı mecbur hale getirecekler ve takmayanlara banka kredesi, seyahat vizesi, yurt içi seyahat, devlet dairelerinde hizmet alma vs gibi hayatın içinden konulardan mahrum bırakılarak mobbing yapacaklar.

    dünyada hem bedenlerinin hem de beyinlerinin daha iyi çalıştığını öne sürerek, vücutlarına çip, mıknatıs özelliği olan metal parça ve implant gibi çeşitli donanımlar taktıran insanlar var. bu nispeten yeni akıma "biyo-hacking", bunu yapan kişilere de "biyo-hacker" adı veriliyor.

    2018 yılında, wisconsin’deki three square market şirketinin 80 çalışanı ellerine deri altı mikroçipler yerleştirdi. başparmak ile işaret parmağı arasındaki deri zarın içine yerleştirilen çiplerle kahve otomatlarından temassız alışverişe izin veren bu teknolojiye vücut interneti diyoruz.

    peki wi-fi bağlantılı deri altı mikroçipler temasız ödemeleri yaygınlaştıracak mı? kredi kartları, pos cihazları ve mobil ödemelerin yerini alacak mı? keşke bu kadar basit olsaydı. oysa insan vücudunun içine protez (implant) takarak beden hacklemek sadece e-ticaretin geleceğiyle sınırlı bir konu değil.

    hele deri altı çiplerle otomatik kapıları uzaktan el sallayarak açmak ve böylece kendimizi star wars filmlerindeki jedi şövalyesi obi-wan kenobi’ye dönüştürmek hiç değil. biz de kapıları el sallayarak açarken sürekli “gücü kullan” diyerek ortama hava atmanın ötesine geçelim. beden hacklemenin sağlık, güvenlik ve etik boyutlarına bakmak lazım.

    son olarak ise;

    dermalabyss ismindeki proje, vücuttaki belli hastalıkları devamlı takip etmesi zorunlu kişiler için düşünülmüş. kandaki glükoz seviyesine tepki gösterebilen bir solüsyon, dövme mükrekkebi ile birleştirilip kişinin tercih ettiği bir şekilde cilde işleniyor. mesela kan şekerini ölçen koldaki mavi renkli bir dövme, şeker oranları yükseldiği anda kahverengiye dönüşüp uyarı verebiliyor.
    bu yöntem genel kullanıma açıldığında büyük potansiyele sahip olacak gibi görünüyor. dünya üzerinde milyonlarca insan diyabet hastalığı ile yaşıyor ve parmaktan kan alarak şeker ölçen cihazların kullanımı çok yaygın. ama bu cihazlar dikkatli kullanılmazsa enfeksiyon riski olduğu ve kolayca bozulup yanlış ölçüm yaptıklarına dikkat çekiliyor. vücuda eklenecek biyosensörlerin bunları bertaraf etmeleri dışında, anlık sonuç verebiliyor olmaları da önemli bir faktör

    işte din burada devreye gerecek. dinimiz dovmeyi 1400 yıl önceden boşuna yasaklamadı.
    müslümanlar dövme yaptırmaya karşı olacak ve bir zümre reddedecek bunu.
    kıvılcımı da bu zümre yakacak.

    o raddeye gelinceye kadar olan süreçte dinleri ortadan kaldırma planları var.
    bizleri ayrıştıran peygamberlerdir herkesin tanrısı aynıdır denilerek dinler arası diyalog (fetö mottosudur) projesini sonladıracaklar.

    herkesin dövmeden çipi takılınca da 5g teknolojisi ile elon musk'un 2 gün önce uzaya yolladığı uydular vasıtası ile hecklenmiş insanoğlu ortaya çıkacak.

    sonra merhaba matrix.
    matrix boşa çekilmedi bir felsefesi olan her hollywood yapımı film gibi.

    ama allah var gam yok!
    islami düşünce bunların hepsini yıkacaktır.
    tekrar vurgulamak gerekirse
    yüce dinimiz bize dövmeyi 1400 yıl önceden boşa yasaklamadı.
    bu günler içindi ve gönlü islam ile atan yüreklerin direnişi bu şeytani düşünceyi kıracaktır.

    cünkü;

    ve iz yemkuru bikellezine keferu li yusbituke ev yaktuluke ev yuhricuk ve yemkurune ve yemkurullah, vallahu hayrul makirin.

    yani;

    gerçeği yalanlayan nankörler, seni tutuklamak, öldürmek veya sürgün etmek için plan yapıyorlardı. onlar plan yaparlarken, allah da plan yapıyordu. allah, plan yapanların en hayırlısıdır. (enfal suresi, 30)
  • microsoft tarafından patentlenmiştir.

    (bkz: wo2020060606)
  • ya anlamıyorum bu tür düşünceleri, büyük oyunu gördü yine boş gezenin boş medyatikleri. elinizdeki telefon ve içinde yüklü olan ücretsiz uygulamalar, korkularınızın altında yatan izlenme, ifşa olma gibi özel hayata müdahaleyi yıllardır gerçekleştiriyor zaten.

    çok sevdiğiniz o facebook, whatsap gibi mecralar için çoktaan ilgi alanlarınıza göre kategorilendirildiniz ve hedef kitlesi olduğunuz bir sonraki şirkete satılmak için databaselerde bekliyorsunuz. insanlar kendi rızalarıyla tüm hassas bilgilerini sosyal medyada saçıyor 24 saat. iki satır kod değişikliğine bakar kişiliğinizin analizi. kim niye uğraşır çip takmakla? ne bu kendini bulunmaz hint kumaşı görme çabası? muhittin topalak from kazlıçeşme seviyesindeki insanlar çip takılmasından korkuyor.

    (bkz: cia bu hesaplara bakıyormuş)
    (bkz: muhittin topalak from kazlıçeşme)
    (bkz: in relationship with kezban)
    (bkz: kill him)
hesabın var mı? giriş yap