• şüphesiz kendisini çok önemli hissetmesidir. halbuki bakınca hepimiz dünyada çok küçük bir noktayız. en iyi ihtimalle en fazla yüz yıl bu dünyada yaşayacak sonrasında kimsenin hatırlamayacağı tarih olacağız. ve bu dünya bizsiz de varolmaya devam edecek, hiç bir eksiklik duymadan...
  • bir gün her şeyin daha iyi ve güzel olacağı umududur.

    yok öyle bir şey.
  • aşktır.
  • zamandan medet ummasıdır.

    "her şeye iyi gelen zaman sizi kanatır" der murathan mungan.
  • bir sürü yanılgısının varoluş sebebi olan yanılgıdır. o yüzden büyüktür, merkezdedir. şöyle ki; her şeyi kendince değerlendirme eğilimidir. duvarlarını görmesi lazım, insanoğlunun. onları yıkıp köprüler kurması lazımdır. diğer sularla karışıp çağıldaması lazımdır. kendisine yukarıdan bakamıyorsa bir başkasının gözlerine (aynasına) bakarak bunu görme isteğinde olmalıdır. ondandır ki, kendimi başkalarından dinlemek en büyük keyfimdir. hep aynaya bakıyormuş hissi duyduğum insanlarla çevreleneyim istiyorum. duvarlarım yerine onların pırıl pırıl ışıklarını göreyim, kendi aksimi de onların gözlerinden izleyeyim, istiyorum. duvarlarla kavga edemem, bir agresif tavır sonrası durumu değerlendirirken kendi hatalarımı görüp yarına taşımayayım istiyorum. yalnız başına, bir mağarada insan kendisiyle konuşarak ne kadar kendisini tanıyabilir! vahşi bir yaşam ya da yılışık sosyal bir yaşam arası dengede dönüştürücü bir yaşamda ne olması gerekiyorsa o olma yolunda bir sürece tanıklık etmek, aslolandır. yanılgı ise kendi kendimize tanıklığımız biraz objektifliğimize gölge düşürebilir. o anlamda yardım kabul edebiliriz, diye düşünüyorum...
  • doğada nüfusu en az olan, en acınası aynı zamanda da doğanın en vahşi canlı olmasına karşın, kendini doğanın hakimi sanma yanılgısıdır.
  • dogmatik şeylere sorgulamadan, körü körüne inanması.
  • bazen de sadece dogmatik kelimesinin anlamini bilmemesidir.
  • hayatı çok fazla ciddiye almasıdır..
  • herseyi bildigini sanmasi
hesabın var mı? giriş yap