interstellar

• ekşi sözlük tarihinin efsanevi entry'lerinden birinin yaşam bulduğu filmdir:
  
  --- spoiler ---
  
  cooper (matthew mcconaughey), ilk gezegene iniş yapılacağı zaman fazla yakıt tüketmemek için motorları kapatır ve serbest dalışa geçer. bu olay, şu entry'yi hatırlatıp beni sinema salonunda herkes gerilimli bir sahne izlediği sırada gülmekten ortadan ikiye bölmüştür: (bkz: türk astronot ve houston replikleri/#391042)
  
  --- spoiler ---
  
  filme gelirsek: bugün 2001 a space odyssey'i sinemada izlemiş olmak nasıl bir şeyse, bundan 30-40 sene sonra da götümüzdeki kıllar kadayıf olduğunda interstellar'ı sinemada izlemiş olmak bir övünç kaynağı olarak anlatılacak.
  
  bir siki beğenmeyerek elit olmaya çalışan ama bu sırada kendini rezil ettiğinin farkında olmayanlar: siktirip gidebilirler.
  
  ara ara nefes tutarak izledim. üzerimdeki gerilimi atmak için olsa gerek, filmden çıktıktan sonra ufflayarak derin derin nefesler verdiğimi fark ettim.
  
  --- spoiler ---
  
  filmde mantık hatası olarak söyleyebileceğim tek nokta, zenci bilim adamının cooper'a kara deliğin neden küre olduğunu anlatması bahanesi ile aslında seyircilere kara delik hakkında popüler fizik dersi vermeseydi. mantık hatası ise; cooper'ın astronot olmak için eğitilmiş bir pilot olarak böyle derslere ihtiyacı olamaz. kıçı kırık mühendis hâlimle ben bile kara delik hakkında bir astronottan daha fazla şey bilemem (kaldı ki cooper aşmış mühendis, pilot ve astronot kombinasyonu). fizik dersini göze batırmamak için baya kasılmış ama yine de olmamış, filmin genel havasına yakışmamış. yahu siktir edin, anlamayan da anlamadan izlesin. şöyle saçma motivasyonlar ile böyle sahneler çekerek filmlerinizi rezil etmeyin.
  
  --- spoiler ---
• bu akşam izlediğim ve en iyi bilim-kurgu filmleri arasında ilk sıraları alacak filmdir. görecelilik, kara delik, olay ufku, 5 boyutlu evren, üstüne konuşulacak çok şey var.
• dün izlemeye başlayıp, bugün bitirdiğim film. bu kadar uzun olduğunu neden söylemiyosunuz ibneler? zaman göreli falan değil işte bayağı 3 saat geçti, salona girdiğimizde 21.15'ti lan.
  
  filme kötü demeyeyim hadi bu da ayıp olur ama çok iyi, efsane falan değildir hemşerim abartmayın. bir sıçmış, bir uçmuş ama sonuç olarak sıçtığı bölümler daha fazla. 15 yıldır okuduğum bir kitabı biri görüntülerle tekrar anlatmaya çalışıyormuş gibi hissettirdi. sonuç olarak izlenmesi gerektiğini düşündüğüm ama çok da yeni şeyler söylemeyen (hatta çoğunlukla söyleyemeyen ya da yanlış söyleyen) bir filmdir. imdb puanı şu an için 9 küsür ama overrated tanımı bu film için tam yerini buluyor. kafası karışan basmış 9 puanı. ben imdb için oy kullansaydım 7 puan verirdim daha fazlası değil.
• ya arkadaş ben bu ekşi sözlük'ü hakikaten anlamıyorum ya.
  
  ne bal ne sütlaç ne revani filmler eridi gitti burda, gelmişler bu filme harika, süper ötesi, 10/10 falan...
  
  yapmayın arkadaşlar rica ediyorum. yalvarıyorum hatta.
  
  saç-ma-la-ma-yın.
  
  bu ne lan?
  
  bu film güzel mi anasını satayım?
  
  size bunun gibi jj amcanın 3 tane dizisini söylerim; lost, fringe ve alcatraz.
  
  hemen hemen hepsinde aynı konu işleniyor. kaldı ki ben fringe ve lost'u bitirdim. lost zaten malumunuz bence dizi tarihinde beklentiyi en az karşılayan dizi hangisi deseler finaliyle sanırım lost zirveye oynar. onun dışında fringe biraz duygusal bitti eh işte yenilir bir yanı oldu.
  
  gel gelelim hepsine ayrı bir saçmalık.
  
  neymiş fizikmiş, metafizikmiş yok paralel evrenmiş.
  
  ya birader siktir git.
  
  hiç bir bok anlamayıp buraya gelip 10 üzerinden 10. cris. nolan off ne film babasıymış be.
  
  dark knight'ta başlayan nolan serüveni devam ediyor. dkfşjsldfş
  
  kardeş götlüğün lüzumu yok, yönetmen adının 4 harfini yazmayınca yönetmenin karısı mı oluyorsunuz? daha önce yönettiği filmleri izlediğinizi burada belirtince ne değişiyor? eleştirmenlerin kralı falan mı oluyorsunuz?
  
  lan ne yarrak kürek adamlarsınız ya.
  
  bombok bir film arkadaşlar samimi söylüyorum.
  
  özellikle ekşi sözlük okuyucularına hitap ediyorum, burada yazan götverenleri dinlemeyin arkadaşlar. inanılmaz şeyler anlamış gibi kendilerini role sokup şu sikik filmi sırf nolan imzası var diye yüceltmeye çalışıyorlar.
  
  bildiğin beceriksizlik lan bu.
  
  ben daha paralel evren konusunu iyi işleyebilen bir yapım görmedim. bak film demiyorum sadece, film, dizi, kısa film, tiyatro, opera, bale... hiçbirinde paralel evren meselesinin finali güzel bağlanamadı.
  
  kısacası amerikalı ibneler gene yiyemeyeceği yarrağın altına yatmışlar. bu kadar da samimi konuşuyorum.
  
  filme gitmeyin demiyorum ama burdaki nolan'ın götünün kıllarına bakmayın. hele imdb'ye hiç bakmayın.
  
  9.2'ymiş. hassiktir lan ordan. zorlasan 6 veririm ben buna.
• bitmeyen film yapmışlar amk.
  ruhum sıkıldı. film kötü diyemem ama çok salak kısımlar var cidden.
• bilimkurgu sevenler için şahaser olabilecek nitelikte, sevmeyenler için sıkıcı ve uzun bi film sayılabilecek son nolan filmidir...filme girmeden önce salondakilere şöyle bi baktım...yani az çok tipinden tarzından anlıyorsun bi insan neden hoşlanır...yarısından fazlası öylesine gelmişti kalıbımı basarım...şimdi cumartesi akşamı hadi sinemaya gidelim kafasıyla rastgele bu filme gelmişsen kusura bakma beğenmemen çok normal...ve sen beğenme zaten bak yan salonda arı maya var ona filan git...her filme gitmek zorunda değilsin hele ki eleştirmek zorunda hiç değilsin valla bak...sinir oluyorum deliriyorum...herkes herşeyi yapmasın arkadaş ya...fizik nedir,bilim nedir,kuram,teori nedir bilio musun ki sen o lise 2 terk beyninle de gelmiş bu filmde mantık hatası cart curt arıyosun...ayrıca adı üzerinde bilim-kurgu yüzde yüz bilimsel gerçeklere itaat etmesi de gerekmiyor filmin...hani kurgu kısmı da var ya tey allaam...sen iki kare film mi çektin...onu geçtim fotoğraf falan çektin mi acaba sanatsal bi değeri olan...yaaa bırak iki çöp adam çizsen ona da razıyım ben...defolun gidin ya...hiçbişeyi araştırmadan bilmeden emek vermeden hemen eksperi olup boklama tavırları...git önce lise 2 den sonrasını oku...türev integral falan çöz sonra bilimsel jargonda konuş sen ya!
  
  ps:yanılmıyorsam içinde hiç tanrı kelimesi geçmeyen filmdir ayrıca....yanılıyorsam biri uyarsın.
  
  edit:cooper'ın kayınpederi ve brand içinde tanrı geçen cümleler kullanıolarmış...ama sanırım cooper hiç içinde tanrı geçen bi cümle kurmadı diyerek tespitimi düzelteyim.
• yurdum aykırı gençlerinin, aynştaynlarının, sayısız dalda master yapmış über bilim insanlarının imdadına hızır gibi yetişmiş film. dehalarını, engin bilgi ve kültür birikimlerini biz cahillerin suratına "yeaa bu da film mi muğagoyyum" naralarıyla tokat gibi yapıştıracakları bir yapım eksikliği yaşanıyordu son zamanlarda. sağolsun cahil christopher nolan, bu berbat eseri ile en azından bizlere bu imkanı sağladı.
• film için söylenebilecek tek şey mancini'li galatasaray sezonu gibi olduğu...
  sen git içerde juveyi ele bursaya 6 tane at; dışarda tek deplasman maçı kazanama.
  
  bazen öyle bir sahne ve duygu sokuyor ki ağzınız açık kalıyor; bazen de öyle saçma bir şey yapıyor ki sinemada "bu ney lan" diye bağırasınız geliyor.
  
  bilimkurgu sevenler yine de kaçırmasınlar. bir de metyuv mekabdülhey abi çok iyi oynamış gene.
• gravity'ye "senaryosu yok" diye bok atan genre düşmanı dallamaların, anlamadıkları için saçma olduğunu iddia ederek bok atacakları film.
  
  spoiler'dan önce filmi, henüz izlememişlerin kafasında net bir algı oluşması için özetleyeyim:
  - ilk 2 saati: gravity
  - son yarım saati: star trek ^*
  
  şimdi de bu film hakkında yazılacak sonsuz entry arasına benimkini bırakayım:
  (not: leaving earth eşliğinde okunması tavsiye edilir.)
  
  --- spoiler ---
  
  bu film için benim verebileceğim en iyi bakınız şudur: (bkz: kız çocuk isteyen erkek)
  
  bu filmde baba-kız ilişkisini bu kadar mükemmel işlemesinin sebebi, filmdeki kızın mıymıntı ve daha sonra fırtnalar estirip maceradan maceraya atılacak babaya ayak bağı olmaması. kız tribini atıyor, adamın aklının yarısını dünya'da bırakıyor. kızla küskün ayrılmış olmasalar o kadar atraksiyona girmez, tatava yapmaz plan b'yi çakardı cooper...
  
  nolan'ın filmi 3 saat yapmasının sebebi de bu ilişkinin önemini izleyene verebilmekti sanırm. yani cooper, milyonlarca ışık yılı ötede bir galakside "kızım da kızım" diye bunalırken izleyen "öeh" demiyor. olmuş bence...
  
  --- --- --- ---
  
  gravity'yi eleştirirken, filmin en kilit sahnesinin^* bilimsel bir hata üzerine kurulu olmasından dem vurmuştum.
  interstellar için aynı eleştiriyi yapacak göt bulamıyorum kendimde. sonuçta karadeliğe girmiş insan yok... kaldı ki filmde de cooper'ın girdiğini düşündüğü şey karadelik değil başka bir solucan deliğiydi bence. yoksa öyle olay ufkunu zangırdayarak geçmek diye bir şey söz konusu olamaz.
  
  yer çekimi ve uzay geometrisi ilişkisine solucan deliğinden geçiş sahnesinde değinilmişti. aynı finesse'i karadeliğin yörüngesindeki gezegene ziyaret sekansında da görmek isterdim. seyirciye, olayların ranger ekibi için 2 saat sürerken romily için neden 20 sene sürdüğü anlatılabilirdi. tek yapılması gereken rom'u pencereden, gittikçe yavaşlayıp şekli bozulmaya başlayan ranger'ı izlerken göstermekti.
  
  --- --- --- ---
  
  o dünya'dan kopukluk, uzaydaki yalnızlık filan derken o garabet gezegene inene kadar gravity havası hissediliyordu filmde. doyle, o nasıl bir redshirt cenabetliğidir kardeşim? o nasıl bir bok yoluna gitmektir? işte o andan sonra star trek oldu bir anda film. gezgenden efsanevi bir şekilde kurtuluş, endurance'a dönüşte yaşanan mindfuck, öteki ziyaret edilen gezegende iyi sanılan adamın kötü çıkması filan...
  
  peki star trek paralelliği burada son buldu mu? hayır...
  taa filmin başında murphy'nin odasındaki, ortalama doctor who izleyicisini zerre şaşırtmayan bir sonuca bağlanan, anomali ve bunun cooper-murphy ilişkisine dayanması ve hatta murphy'nin tüm geleceğini buna göre şekillendirmesi 20 yıl önce deep space 9'da birebir işlenmiş bir konuydu: http://en.memory-alpha.org/wiki/the_visitor
  
  --- spoiler ---
  
  ben bu 3 saatlik filmi izlerken her anından keyif aldım. jj abrams da ibret alsın da adam gibi star trek yapsın. insanlar uzaya gidemiyorlar, kaliteli uzay filmlerine açlar işte...
  
  yapılmış tüm bilim-kurgu filmleri için geçerli olan bir sözle bitiriyorum; "bunlar hep star trek'te yazıyor."
• "filmde 3 saat nasıl geçti anlamadım" diyenlere de gerçek anlamda görelilik kuramını yaşatmıştır. filmden sonra bizimkileri yaşlanmış gördüm!