• vampirler ve vampircilikten cok cok, hatta azicik satir arasi okumak isteyene olumsuzlukten ote, allegorilerle orulu, insan hayatini uc farkli karakter uzerinden anlatabilen super bir film. hani bir cin atasozu vardir "ne istedigine dikkat et, gercekle$ebilir" diye, temasi budur bence bu filmin.

    --- spoiler ---

    karisini ve cocugunu kaybeden birinin* hayattan vazgecmesi sonrasinda olumu davet etmesiyle ba$liyor filmin hikayesi, ve bu davetine cevap bir vampirden geliyor; ancak vampirin istedigi asirlarca suren ve surmeye de devam edecek gibi gorunen hayatinda kendisine yolda$lik edecek ba$ka bir olumsuz. louis farketmez diyip, olumsuzluge adim attigi andan itibaren aslinda bulundugu bo$lugun sonundaki kararsizliginin olumden kotu oldugunu, kendisine sadece sonsuz bir aci verecegini farkediyor ancak i$ i$ten gecmi$ oluyor coktan; louis karakteri icin onceki hayatinda saf, gununu gecirme modunda ya$ayan cok uc istekleri olmayan $eklinde bir yaki$tirma yapabiliriz. kendi icinde, yine kendine donuk hesapla$malarindan oturu [biraz zayif bir dayanakla] bir nevi vicdan diyecegim kendisine..

    lestat karakteri ise epey bir farklilik arzediyor louis den; hayatini zevk odakli ya$ayan, pek bir $eyi dert etmeyen, oldurmek ile ilgili herhangi bir problemi olmayan, "tanri ayirdedmeksizin olduruyor" diyerek hayatini ya$ama $eklini [ki vampir herif memur hayati surecek degil herhalde] hakli gormeye cali$an bir karakter. gecmi$inde cok saglam tokatlar yedigini, yaraticisi vampir ile arasinin pek iyi olmadigini louis den bu konularda sorular geldiginde ya$adigi, icinden kopup gelen patlamalarinda farkediyoruz. kendisi daha cok umidini kaybettigi $eyleri hayatinda tutmanin kendisine bir fayda saglamayacaginin farkinda olan bir insanin, kendini yarattigi veya olduguna inandirdigi alabilecegi $eylerle oyalamasina benziyor, ancak hayati olumsuz [immortal] oldugu icin herhangi bir $ekilde doyuma ula$masinin mumkun olmadigini bildigi icin herhangi bir $ekilde olculu olmak, durmak, beklemek gibi pasif durumlardan epey uzak, because i can mottosuyla "atin olumu arpadan olsun" diyecek ama olumden korkmayacaginin farkinda olan birisi. karma$adan bir fayda olmadigini farkedip kendisini dogala ve basite vermi$; kokusu ustunde mis gibi de id.

    armand ise daha guclu, deger yargilari olan ancak bunlari kendi istekleri cercevesinde esnetip yok etmekten cekinmeyecek bir vampir. gorunu$e ve cevresinde olup bitene onem veren, tetigi cekmek icin uygun zaman kollamayi yeg tutan, saksisinin carklari az bucuk cali$an bir vampir. olgun tavirlarinin arkasinda tutkularini da oldurmedigini farkettiriyor hemen; korkularinin veya kendisini belli sinirlar icinde tutan $eyin temelinde, tanimadigi ve inanmadigi bir tanri veya $eytan dan ziyade, aci cekmek olan bir karakter. kontrolu elinde tutma egiliminin gun gibi a$ikar olmasi sonucu cekinmeden diyorum ki kendisi icin, bal gibi de superegodur bu $ahsin kar$iligi.

    --- spoiler ---

    defalarca izleyince ister istemez farkediyor ki insan, hic bir karakterin hayati da ya$anilasi ve devam ettirilesi bir hayat degil, o zaman ki ideal insan veya hayat icin ,bunlarin belli $ekillerde kari$malari gerekiyor armand in louis e yaptigi teklif de du$unlunce.. filmde olmuyor, ve gercek hayatta ki$isini hayatinda zaman zaman baskin rol oynasa da bu uc karakterin temsil ettiklerinin birle$mesi cogunlukla yakalanamayan bir uyum. ancak bu uclunun birbirlerini gozetip ya$amalari halinde, nasil bir sonsuzluk surecekleri du$uncesi goz kama$tirici oluyor sadece.

    --- spoiler ---

    sona yakla$ilirken gazetecinin asirlik hikayeyi duyup, yine de olumsuzlugu istemesi ise herkesin kendi hayatini kendisinin deneyimlemesi ve sonuclarini cikarmak istemesine bir gonderme; bir nevi merakin trajediye zaferidir kanimca.

    --- spoiler ---
  • pudra israfı.
  • cine 5'in dönemin vizyona giren filmlerini kısa bir süre sonra yayınladığı ilk zamanlarında (tahminen 10 yıla yakın bir süre önce) bir ayda tam 7 kez izlediğim, ardından hızımı alamayıp uyarlaması olduğu kitabı okuduğum filmdir.
  • aylik izleme gorevimi yine yerine getirdikten sonra hakkinda kafama bir soru du$tu $imdi,

    --- spoiler ---

    armand, lestat icin "olumune yas tutmayacak kadar iyi tanirdim lestat i" diyor, neden ulan neden; deli misin yahu, "pi$manlik nedir bilmem ben, hayatimi ya$arim guclu ve guzel bi $ekilde" mottolu bir adamin, lestat gibi kafasinin ve basit icgudulerinin pe$inde gitmekten geri durmayan bir adamla uyu$mamasinin nedeni ne olabilir ki??

    anca i$i bilip i$e gitmeyen lestat abimiz zamaninda,

    -skerim la senin bilmi$ pozlarini, bunlari bilmek icin bu kadar kasmaya gerek mi var la davar; yuru cikip iki genc kiz kani icelim

    dedigi gunlerden birinde kopruleri kar$ilikli atmi$lardir gibi gelir bana..

    --- spoiler ---

    bilen, du$unen varsa beri gelmekten cekinmesin mesaj kutucuguma..

    25 haziran 2008 almanya turkiye maci ozel notu: fatih hocam ilk golu attirmicaktin bu takima, ali$ik degil adamlar..
  • vampirlerin kraliçesi olark bilinen ünlü yazar anne rice'ın ünlü romanı vampirle konuşma'dan uyarlanan ve ülkemizde de vampirle görüşme ismiyle gösterime giren mükemmel film. aslına bakılırsa kitabı filmden kat kat daha güzeldir. tabii filmi brad pitt yada tom cruise görme amaçlı izleyenler için bu söylediğim pek bir şey ifade etmeyecektir ama gerçek vampir hikayesinden zevk almak için kitabı okumayı tavsiye ederim
  • lestat: no one could resist me. not even you, louis.
    louis: i tried.
    lestat (smiling): and the more you tried, the more i wanted you.
  • sakli gizli metaforlarina kurban oldugum:

    daniel molloy: you really believe this, don't you, that you're a vampire?
    louis: we can't begin this way. let me turn on the light.*
    dm: i thought vampires didn't like the light.
    l: we love it. i only wanted to prepare you.
  • turkcell superlig gibi film.

    christian slater da trabzonspor oluyor işte. (opvea'nın katkılarıyla...)
  • şu tıvaylayt faciasıyla karşılaştırmak zaten günah da, yeniyetmeliğimizde ne kadar şanslı olduğumuza bir kez daha inanmamıza sebep olan filmdir. sırf claudia'nın lestat'a öldürücü darbeyi vurduktan sonra yerde akan kanıyla pembe saten ayakkabılarının kirlenmesini önlemek için sergilediği oyun bile bütün bir tıvaylayt külliyatı eder.
  • çok gecikmişim bu şaheseri izlemekte. geç bir saatte bunları yazmak için geç değil ama. çünkü brad pitt, hakkındaki tüm arada kalmışlığımı silip süpürürken, tom cruise "beni hiç böyle görmediniz" vaadiyle ekrana çekerken, kirsten dunst ise oyunculuktaki en güzel hallerini sergilerken (büyümüş hallerini pek mimiksiz buluyordum da) daha fazla bekleyemezdim. gördüğüm en güzel vampirler aynı filmde toplanmış. ahanda banderas geldi şimdi de. twilight'ın önünü açan arî vampir ırkını işbu filmde görüyoruz, kadim vampir tarihi göreceli olmaktan çıkıyor. çok fena özendirici bir etkileşim yayıyor:)

    yalnız, brad pitt'in kusursuzluk adına tek eksiği siyah saçmış, bunu anladım.
hesabın var mı? giriş yap