• metalci takılmalarımın ed sheeran-shape of you çalana kadar olduğunu farkettiren durum.

    şu sıralar bu şarkıya takmış sanırım bizim koridorda biri, döndürüp döndürüp son ses açıyor akşam olunca, ne yazık ki sıkıldığımı da söyleyemicem. erlenler boş kalmasın, otoklav pistimizdir.
  • kulaklik ile yapiliyor ise kimseyi ilgilendirmez.
  • bizim iş yerinde olamayan durumdur, müziğin türüne göre herkes laf söyler kulaklık bile olsa pür dikkat seni dinleyen psikopat çalışma arkadaşı absürt yorumlar yapar ve ne şevk kalır ne de keyif sonrası derin sessizlik
  • genelde akşam altıdan sonra in cin top oynadığı için çalıştığım yerde, bir sefer gaza gelip artık uzvum haline gelen jbl go'mla yaptığım aktivite. yazın herkes tatile gittiğinde laboratuvara girip headbang yapmışlığım bile var.*
  • (bkz: disc jockey)
  • vakıfbank genel merkezde 5 yıl önce fransızca şarkı dinlerken yanlışlıkla yaptığım eylemdi.

    o günden beridir lakabım “tokatlı pierre”.

    not: alt metinde “fransızca biliyorum” iması yok, çünkü bilmiyorum.
  • sıradan bir iş günü, öğleden sonrası. günlük güneşlik güzel bir hava. her zamanki gibi sessiz sakin işimize bakıyoruz.
    bir anda patronun odasından son ses karadeniz müziği başlıyor. aslında bir ağıt bu. söyleyen abla çığlık çığlığa. tabi işi gücü bırakıyoruz hemen, zaten nasıl çalışalım? pc başında üzgün üzgün ağıt dinliyoruz.
    patron o esnada elinde bir paket çubuk krakerle odasının kapısında beliriyor. kırt kırt yiye yiye gelip başıma dikiliyor, "neden çalışmıyorsun?" diyor.
    offffffffff...
hesabın var mı? giriş yap