• islamiyette nedenleri tam olarak belirtilmeyen durum. sadece yasak o kadarını biliyoruz: "o, size ölüyü, kanı, domuz etini ve allah'tan başkası adına kesilmiş olanı kesin olarak haram kıldı. fakat kim kaçınılmaz olarak muhtaç kalırsa, taşkınlık yapmamak ve haddi aşmamak şartıyla ona bir günah yoktur. gerçekten allah, bağışlayandır, esirgeyendir." (bakara suresi, 173)

    konu hakkında birçok görüş ortaya atılıyor ancak en tutarsız olanı islamcıların ortaya attıkları, domuz etinin sağlığa zararlı olduğu. buradan yine sadede gelen islamcılar "bakın işte sağlıksız bir et o yüzden yasak" demeye başladılar. öncesinde ise domuzların eşcinsel ilişkide bulunması, eşini kıskanmaması gibi garip gerekçeleri vardı. kaldı ki, domuz etinin sağlığa zararlı olduğuna dair ileri sürülen gerekçeler de tam tutarlı değil. çoğu "kötü özellikler" başka etlerde de bulunuyor. örneğin domuzda trişin olması koyunda şarbon hastalığının bulunmasından misliyle iyi bir durum vb. neyse buraları tartışmayacağım çünkü muhammed'in domuzu haram kılmasının gerekçeleri derin tıbbi bilgilerinden ileri gelmiyordu.

    bir kere domuz etinin yasaklandığı bakara suresi'ni incelemek lazım. bakara herşeyden önce kanımca müslümanlığın en önemli ayeti. çünkü fatiha'dan hemen sonra, genel hatlarıyla "haramlar-helaller" miras bölüşümü gibi sosyal kurallar ilk olarak bakara'da betimlenmeye başlanmıştır.

    ayrıca bütün kuran-ı kerim metinleri içinde en yahudiler'e göz kırpan ayet bakara'dır. özellikle 47. ayeti insanı dehşete sürükler, çünkü allah israiloğullarının bir dönem insanlığa üstün kılındığını belirtir: "ey israiloğulları! size verdiğim nimeti ve vaktiyle sizi âlemlere üstün kıldığımı hatırlayın." bakara suresi'nin önemli bir kısmı ise hicretten hemen sonra medine'de 'inmiştir'. bu dönem ise muhammed'in bütün ittifakları kolladığı, özellikle yahudilerle arasını çok iyi tutmaya çalıştığı bir dönem. öyle ki, muhammed yahudiliğin temeli olan "diğer ırklardan üstün olma" inancını bile kabul etmiştir. ve işte ne alakası var şimdi, diyecek sevgili okuruma yöneliyorum, öncelikle domuz yahudilikte de haramdır ve bu nedenle islam açısından da haram olması yahudililerle iyi geçinme politikasının eseridir.

    işin ilginci bağnaz yahudiliğe karşı bir tepki gibi gelişen hristiyanlıkta domuz haram değildir. hristiyanlık örneğin "ilk taşı aranızda günahsız olan atsın" şeklindeki sözle, yahudiler tarafından dayatılan recme tepki göstermektedir. bir yandan da hatırlatayım, recim islamiyet'te de vardır.

    neyse devam ediyorum, konumuz muhammed'in yahudi inançlarını benimsemesi... peki yahudiler için neden domuz haram. bu konuda ise iki varsayım var, birincisi musevilik'teki mısır etkisi. evet, musevilik mısır inanışlarından pek çok şey aktarmıştır. örneğin şurada değinmişliğim var: (bkz: alak/#20409281)

    mısır'da ise hiç şaşırtmayacak biçimde domuz eti haram kılınmıştır: eski mısır'da domuz pis kabul edilir. domuza değenin elbiseleriyle beraber nil nehrine atlayıp yıkanması gerekir. sadece bir yılda iki kez tanrılara domuz kurban ederler ve bu zamanlarda domuz yerler yılın geri kalan kısmında domuz yemezler. domuz çobanları tapınaklara sokulmaz. bunlara kızda verilmez kendi aralarında evlenirler.

    ikinci bir neden ise yahudilerin inançlarının oluşturulmasında hint etkisi. bu hipotez ise şöyle: "domuz kadim hint uygarlığından yahudi inanışına etki eden en önemli unsurlardan birisidir. hint dinlerinde tanrılardan birinin sembolüdür. tıpkı inek tıpkı fil tıpkı bengal kaplanı gibi tanrı telakki edilir ve tapınılır. hala daha uzak asya dinlerinin önemli bir kısmında bu inanışlar sürdürülmektedir. bu inanışların nasıl oluştuğu binlerce yıldır bu inanışların hala nasıl kabul gördüğü tartışması ayrı bir mesele. ancak domuz özellikle yahudilikte ve islam da yenmesi haram kılınan bir hayvan. domuzun kutsallığı şekil değiştirilerek yenmesi yasaklanıp bu inanç korunmuştur."

    tabii musevilik hakkında çok fazla bir bilgim olmadığından, hangisinin daha etkili olduğu konusunda bir fikir sunamayacağım ancak benim asıl meselem zaten islamiyet'in allah'ın kelamı değil, farklı inanışlardan etkilenip, oluşturulmuş birşey olduğu. sanırım domuzun haram olması da bu iddiamı güçlendiriyor.
  • muhammed ve uzun süre beraber olduğu ilk eşi hatice'nin ta islamiyet öncesinden beri domuz harici hayvan (bilhassa koyun-keçi-deve) ticareti ile uğraşması ile ilişkisini merak ettiğim yasak.

    z.ö: dindoşlar sorgulanmaktan rahatsız olmuş gene phahaha.
  • dinlerdideki enteresan yasaklardan bir tanesidir.

    semavi dinlerin ciktigi yerlerdeki hayvan familyasi ile sinirli olan bir durumun urunudur. ınsan gozunun gorebildigi ile sinirlanandir yani. eger bu dinler evrensel olsaydi, insanin bulundugu yerden goremediklerinin de yazili olmasi gerekmez miydi?bu durumda da domuz bu yasaklar listesinde en masumane olani olarak kalirdi muhakkak.

    demek istedigim, eger bu dinler, amazon ormanlarinda inseydi zehirli olduklari icin posion frog, torpedo baligi ya da ornitorenk eti haram olurdu. kutuplarda inseydi lesci olduklari icin cakallar vs. haram edilirdi.

    ama colde yasayan insanin bu hayvanlardan haberi olmadigi icin, hicbiri listeye giremedi tabi.
  • domuzlar tek esli oldugu icin ve ciftlik hayvanlari arasinda yattigi yer ile diskiladigi yer arasindaki en genis mesafeyi koruyan hayvan oldugu icin anneanne hipotezleriyle alakasi olamaz.

    endustriyel hayvancilikta domuzlar asiri stres, psikolojik bozukluklar sebebiyle birakin bokunu yemeyi birbirinin kuyrugunu dahi yiyor. bu da insanin hayvanlara ettigi zulmun en acik ve bilinen gostergesinden biridir. bunu gormek olaganustu bir ahlak gerektirmez. dusunmek yeter.
  • müslümanlara yasak olduğu halde müslümanları rahatsız etmeyen bir konuda bu kadar kendini yorduğu için yazara 40 altın 40 sopa kazandıracak durumdur..
  • yahudilikten örnek alınmış olması muhtemel hadise. sünnet gibi.
  • kuranda sağlık açısından bir sakıncası olup olmadığına dair bilginin yer almadığı yasaktır.

    müslüman prototipinin bir göstergesi olan, kimlik inşası yönü dikkat çeken ve yeni inen kitaba uyanları ayırt etmede önemli rol oynayan kurallardan biridir.
    zorda kalınca aşırıya kaçmayacak kadar tüketilmesine müsaade edilir (bakara 173). bu da gösteriyor ki alkol gibi maddi ve/veya manevi sakıncaları sebebiyle kati surette yasaklanması yerine, müslümanın sürdürebilecek kadar güçlü olduğu sürece uzak durması istenmektedir. bu da açıkça kimlik inşası yönüne işaret etmektedir.

    bunun tamamlayıcısı olan diğer bir kural ise kıblenin kabeye çevrilmesidir.

    zaten halihazırda hristiyanlıkta da yahudilikte de namaz ibadeti vardır, kıble ise beytül makdistir. nitekim yuhanna 4/20-21'de hristiyanların da bir kıblesi olduğu ve buranın da yaruşelim olduğu açıkça görülmektedir. bakara 143'te de görüldüğü üzere kıble değişene kadar aynı yöne yönelerek namaz kıldıkları, kıble değişimi ile birlikte tercih yapmak zorunda kaldıkları görülmektedir.

    ilk entryde birtakım yanlış bilgiler mevcuttur. örneğin recm cezası islamda yoktur, islamda bunun yerine kırbaç ve hapis cezası vardır (nisa 2-15).

    isa da yahudidir ve tevrattan (eski ahitin tamamı) sorumludur. incildeki vaazları da hep tevrattaki ayetlere referanslar içerir. yeni bir din getirmemiş, var olanı hatırlatmaya ve tamamlamaya gelmiştir (matta 5/17-20). bu yüzden tevrat ile hükmeder. ilk entryde bahsi geçen olayda da isa'yı denemek için zinanın cezasının kitaba göre recm olduğunu söyleyip senin fikrin ne diye sorarlar. fakat bu soru isa için bir tuzaktır. çünkü eksik şahit vardır ve bu şartlarda recm uygulanmamalıdır. eğer eksik şahitle recm uygulatacak olsa haksız yere cana kıymış olacağı için kısas gerekecek ve öldürülecektir. zina eden recm edilmez deyip de yasaya aykırı hüküm verse bu sefer de sahte peygamber ilan edilip öldürülecektir. isa bunu bilir ve kendilerinin de şahit bulunmayan bazı durumlarda gizli günahlara sahip olabileceklerini onlara hatırlatmak ve şahitsiz cezanın uygulanamayacağını göstermek için "ilk taşı günahsız olan atsın" der. böylece herkes dağılır. isa kadına sorar, kimse seni suçlu çıkarmadı mı diye? yani oradakilerin hiçbiri olaya şahit değildir (yuhanna 8/3-11).

    günümüz hristiyanlık itikatının mimarı ise pavlustur. insan, bedeni arzularını öldürdüğü zaman yasadan özgür kılınır şeklinde bir yaklaşım ve isanın kimseyi yargılamayacaksın öğüdü üzerine kurar sistemi. fakat gel gör ki günümüzde bedeni arzularını öldürmediği halde yasadan muaf tutmaktadır kendisini çoğu hristiyan. tabi hakkını vermek lazım ki günümüzde dindar katolikler şuan hala bedeni arzularını bastırma yönünde ciddi çabalar sergileyerek yaşıyorlar.

    ilk entry'de yahudilikte de domuzun yasak olması konusundaki eksikliği düzeltelim. yahudilere iç yağı da, tırnaklı eti de, geviş getirmeyen hayvan eti de, pulsuz balık da haramdır. kara hayvanı aynı anda hem çift toynaklı olmalı hem de geviş getirmelidir. mesela yahudilere deve haramdır çünkü geviş getirir ama çift toynağı yoktur. muhammed yahudiye yaranmak için ayet uyduracak olsa domuzdan önce deveyi haram kılardı, hem de yok yere hristiyanların tepkisini alma riskine katlanmazdı. hadi mekkeli müşrikler de küsmesin desin, o zaman keler veya sırtlan gibi tırnaklı hayvanları da yasaklayabilirdi ki pek bir dirençle karşılaşmazdı.

    son olarak yahudilerin uluslara üstün kılınması meselesinde de eksik bilgi verilmiş. tarih de gösteriyor ki en büyük medeniyetler hep bu bölgeye yakın olmuş, yahudiler de çok güçlü oldukları, uluslara hakim oldukları dönemler geçirmişlerdir. kuranda bu konudaki ayetler sadece üstün kılındıklarından bahsetmez. bir dönem bunun lütuf olarak verildiği fakat bunun halis dini ayakta tutma şartına bağlı olarak aslında bir imtihan vesilesi yapıldığı, kitaba arkalarını döndükleri için ana tapınaklarının yıkıldığı ve kitaba dönmedikçe de tekrar uluslara hakim olamayacakları da yazmaktadır. yani allah kimine yer altı zenginliği, kimine verimli topraklar vb başka başka nimetler dağıtırken, onlara da bunu vermiş üstelik şartlı olarak. yani çok da büyütülecek mevzu değil. ayrıca muhammed yahudilere yanlamak için onların üstün olduğunu söylemiş olsa, neden mabetlerini yeniden inşa edemeyeceklerini ima edecek şeyler söyleyip de damarlarına bassın.

    okuyunuz efendim, korkmayın tevrattan da incilden de kurandan da.

    edit: imla
hesabın var mı? giriş yap