• ceren lordoğlu'nun 2018 yılında iletişim yayınlarından çıkan kitabının adı. çalışmanın temel izleğini, kadıköy, bağcılar ve sarıyer’de yaşayan farklı sosyo-ekonomik gruplardan 28 kadınla yapılan röportajlar oluşturuyor. mekanlar kadıköy, bağcılar ve sarıyer olunca aslında söz konusu kadınların birbirlerinden farklı nasıl bir deneyim üstlendiğini anlayabilmek güç değil, diye düşünüyor insan. "ya da öyle mi acaba?" bu sorusuyu sordurması ise bence çalışmanın artısı.
    aslına bakarsak kitap temelde şu sorunun etrafında dolaşıyor: "mahalle" dediğimiz mekandaki mahalleliler, bekar kadınları tedirgin mi ediyor yoksa bu "korunaklı" alan tam tersi bir güvenlik çemberi mi yaratıyor? benim kıymetli bulduğum bir çalışma, meraklılarına tavsiye ederim.

    istanbul'da bekar kadın olmanın bendeki tanımına gelince, mekanların insan yaşamları üzerinde sandığımızdan çok daha güçlü bir rolü olduğunu düşündüğümden, zorluk bence bunun karşılığı. he bir de istanbul'da bekar kadın olmak demek, hangi dükkana girersen gir, kazıklanmayı baştan kabul etmek demek bence. şimdi diyeceksiniz, bu nasıl genelleme? genellemiyorum, bireysel tecrübemi söylüyorum. bekarlığı yalnızlıkla eş değer tutarak söylüyorum bunu.
hesabın var mı? giriş yap