• bugün bir kez daha kanaat getirdiğim durum. ilk fırsatta defolup gideceğim buradan. allah bilir de yaşayacağımız 60-70 senelik ömrü bu boktan mekanda heba etmek istemiyorum.
  • ne yazık ki doğru olduğu gerçeği ile her gün yüzyüze kalıyoruz. en büyük bahanemiz işlerimiz, ailelerimiz. hepimiz gizliden hatta neden gizliden olsun, aleni bi şekilde kaçmak kurtulmak arzusuyla doluyuz. bu yüzden ancak güçten düşünce bi kasabaya yerleşme hayallerimiz var. doğru, her şeye ulaşım basit. tiyatrolar, sinemalar, konserler, çarşılar her şey elimizin altında. ama vakit? vakit nerede? kafalarımız hep işlerimizde ve gelecek kaygısıyla doluyuz. sevmiyoruz ama bırakıp gidemiyoruz da. sait faik'in dediği gibi, ne kadar kaçmak ve uzaklaşmak arzusu ile dolu isek o kadar da bağlanmak, kalmak, bağdaş kurup oturmak istiyoruz aslında.
  • daha önce en az 1 yıl süreyle farklı bir şehirde yaşayanların çok daha iyi anlayacağı durum. yaşıyoruz zannediyor burada insanlar.
  • iyi ki ankaradan eve girmişiz. borcu bitince baba kaçar. berbat bir şehir oldu yahu. her yer arabistanlılar. 3,5 yıl uzak kaldım insan sayısı 3-4 misline çıkmış gibi lan.
  • konservede yaşamaktır.
  • benim lügatta iki kullanım vardır:

    istanbul'da yaşayanlar
    istanbul'u yaşayanlar

    kepaze olanlar zannımca birincisidir, yani; istanbul'da doyanlar, yaşayanlar, en sevdiği grubun konserine gidip gitmemek için 50 defa düşünenler, düşünürken biletlerin tükenmesi sebebiyle gidemeyenler, ev-iş arası monoton hayatı olan, sınırlı imkanlarla yaşayıp 3 ayda bir vapura binenler vb. uzar gider.
  • yaşayan ölüler gibiyiz bu şehir de. her yerde geçerli bir mesleği olan insanın tatil, alışveriş, gezip tozma, eğlenme harici burada yaşaması eziyetten başka bir şey değil.
  • 5 km lik yolu maalesef otobüsle 40 dakikada gidiyorum. evimin olduğu yer yokuş olmasa yürücem. anadolu yakası yine bir tık yaşanılabilir bir yer olduğunu düşünüyorum fakat avrupa yakasında yaşanmaz. insanlar daha kaba , daha bir değişikler.

    elinizden geliyorsa bu şehri bırak ülkeden gidin.
  • 7 göbekten sur içinde yetişmiş bir istanbullu olarak yaklaşık 1.5 sene önce bende eşimin memleketine taşındım. size şu şekilde bir örnek vereyim gerisini siz hesaplayın,
    motorla her yere (çarşıya, işe, denize) ulaşım 5 dakika arabayla 8 ile 10 dakika arası sürüyor, istanbul'da 10 km yolu 1.5 saatte giden 25 dakika arabasına park yeri arayan ben burada (bkz: side) motor ile araba arasındaki 5 dakika da çıldırıyorum arabanın içinde kendime jilet atasım geliyor.
  • maalesef gercektir. istanbul içindeyken anlaşılamayan bir kapandır. hayat sömürür. başka bir şehirde birkaç aylık bir deneyim yaşayan herkes büyük bir aydınlanma yaşıyor ne kaçırdığıyla ilgili. o şehirde yaşanan hayat ziyandır.
hesabın var mı? giriş yap