• kader anlayışının çok güçlü olmasıyla da ilgilidir. bizler genelde gelenek olarak vaktimiz geldiyse öleceğimizi kabul eden bir toplumuz.

    aynı asimetri sağlık sorunları hakkında da görülür genelde. anca hayat kalitesi çok düşünce ameliyata okey vermek de buna benzerdir. kanser her yeri sarana kadar kan kussa da herkesten saklamak ve sigaraya devam etmek gibi...
  • evet bunu ben de fark ettim. depremi en cok hissedecek bolgelerde yasayan insanlarlar birebir konustum, onlari uyardim (mesela avcilar'da oturanlar olsun, kartal'da oturanlar olsun) hepsi kaderci anlayisa teslim olmus durumdalar. vaktimiz geldiyse ölürüz zaten, yapacak bir şey yok vesaire.. benim depreme olan korkum; üç fay hattinin birden kirilmasi. sayet bu olursa kiyamet koptu demektir. uzmanlar adalar acigindaki fayin buyuk ihtimalle kirilacagina dikkat cekiyor. buyuklugu 7-7.5 arasi. fakat tuzla'da siddeti 10'u buluyormus..
  • düşünmek istemiyorum, aklıma her geldiğinde kaçıyorum bu düşünceden. ailemi taşınmaya ikna edemiyorum ben taşınamıyorum. gerçekten elimizden bir şey gelmiyor. o gün gelecek diye beklemek, düşünmek... insan bunu kaldıramaz.
  • deprem olmadan akıllanmayacak insanımızın hali ortada malesef.
  • korkulmasi gerekeb olasi deprem. sonuclari agir olacaktir.

    yakin zamanda sirf bu korkudan, 30 yillik bina hem de en eski yerlesim bolgelerinden biri olan bakirkoy’den tadindim. kafam bir nebze de olsa rahatladi.
  • bursa'da evliyalara güveniyorlar da istanbul'dakini istanbullular bir açıklasın.
  • bu tehlikenin varlığını reddedip, bilinç dışına atmalarındandır.

    deprem her an, her yerde sizi yakalayabilecek bir afettir. önceden kestirebileceğiniz bir olay da değildir. dolayısıyla sürekli olarak depremi düşünmek, akıl sağlığınızı tehdit eder. çünkü depremi düşünmek, aynı zamanda ölümü düşünmektir. bunun sonraki aşaması obsesif kompulsif bozukluktur.
  • insanların, istanbul' da yolda yürürken ölme ihtimalini depremde ölme ihtimalinden yüksek görmesi ve
    ölmek ve istanbul' da yaşamak arasında derin bir fark görülmemesi sebeplerden birkaçı olabilir.
  • biz toplum olarak neyden korkuyoruz ki? sel gelecekmiş gelsin allah'tandır, deprek gelecekmiş gelsin allah'tandır, meteor çarpacakmış ooo çarpsın çarpsın allah'tandır...
    biz böyle yetiştirilen bir toplumuz. önlem almayı bilmeyen bir toplumuz. okullarda bazen tatbikat yapılırdı yangın ya da deprem anı için. tatbikat esnasında olayın ciddiyetini kavrayamayan gülüşen çocuklar olarak yetiştik. en basitinden evlerimizin çoğunda küçük bir ilk yardım kutusu bile yoktur. bir şey başa gelmeden ciddiyetini kavrayamıyoruz ne yazık ki. ama doğaya dikkat edersek aslında bize bu deprem ile ilgili küçük ip uçları veriyor ve bundan kaçarımız yok.

    düzeltme: imla
  • demirden korksak trene binmezdik kader anlayışı çok fazla bile bile lades toplumu ve yeni yapılan yapılarda yaşayanlarında depremden daha az hasar görme umuduyla yaşamaları.
hesabın var mı? giriş yap