• istenen insanlar görüldüğünde acısı katlanan durum.
  • zordur. lakin bazı durumlarda çok da ske takılmamalıdır. "istenmediğim yerde durmam" çok onursal gurursal dursa da, insanlar çok objektiftir, kararları değişmez, kesin ve doğrudur, neler olacağını benden daha iyi bilmektedirler ve beni istememekte çok haklıdırlar demekle aynı anlam taşıyabilir. aşağıdaki uç örneği inceleyiniz.

    nanny mcphee: there is something you should understand about the way i work. when you need me but do not want me, then i must stay. when you want me but no longer need me, then i have to go. it's rather sad, really, but there it is.
    [nanny mcphee turns around to walk out of the room, but stops once she hears simon]
    simon brown: we will never want you!
    nanny mcphee: then i will never go.
  • insan ilişkilerinde fazla gelme durumudur.
    (bkz: persona non grata)
  • eger farkinda olup da mecbursaniz orada durmaya tam bir azaptir, tabii yuzsuz de degilseniz. hayir kardesim, beni istemiyor olabilirsin ben de seni istemiyorum ancak bunu abartili hareketlerle yuze vura vura gostermenin de hic alemi yok. otur adam gibi davran...
  • çoğu zaman olduğum ve beklentilerin örtüşüp örtüşmemesiyle ilgili olduğuna inandığım.

    edit: imla
  • çok iyi bildiğim bir histir kendileri. hayatımın farklı dönemlerinde karşıma çıkıp ağzıma eder. iyi niyette bir yere kadar sanırım.

    ben çok hassas bir insanım, çok duygusalım. çok güçlü göründüğüm söylenir ama çok naif bir kalbim var. tam bir boğa burcuyum. arkadaşlığa, dostluğa son derece önem veriyorum. aç kalacağımı, yolda kalacağımı bilsem cebimdeki son kuruşa kadar arkadaşlarıma veririm. zamanında yapmışlığım da çoktur. öğrenciyken son paramı bir arkadaşıma verip 10 km kadar bir yolu yürüyerek yurda dönmüşlüğüm o günü aç geçirip hatta ertesi günü de aç geçirmişliğim vardır. hiç önemli değildi, arkadaşımın işi görülmüştü.

    o günlerden bugünlere çok şey değişti.

    her zaman aranılan kişi oldum. ama ne zaman aranıldım?

    -para için
    -kıyafet için
    -kalacak yer için
    -dert dinlemek için
    -çözüm üretmek için

    şimdi 35 yaşındayım ve 20 yaşında yaşadığım olaylar ile bugün yaşadığım olaylar arasında hiçbir fark yokmuş.

    mesela en yakın arkadaşım evlenmeye karar verdiği zaman benimle görüşmedi, çünkü evleneceği kişi beni hayatlarında istemedi. arkadaşım da kocayı seçti beni sildi. şimdi aradan 10 yıl geçti ve haziran ayından beri yeniden görüşüyoruz. 2 çocuğu var. sen bizim teyzemizsin, nerdeydin diyorlar. beni çok seviyorlar. her gün arıyorlar.

    arkadaşım diyor ki ; keşke evlenmeseydim, çok ama çok pişmanım. boşanırken yanımda olur musun? sana ihtiyacım var. çok pişmanım diyor. kocası benimle görüşmesinin evliliğe iyi geleceğini düşünüp beni hayatlarına almaya çalışıyor. bu arada kocasıyla benim aram eskiden çok iyiydi. bir anda bana karı koca siktiri çekmişlerdi.

    sene 2019, yine çok eski dostlarımdan biri haziran ayında evlendi. evlendiğinden beri eşinden gizli gizli görüşüyoruz. diyorum ki karın beni hiç sevmiyor sanırım.

    - yok canım o kadar da değildir

    yani diyor ki evet sevmiyor ama az sevmiyordur

    kısaca yine istenmeyen bir insanım.

    sene 2019 günlerden bugün :

    yine istenmeyen bir insan ilan edildim eski bir dost tarafından. daha doğrusu eski bir dostun hayatına giren bir kız tarafından. bu sefer oturup ağladım ama. gerizekalı kız için hayatımıza hoş geldin hediyesi götürmüştüm. çift kişilik özel bir parti bileti. sevgilin ile gidin diye.

    “neden senin yanına geleceğinden haberim yok, istemiyorum o kızı” demiş.

    bu üç örnek canımı en çok acıtanlar oldu. arada evlenip veya sevgili edinip beni hayatından çıkaran çok insan olmuştur.

    bir kez daha yazar olsam “istenmeyen insan olmak “ diye alırdım nickimi.

    farkında olmak özgürleşmektir. benim arkadaşlarım beni hayatlarından çıkarırlarken hiçbir zaman yaptıkları şeylerin farkında olmadılar. ve özgürlüklerini teslim ettiler. şu an ben ne desem boş onlara. kafesin içinde yaşıyorlar. oksijenleri azaldıkça beni yeniden arayıp buldular, bulmaya da devam edeceklerdir.
    ben de bir insanım, duygularım var ve artık inciniyorum.

    benimde hayatımda sevgililer oldu, var. ben, hep denge kurdum hatta arkadaşlarımı istemeyeni istemedim hiç. ben çevrem ile var oldum. beni ben yapan değerlerimde arkadaşlarım da var. onları hiçe sayamam. bir sevgili bir eş için asla ne çevremi be sosyal hayatımı değiştiririm. hayat birlikte güzel. uzun sofralar etrafında oturmayı çok severdim oysaki. şimdi hadi bana demeye çekiniyorum. kimse beni istemiyor.

    evlenmeyi bir statü bir başarı olarak gören insanlardan nefret etmeye başladım.

    kimin söylediğini bilmiyorum ama çok sevdiğim bir cümle var.

    "anlamamış, anlaşılamamış, anlatamamış olabilirsin.
    sayfayı çevir..."

    artık sayfayı çevirerek devam ediyorum hayatıma. yeteri kadar üzüldüm.
  • kim tarafından istenmediğine bağlı olarak, olumlu olabilecek durum.
  • belki de onlardan farklı olmaktır.
  • her istenmeyen eninde sonunda ''hadi sen burada ne duruyorsun, toparlan git!'' sözünü duyacaktır.
  • yani bilemiyorum bir itiraf gibi olacak belki, belki de bir durum tespiti ama yazmak istiyorum yine…

    galiba bu insan benim. kötü, bencil ya da pisliğin teki olduğum için değil tam aksine ortamlardaki gereksiz samimiyete ayak uyduramadığım için. uydurmayıp da çıkıntılık da yapmıyorum hani. susuyorum sadece… ardından gelen mal mal bakışlar. “ne bakıyorsun ananı mı sktik” de diyemiyorsun.

    insanlık tarihinde en hayıflandığım şey “sosyal” bir varlık olmamız olabilir.

    tercihli yalnızlık ve yalnız kalmışlık arasında sıkışıp kalmanın bir çözümü olmalı…
hesabın var mı? giriş yap