639 entry daha
  • uzun süredir hayalini kurup sonunda balayında gittiğim açık hava müzesi gibi olan ülkedir. 6 günde roma-napoli-amalfi-capri ve vatikanı görme şansım oldu. hayatımda yürümediğim kadar yol yürüdüm. napoli dışında her yer yorgunluğumun hakkını verdi, fakat napoli kesinlikle zaman kaybı yaşattı. onun yerine amalfi'de bir gün daha kalabilmeyi isterdim.

    roma, bildiğiniz gibi açık hava müzesi gibi bir şehir. şehrin herhangi bir yerinde durup sağa sola baksanız mutlaka hayran kalacağınız bir şey görürsünüz. collosseum için bir şeyler söylemeye gerek var mı bilmiyorum, ama uzaktan bile gördüğünüzde sizi alıp gladyatörlerin arasına götürebiliyor. altare della patria ve santa maria maggiore bazilikası da aynı şekilde görkemli ve etkileyiciydi. tabii ki fontana di trevi benim görmeyi hayal ettiğim ender yerlerden biriydi ve gördüm sonunda. baktıkça bakası geliyor insanın, tabii kalabalıktan pek bir şey anlayamıyorsunuz. o istediğiniz duygu o kalabalıkta biraz heba oluyor, ama görmüş olmaktan mutluluk duyduğum yerlerden biriydi. bunlar hakkında açıkçası tarihi bilgiyi internetten bulup vermem lazım, bu yüzden vermiyorum. sadece gördüğüm ve gittiğinizde görülebilecek birkaç yerden biri olarak not düşüyorum. kaldığımız otel* lüks değil, fakat şirin bir oteldi, çalışanlar ve temizlik konusunda 3 yıldızlı olmasına karşın başarılıydı. termini'ye de oldukça yakın olması sebebiyle tercih edilebilecek otellerden biridir. bunun dışında son gün roma havaalanını kullanacağımızdan diğer yerleri gezdikten sonra başka bir otelde kalmayı planladık. son günümüzde kendimize bir güzellik yapalım diye gayet lüks bir otel* tercih ettik, fakat ilk otelimizin yerini tutmadı kesinlikle. klima çalışmıyor, daha doğrusu sıcak hava vermiyormuş, otel görevlisine bunu söylediğimizde battaniye vermeyi önerdi bize ve yine odada wifi çekmiyordu. tek güzel tarafı kahvaltısıydı, fakat üşümeyi göze almalısınız.

    napoli, bildiğin izmir'in kadifekalesi gibi bir şehir. kesinlikle tekin olmayan ve zaman kaybı olarak gördüğümüz bir yer. otelde* bile güvende hissetmedik kendimizi. öyle tuhaf bir havası vardı. kaldığımız otelde resepsiyon görevlisi kadın görüp görebileceğiniz en kaba çalışandır sanırım. odalarda wifi çekmediğinden lobide vakit geçirmek zorunda kaldığımızdan kadının 1 saat içinde 3 farklı kişiyle tartışmasına şahit olduk. napoli'yle ilgili tek memnun kaldığımız yer, tam otelin karşında yer lan pizzacıydı. inanılmaz içten bir sahibi vardı ve pizzaları harikaydı.

    amalfi, rüya şehir. inanılmaz güzel bir yer. tabii her güzelliğin bir bedeli olduğu gibi amalfi'nin de vardı elbette: leş gibi yolu. salerno'dan otobüsle o kıvrım kıvrım yolu (yaklaşık 30 km) sanırım 2 saate ancak gidebilmişizdir. en son elimde poşetle bir otobüs dolusu insana rezil olmamak için dua ediyordum. denizden ulaşım olduğunu amalfide öğrendik ve dönüş yolunda onu tercih ettik. kaldığımız otel*, ki en çok bütçeyi buraya ayırmıştık, inanılmaz güzeldi. her şeyiyle. odası, kahvaltısı, temizliği, konumu. kesinlikle gidip görülmesi gerek yerlerden biri diye düşünüyorum.

    capri, amalfi'den teknelerle yaklaşık 1 saatte ulaştığımız bir ada. inanılmaz güzel bir yer. ve ilginçtir çok da pahalı. bu kadar uzakta olan bir adanın bu kadar pahalı olması şaşırttı beni. belki doğrusu budur bilmiyorum ama, pahalı markaların mağazalarının o adada ne işi var diye merak ediyorum açıkçası. bir limonataya 8 euro verince oranın günü birlik görülecek bir yer olduğundan emin olduk.

    vatikan, müzesi kapalıydı. san pietro meydanı ve aziz petrus bazilikasını gördük. harika yapılar dememe gerek yok sanırım. ama artık tatilin son günü olduğu için yorgunluktan pek keyfini çıkaramadığım yer oldu.

    şimdilik hatırladıklarım bunlar. onun dışında bütün bu yerleri gezerken insanın yanında sevdiği kişi olması ve bütün bu güzellikleri onunla paylaşması her şeyden daha anlamlı. *
1372 entry daha
hesabın var mı? giriş yap