itirazım var (film)

• olmamış filmdir. filmin salt bir onur ünlü filmi olmadığı, filme dokunan başka ellerin de aşikâr olduğu yapımdır ki o ellerin filme dokunması hiç mi hiç güzel olmamıştır.
  (bkz: sırrı süreyya önder)
  /spoiler/
  filmle ilgili en güzel nokta ise, filmin sonunu ata bağlamaları.
  edit: at
• 'verdiğiniz şey canınızı yakmadıkça vermiş sayılmazsınız'
• 'gözlerini kapa, kalbini aç, aklını da bırak gitsin...akıl dediğin şey, kafanda koca bir ağırlıktan başka ne ki?
• 'din ve millet sorar isen, aşıklara din ne hacet. aşık kişi harab olur; bilmez ne din ne diyanet'
• -- spoiler içermeyen bölüm: raad olun --
  
  her şeyden evvel mutlaka git ve gör bu filmi. böyle kavisli cümlelerle türkiye sineması üzerine atıp tutacak kadar bilgi birikimim yok ancak kurgusuyla, müzikleriyle, oyunculuklarıyla ben bu filme hayran çıktım salondan. bi de filmi izlemeye gitmeden evvel onur ünlü ve sırrı süreyya önder'in ayşe arman'a verdikleri röportajı okumanızı da tavsiye ederim. zira pek bir tatlılar. senin benim gibi adamın oturup film yapabileceğinin resmi gibi adamlar. benim bu samimiyet çok hoşuma gitti mesela.
  
  -- spoiler var --
  
  bazı aksiyon sahnelerinde hafif boku çıkımş onur abi. o gemiye giriş mesela. o ne la tek yumrukta adam çuval gibi yıkılıyor felan. yok artık boncuk diye izledim oraları vala.
  
  ha bir de filmin sonuna doğru o mezarlıktaki orospu çocuğunu gözünden tanıma(ma) dialoğu çok başarılıydı gerçekten.salonda komple yarıldık. ellerinize sağlık.
• polisiye ve komedi kurgusunun ön plana çıktığı bir onur ünlü filmi.
  
  bu iki kurguyu beraber yürütürken ayrıca mesaj vermek zor bir iş olsa gerek. yapımcı bu işin altından kalkmış demek yanlış olmaz. elbette film ile ilgili pek çok eksik nokta bulunabilir, bunları eleştirmenlere bırakmak en doğrusu olsa gerek.
  
  tefeci; müslüman kelimesi ile yan yana gelemeyecek günahların faili. buna rağmen tefecinin ara sıra camiye gelmesi, karakterin namazın asıl anlamını kavramaması ve namazı toplumsal bir gelenek olarak görmesi ile açıklanabilir. bire bir aynısı olmasa da toplumda bu karakterin benzerlerini görmek mümkün. islamın ve müslümanlığın günümüzde manasından koparılıp şeklen yaşaması tefeci karakteri üzerinde dramatik bir şekilde canlandırılmış.
  
  selman bulut; satranç oynayan ve boks bilen bir imam karakteri kesinlikle başarılı bir kombinasyon olmuş. yazar, selman bulut'u tek filmlik bir karakter olarak sınırlamayıp daha uzun bir projede (dizi/kitap) değerlendirmeyi planlasaydı daha verimli olabilirdi. serkan keskin rolün hakkını vermiş. boksör olarak veya imam olarak kendisine ekranda yabancılık çekmedim. karakterin geçmişinde yapılacak bir kaç düzenleme ile sherlock holmes'un tahtını sallayacak bir karakter ortaya çıkarılabilirdi. onur ünlü malesef böyle nadir bulunacak bir karakteri tek bir filmde cömertçe harcamayı tercih etmiş.
  
  baş rolün "çok şükür gene kaybettim" repliğinden sonra yaktığı sigara ile yaşadığı mağlubiyetlere karşı takındığı tavır patenti alınması gereken bir duruş. biraz bilgece biraz da alaycı. bu vurdumduymazlık her insanın kolay sergileyemeyeceği bir hareket.
• beklediğimden iyi çıkmış filmdir. castla ilgili cin fikirler geldi aklıma; gökhan rolüne ali atay iyi giderdi. binbaşı da ahmet mümtaz taylan olabilirdi mesela. bir çok yaraya dokunması, acıtması, son ana kadar heyecanı koruması, vs bir türk filmi için ender özelliklerdendir ve bu film öyle bir filmdir. izleyin, izlettirin.
• müzikleriyle, mizahi işleyişiyle, aksiyon sahneleriyle oldukça keyifle izlenen onur ünlü filmi. filmde din üzerinden gidilmiş ancak siyasete, rüşvete, faize, günaha, yalana, dolana, yolsuzluğa, tefeciliğe, aşka, tacize... de değinilmiş. aslında herkesin sorguladığı tabuları şeffaf bir şekilde ortaya koymuş. tartışmaya açık yönleri de var tabii ama genel anlamda olmuş bence, etkili.
• bir defa her şeyden önce kesinlikle izlenmesi gereken film..
  
  geçte olsa işten güçten fırsat bulup bu gün izleyebildim filmi.. gerçeklikle absürtlüğü, dramla mizahı bu kadar tatlı bir araya getirip harmanlayan bir film görmedim ben.
  
  illa eleştir dersen o çocuk müzikali tarzı 'haylazlık' tonundaki müzikler hiç olmamış.. beklediğimden az güldürdü ama tam güldürdü birde..
  
  bir küçük az daha mesaj kaygısı olsaymış daha tatlı olabilirmiş.. neredeyse her sahne de bir gönderme, bir mesaj bir şeyler var.. sanki çok gibi geldi bana..
  
  ha birde görüntü yönetmeni kimse ellerinden öpmek lazım.. kadrajlar , çoğu an kartpostal gibiydi..
  
  şunu belirtmezsem olmaz tabi.. filmi izlemeyenler için ayıktırmadan yazayım... filmi izleyipte 'satranç' muhabbetinin nolduğunu çözen varsa nolur mesaj kutumu yeşillendirsin.. hakikaten ya zor bir göndermeydi. yada ben malım. bilemedim. .
  
  genel olarak 10 üzerinden 7.5uğu kaptı benden film.
• --- üstü kapalı spoiler ---
  
  birlikte satranç oynadığı 'a' kisisinin kim olduguyla ilgili hemfikir miyiz diye merak ettiğim film. başlık içinde iki adıyla da arattim zati muhteremi.
  bonus: polis sorgusundan sonraki manidar 'geçmiş olsun' mesaji.
  
  --- spoiler ---