• istanbul üniversitesi genel kamu hukuku nda araştırma görevlisidir kendisi. öğrencileri ile arası iyi midir bilemem ama merveilluex iü sözlük te, semih gemalmaz ile şeytan-zebani ikilisi olduklarını söylemiş; parantez içinde bir ünlemle saygılarını sunarken.
    kendileri bu sıralar çok çalışmaktadır. sırtındaki çanta emin olun kitap doludur. ama rakı ya - ki güzel içer sofrasında bulunmuşumdur :) - fırsat bulabildiğine eminim. gitar çalardı bir zamanlar hala da çalar mı bilmem. ama ortaçgilden bir memurun şarkısı çalardı ki dadından yinmez..
  • asistanligini hocaligini filan bilemem ama kanimca kendisi on numara bir insandir. yardimseverdir, iletisime aciktir, duyarlidir, vefalidir, iyi insandir iste.
  • bugün dersine girmiş bulunduğum hoca. kendisi sözlüklerde zebani olarak tanımlanmaya oldukça içerlemiş. "hakkımızda yazılanlar için gerekli hukuki işlemleri başlatırız eğer hakaret olursa sonuçta hukukçuyuz canım şurda hahahayt" diyip üstüne de tehdit olarak algılamayın sakın demiştir. kendisini ve ilk olarak itici gelen mimiklerini fazlaca beğenmiş olup, gelecekteki kocalarım listesine sokmuş bulunuyorum.
  • hukuk doktorudur. yök'ten kadrosu gelse yardımcı doçent olacak fakat ankara'da tanıdığı kimse olmadığı için beklenti hali içinde. bir taraftan da yasal değişliklerle kendisi ve kendisiyle aynı durumdaki arkadaşlarını okuldan uzaklaştırmaya çalışanlara karşı direniyor.

    gölgeli bir yüzü, karanlık bakışları vardır. şık giyinir genelde pantolon askısı kullanır.

    alanına son derece hakim donanımlı bir öğretmendir. dersi kürsüden anlatmaz merdivenlerden iner kürsünün önünden seslenir sınıfa. retorik yeteneği gelişmiş olduğundan kendisine ait çok sayıda veciz sözü vardır. bunları ders anlatırken kullanır fakat sınavda bu tür kullanımların fayda sağlamayacağının altını sık sık çizer. konuşan öğrencisini sabırla ve saygıyla dinler değer verdiğini hissettirir. ufuk açıcı derslerini almış olmaktan mutluluk duyuyorum.
  • iühf insan hakları kürsüsünün doktorasını verip kadro bekleyen sırp tipli asistanı.
    bir sırplık var gibi kendisinde. sırp sırp bakıyor zira. hadi boşnak olsun en kötü.
    yalnız baya potansiyelli adam bu. kendisinden kıdemli olan berke özenç'i falan solladı, nefesi gülay arslan öncü'nün ensesinde. umarım umutları boşa çıkartmaz, böyle devam eder.
  • dersleri zıplayarak anlatan hoca. şaka bir yana, iühf'nin en umut vaadeden hocasıdır. bunun yanında okul yaşantım boyunca açık ara dersinden en çok keyif aldığım hocadır da kendisi. gülmekten dersi anlayamama ihtimalin olsa da dersleri keyiflidir.
  • mert ismini çok seven, şuan insan hakları dersini zevkle takip etmemde emeği olan kimse.

    (bkz: hukukçunun ezber yasağı)
  • iühf'de girdiğim ilk dersinden beri hayranı olduğum hocam. çoğu öğrenci dersinin güzel geçtiğini ama kapıdan çıkınca dersi unuttuklarını söyler. oysa dersler verdiği örnekleri birbirlerine nasıl bağlayacağını tahmin etmeye çabalarken akılda kalıcıdır.
    bugünkü dersinde "neyi niye okuduğunuzu öğrenin. çünkü öğretmiyorlar. ben öğrenciyken de öğretmiyorlardı. genel kamu hukuku dersi bunu öğrenin diye var." demiştir. sanırım kendisini hep bu cümle ile hatırlayacağım. "neyi niye okuduğunuzu öğrenin."
    son olarak benim oradan satın alıp kendisine hediye edecek bütçem yok fakat darwin's botanicals tarafından üretilen papyonların gerçekten çok şık olduğunu buradan iletebilirim sanırım.
  • sürekli "şoförüm beni almaya geldi", "geçen yine ali ağaoğlu ile birlikte fakirlere tükürüyoruz" temalı espriler yaparak "zenginliğiyle" dalga geçen; çoğu kez beyazıt'tan eminönü'ne salınırken ve eminönü'nden kadıköy vapuruna binerken yahut moda sahil'de -belli ki dostlar, romalılar, lejyonerler ile- içerken rastgeldiğim; doktor öğretim üyesi olduktan sonra -neden bilmiyorum- dersleri pek bir keyifli hale gelen -zira asistanken girdiği derslerde sıkıldığım çoktur, vallahi unvan meraklısı değilim-; hocasını ne kadar sevdiğini ve saydığını her derste semih hoca'yı anmasından anlayabileceğiniz gemalmaz ekolünün son üyelerinden; dünya'yı elinin tersiyle itebilmiş insanlardan olduğuna inandığım -mesnetsiz bir inanç, zaten mesnetsiz olduğu için "inanç"- kıymetli hocamızdır.
    ve tabii bir de mezun olduğuma üzülme sebeplerimden biridir. ne demek gırtlağıma kadar özel hukuka, usul hukukuna batmış, kitaptakinin aynısını hafızlayan hocalardan ikrah etmiş, okulun ortasında "imdat" diye bağırmama ramak kalmışken mert hoca'nın derslerinden birine gidip nefes almak konforundan uzak kalmak. bak yine tadım kaçtı. :/
  • derslerine çok katılmazdım ama derste enerjik bir havası vardı ve bu öğrenciyi olumlu etkilliyordu ama ne yazık ki ben derslerine gidebilecek kadar enerjik değildim. yine de kendisinden çok şey öğrenmişimdir.
hesabın var mı? giriş yap