• plütonizmin kurucusudur.
  • jeolojide süperpozisyon kuralını ortaya atmıştır.

    genç tabaka üstte, yaşlı tabaka altta meselesi.
  • modern jeoloji'nin babası kabul edilen, bir bilim dalı olarak ortaya çıkmasını sağlayan ve üniformitarianizm prensibini kuran iskoç jeolog. 1726-1797 yılları arasında yaşamıştır.

    içinde bulunuğu dönemde, dünya'nın 6.000 yıl önce oluştuğu ve kayaçlarda gözlenen fosillerin de "büyük tufan" sırasında ölmüş hayvanların kalıntıları olduğu görüşü geniş çevrelerce kabul görüyordu. bu görüş; james ussher adlı, 17. yüzyılda yaşamış irlandalı bir başpiskoposun incil'de yer alan olayları kullanarak yaptığı kronolojik hesaba dayanıyordu. öyle ki, gün ve saate kadar tarih vermişti: 22 ekim milattan önce 4004, akşam saat 6, bir cumartesi günü.

    hutton'ın, 1788 yılında, iskoçya'nın doğu kıyısında bulunan siccar point'e yaptığı gezinti, "deep time" kavramının doğmasında, yaygın kabul gören zaman algısının bütünüyle değişmesinde ve kendisinin üniformitarianizm prensibini kurmasında etkili oldu.

    hutton; birbirinden belirgin ve dalgalı bir uyumsuzluk yüzeyi ile ayrılmış, iki farklı renge ve duruşa sahip litoloji gözlemledi. altta yer alan gri renkli şeyl tabakaları dik konumdayken, hemen üstündeki kırmızı kumtaşı tabakaları ise yataya yakın konumdaydı.

    hutton'ın o an gördüğü, 65 milyon yıllık bir zaman boşluğuydu. ilksel yataylılık prensibi gereği yatay olarak, eski bir okyanus tabanında çökelen gri renkli tabakalar doğadaki ölçülemeyecek kadar müthiş kuvvetlerin etkisiyle yükselime uğramış, dik bir duruş kazanmış ve kara hâline geldiği için de başından uzun bir erozyon dönemi geçmişti. daha sonra bölgenin yeniden deniz hâlini almasıyla beraber de uyumsuzluk yüzeyinin üstünde gördüğü kırmızı kumtaşları çökelmişti. gördüğü mostranın günümüzdeki konumuna gelmesi için bir yükselim döneminden daha geçmiş olması açıktı.

    sedimantasyon ve erozyon gibi süreçlerin oldukça yavaş işlediğinin bilincinde olan hutton, tüm bu süreçler için çok uzun zaman ölçekleri gerektiğini anlamıştı. kayıkla yapılan bu gezintide kendisine eşlik edenlerden biri olan john playfair, bugün "hutton's unconformity" olarak bilinen bu görkemli açısal uyumsuzluk mostrasına dair şöyle yazacaktı:

    "...the mind seemed to grow giddy by looking so far into the abyss of time..."

    hutton ise bunu "theory of the earth" adlı kitabında şöyle belirtecekti:

    "we find no vestige of a beginning – no prospect of an end."

    buradan hareketle sağlamlaştırılan uniformitarianizm görüşünün temel özeti "the present is the key to the past" şeklindedir. yani, "günümüz geçmişin anahtarıdır". bugün gözlemlediğimiz volkanizma, faylanma, aşınma, sedimantasyon, flüvyal aktivite gibi tüm jeolojik olaylar geçmişte de aynı şekilde meydana gelmişlerdir. dolayısıyla bugün bu süreçleri çalışarak geçmiş kolaylıkla aydınlatılabilir.

    james hutton, charles lyell'ı ve dolaylı olarak da charles darwin'i etkilemiştir.

    not: süperpozisyon ilkesini ise nicolas steno keşfetmiştir.

    *** ileri okumalar ***

    1)http://www.edinburghgeolsoc.org/…et_siccarpoint.pdf
    2)http://www.amnh.org/…the-founder-of-modern-geology/
    3)https://en.m.wikipedia.org/wiki/uniformitarianism
    4) https://earthobservatory.nasa.gov/…he-abyss-of-time
  • dünyanın bugünkü şekline gelmesinde volkanların, depremlerin etkili olduğunu söylemiş ve dünyanın günümüzdeki şeklini alması için gereken zamanın kutsal kitaplarda öngörüldüğü gibi 6000 yıl olamayacağını ifade eden ilk bilim insanlarından birisidir.
    hutton'ın yazdığı kitap pek berrak bir dile sahip değildi ve oldukça ağırdı. fikirleri o dönem bir arkadaşı olan (bkz: john playfair) olmasaydı muhtemelen unutulacaktı. playfair, 1802 yılında yayımlanan (bkz: illustrations of the huttonian theory of the earth) kitabıyla hutton'un çalışmasını kolay anlaşılır bir halde sundu.

    ayrıca dünyanın yaşı ile ilgili tartışmalarda şu sözü oldukça ünlüdür:

    ''bir başlangıç için hiçbir işaret, bir son için hiçbir ihtimal bulamıyoruz''
  • modern jeolojinin kurucusudur. gaia teorisi öne sürmüştür.
    theory of the earth kitabında bahsettiği gibi;
    "dünyalar silsilesini gördüğümüz için, doğada bir sistemin var olduğu sonucuna varabiliriz; tıpkı, gezegenlerin dönüşünü görerek, bu dönüşü devam ettirmeye yönelik bir sistem olduğu sonucuna vardığımız gibi".
  • iskoç çiftçi ve doğa bilimci james hutton modern jeolojinin kurucusudur. harika bir gözlem ve analiz yeteneğine sahipti. üzerine çok fazla düşünülmüş jeolojik argümanlar öne sürdü. hutton, dünyanın sürekli olarak oluştuğunu ve bu sürecin devam ettiğini düşünüyordu. mesela erimiş malzeme dağlara doğru itilir, aşındırılır ve ardından aşınmış çökeltiler yıkanıp gider diye düşünürdü. günümüzde erozyon ve çökelme süreçlerinin nasıl geliştiğini anlamasıyla dünya tarihinin belirlenebileceğini fark etti. onun fikirleri ve dünya'yı incelemeye yönelik yaklaşımı, adeta jeoloji bilimini ortaya çıkardı.

    hutton jeolojiye oldukça karmaşık bir yoldan geldi. 1726'da edinburgh'da doğdu, hollanda'nın edinburgh, paris ve leiden üniversitelerinde tıp ve kimya okudu ve ardından on dört yılını iki küçük aile çiftliğini işleterek geçirdi. hutton'ın, çevresindeki rüzgar ve hava koşullarının yıkıcı güçlerine rağmen toprağın hâlâ nasıl ayakta kalabildiği düşüncesine saplanmasına sebep olan şey çiftçilikti.

    1768 civarında edinburgh'a taşındı ve birkaç yıl sonra bir ziyaretçi, çalışmasını "o kadar fosil ve kimyasal aparatlarla dolu ki oturacak yer bile yok" olarak tanımladı. hutton, 1788'de yeni kurulan bir bilimsel kuruluş olan royal society of edinburgh'a sunduğu bir makalede, incil'deki evrenden çok farklı bir evreni tanımladı: kayaların ve toprağın denize sürüklendiği, sıkıştırıldığı sürekli bir döngüden oluşan bir evren. volkanik süreçlerle yüzeye çıkmaya zorlanan ve sonunda bir kez daha aşınarak çökeltiye dönüşen ana kaya. hutton şu sonuca vardı: "bu fiziksel araştırmanın sonucu, bir başlangıca dair hiçbir iz ya da bir son ihtimali bulamadığımızdır." modern saha jeologlarıyla aynı yöntemlere dayanan hutton, kanıt olarak yakınlardaki siccar point'teki bir uçurumdan alıntı yaptı; burada dikey gri şist katmanları ile üstteki yatay kırmızı kumtaşı katmanlarının yan yana gelmesi ancak muazzam kuvvetlerin geniş bir alan üzerindeki hareketi ile açıklanabilirdi. zaman dilimleri ve hiyatüsler. orada hutton, artık gri şeyl tarafından temsil edilen çökeltilerin, çökelme sonrasında yükseldiğini, eğildiğini, aşındığını ve daha sonra kırmızı kumtaşının çökeldiği bir okyanusla kaplandığını fark etti. siccar point'teki iki kaya türü arasındaki sınır artık hutton uyumsuzluğu olarak adlandırılıyor.

    hutton'un teorisine göre temel güç, kaplıcaların ve volkanların varlığının da kanıtladığı gibi yer altı ısısıydı. hutton, iskoçya'daki ve britanya adaları'nın başka yerlerdeki kaya oluşumları üzerine yaptığı ayrıntılı gözlemlerden, kurnazca, dünya'nın derinliklerindeki yüksek basınç ve sıcaklıkların, bazalt, granit ve mineral damarları oluşumlarını yaratan kimyasal reaksiyonlara neden olacağı sonucunu çıkardı. ayrıca iç ısının kabuğun ısınmasına ve genişlemesine neden olduğunu, bunun da dağları oluşturan çalkantılara yol açtığını öne sürdü. aynı süreç, siccar noktası kayalarında örneklendiği gibi kaya tabakalarının eğilmesine, kıvrılmasına ve deforme olmasına neden oluyordu.

    hutton'un anahtar kavramlarından biri üniformitaryanizm ilkesiydi. bu, günümüzde gerçekleşmekte olan jeolojik kuvvetlerin geçmişte de gerçekleşenlerle aynı olduğuna dair inançtı. bu, günümüzde erozyon veya çökelme gibi süreçlerin meydana geldiği hızların geçmiş hızlara benzer olduğu anlamına geliyordu; bu da örneğin belirli bir kalınlıktaki bir kumtaşının birikmesi için geçen sürenin tahmin edilmesini mümkün kılıyordu. böyle bir analizden, açığa çıkan kaya katmanlarının kalınlıklarını hesaba katmak için çok uzun sürelerin gerekli olduğu ortaya çıktı. üniformitaryanizm, yer biliminin temel ilkelerinden biri oldu. hutton'un teorileri, catastrophism adı verilen popüler bir çağdaş düşünce ekolüne karşı cepheden bir saldırı anlamına geliyordu. yalnızca büyük tufan gibi doğal felaketler 6 bin yıllık dünya'nın doğasını açıklayabilirdi.

    jeolojinin, yani dinamik gezegen portresinin bir sonraki yüzyılda onu takip eden düşünürler üzerindeki etkisi çok derindi. mesela charles darwin, hutton'un, fosil kayıtlarında gözlemlediği biyolojik evrimin gerektirdiği çağlar için bir çerçeve sağlayan fikirlerini çok iyi biliyordu. hutton'ın öldüğü yıl doğan ingiliz jeolog charles lyell, jeoloji'nin ilkeleri adlı kitabında üniformitaryanizm ilkesi açısından kabul gören şöyle bir şey yazmıştı: "hayal gücü, ilk defa böylesine duygusuz bir süreç tarafından tüm kıtaların yok edilmesi için gereken zamanın büyüklüğünü kavramaya çalışırken yoruldu.” lyell'in ifadesiyle bu sonsuz kapsamlı planın uyandırdığı yücelik fikirleri, yalnızca hutton'ın çağdaşlarına değil, gelecek nesil jeologlara da ilham verecekti.
hesabın var mı? giriş yap