jolietjake

• blues brothers band konserlerini dinlicem diye kulağı mulağı dağıtan, sürekli bir çınlamayla gezen fedakar bro. taa amerikalardan ortaçağ mug'ı ısmarlayan komik kişi.
• sahane bir adam, ortamlarimizin sohbetleriyle nese kaynagi.. turlu dertlerim warken bile beni evimden kaldirip yanina getirterek konusup guldurup tum her seyi unutturmus muhtesem insan; kuzen.. bir de cay nescafe nargile, 3 u bir arada keyfi wardir ki 3 saatten asagi surmez, kaldirtmaz da, gidemezsiniz bi yere ama keyiflidir o ayri..:)
• allahın bile unuttuğu biyerde minibüste karşılaştığım, blues brotherlık müessesesine bir defa daha inandıran insan.
  jolietjake: "the lord works in mysterious ways..."
  elwood: "yep"
• bir no response adamı.
• jack shotlar sonrasında hayal meyal bana mukayyet olmaya çalı$tığını hatırladığım bro. hasret bitecek bu hafta in$allah.
• okula^* gel filmi^* izleyelim, ama bira da getir dediğim zaman bir bavul dolusu bira getiren bro.
• hakkındaki bilinmeyen gerçekler bir bir su yüzüne çıkmış olan bro. bana "you blackmailing me jake?" dedirtmeye çalışırken okul için dojo savaşlarından ibaret olan kirli geçmişini öğrendiğimiz sensei. tabii bir de sensei'nin dipnotu var: sensei's dojo is a registered trademark of sensei corporation.
  istiklal marşı yarışması konusuna bilahare değineceğim..
• bir rahatsız insanmış kendileri. onca yıldan, birlikte söylenen onca şarkıdan sonra öğrendiğim birşeymiş bu. beni dükkan dükkan termos peşinde sürükleyen, 45 dakika testini geçemeyen termoslarla debelendiren, sonunda martı'da film izlememe sebebiyet veren olaylar silsilesinin tetikleyicisidir bu adam. ama gel gör ki bro karşısında boynumuz kıldan incedir.
• ne demiştim bro hatırlıyor musun? "look, we got an appointment with mr. sline tomorrow. everything's gonna be alright. let's skate.."
• (bkz: akustik travma)