• 70 yillarda doganlarin gayet iyi bilecekleri,bir zamanlar gazozlarin vazgecilmezi.halen aradigim lakin bulamadigim nostaljik nesne.
  • kahverengi şişelerden vişne suyu içmeye yarayan hedeydi zamanında... yaz akşamları gidilen aile çay bahçelerinde...
    (bkz: yılmaz erdoğan gibi entry girmek)
  • yahu insan bunu bile mi özler,
    özlüyormuş demek, çocukluğumun, bursa kültürpark'ında, anamızın babamızın kıçına takılıp gittiğimiz,
    göl çay bahçesi'nde, bizim o pek lezim uludağ gazozu yanında tükettiğimiz pipet,
    erirdi anasını sattııım mereti, bir sonunu getiremezdim gazozun,
    yenisini de isteyemezdik, dibinde kalan yudumu fondip,
    güzel şey çocuk olmak.
  • pipet kullanmayı bunda öğrenen zavallı 70ler kuşağı için bir kabustur kendileri. zaten içine çekmeyi öğrenememişsin, bir de o kağıt ağzında ikiye katlanır ıslanınca. o zaman pipet yapışır, tıkanır, gazoz yukarı hiç gelmez. hemen ailenin küçüğü olarak gerizekalı konumuna geri dönersin. birisi "ay sen benimkini al ben şişeden içerim" falan der. hık, mık. oradan bi taraftan yanağa makas, zaten ayaklar da yere ulaşmıyor, tabureden sallanıyor, kalkıp gidemezsin. eziyet allah eziyet.
  • bildigin kamis lan iste. biz hep kamis derdik kucukken. bunlarin bi tadi vardi sanki, gazoza ayri bir tat verirdi.

    pipet olan ise plastikten imal edilen olsa gerek... kivrilip bukulen ibne gibi bir sey...
  • en asil duygularin simgesi, cocukluk hatirlaticisi.
  • bunu yapan isyankar ruh, devrimci karakter bunu da yapti. *

    (bkz: celik pipet)
    (bkz: savisto)
  • 70’ler ve 80’lerin ürünüydü. içi ince film kaplı, dışı kağıt, helezonik şekilde sarılıp yapıştırılmış, çelik boru üretimi prensibinde üretilmiş, takribi 20 cm boyunda kesik pipet. ilginçtir, akranlarım bile nadiren hatırlamaktadır bu ürünü.

    elit turnusolü bir üründür. çok narin bir yapısı vardı. kullanırken nazik olak gerekiyordu. içeceği emerken dudaklarla pipete çok baskı yapılmaması gerekirdi. zira içindeki film tabaka bir şekilde sıvıyla temas edince kağıdın da ıslanmasına ve emiş ağzının tıkanmasına neden oluyordu. eğitimli bir insan çalışma prensibini çözüp, bu kamışı rahatlıkla kullanabiliyordu. lakin kullandığı en narin alet saban olan köylü hödükler bu işi beceremezdi.

    bu pipetlerle viskozitesi yüksek içecekler içilemezdi pek. ayran için uygun değildi mesela. çünkü ayranı yukarı çekerken uygulanan görece yüksek basınç, ıslanıp yumuşayan pipetin kendisini emerek düzleşmesine, tıkanmasına neden olurdu.

    taşıma ve stoklaması da zordu bu ürünün. bir kere kırıldığı an işlevini yitirirdi. yerini doğa düşmanı plastik pipetlere bıraktılar yazık ki. şu anki teknolojide kolaylıkla direnci artırılmış şekliyle üretilebilir. geri dönüşmüş kağıtla bile rahatlıkla olur. en kısa zamanda geri dönmesi ümidiyle.
  • avrupa birliğinde plastik pipetlere sınırlamalar geldiğinden tekrar hayata girecek olan nesne. yalnız bu ürün bir kaç kat kağıttan oluştuğu için kağıdın erimemesi, tutkalın çözünmemesi, sıcağa dayanıklık ve suya salınım yapmaması gerekli. an itibari ile kahve dünyasında gördüm. yakında yayılacaktır.
  • plastik pipetlerin çevresel zararını bir kenara koyuyorum, kağıt pipet hiç olacak gibi değil birader ya. nerde denk gelsem hangisiyle karşılaşsam hep iğrenç bir tecrübe. içim gıcıklanıyor o kağıtlar birbirine yapışıyor çekiyorsun gelmiyor tıkanıyor kırılıyor dişlere değince bir tuhaf oluyorum. bilmiyorum benim manyaklığım mı ama çok rahatsız edici buluyorum.
hesabın var mı? giriş yap