• lobi faaliyetinin daha şık bir şekilde söylenmesidir. geleneksel diplomasi hükümetler arasında yürütülürken kamu diplomasisi başka ülkelerdeki sivil toplum örgütleri veya sivil kişiler aracılığı ile yürütülür. büyükelçileri ve klasik diplomasinin hantallığını aşan bir diplomasi aracıdır. ahmed davutoğlu ile birlikte akp iktidarının önem vereceği bir yöntem olacaktır sanırım.
  • kamu diplomasisi yoluyla yeni bir türkiye algısı: avrupa birliği sorunsalı

    giriş

    uluslar arası ilişkiler disiplininin gelişim evrelerini incelediğimiz zaman bazı paradigmaların değiştiğini, yerini konjonktür el duruma uygun olarak bir takım yeni ideolojiler, hakim görüşler aldığını gözlemliyoruz. dünya tarihinde bilimsel bilginin zamana ve mekâna göre değiştiğini, ihtiyaçların getirdiği zorunluluklar nedeniyle bir takım değişim evreleri olmuştur. bu değişimlerden birisi diplomasi diye nitelendirdiğimiz dış politika aracıdır.

    diplomasinin kökenleri; mezopotamya, eski yunan ve roma’ya kadar uzanmaktadır. ilk diplomasi kayıtlarına m.ö 3000 yıllarında mezopotamya’da rastlanmaktadır. geleneksel diplomasi diye nitelendirdiğimiz 15.yy la kadar olan hâkim anlayışın 15.yy da daimi temsilciliklerin kurulmasıyla birlikte modern bir şekil almaya başlanmıştır. 19.yy sonu itibariyle her devletin dışarıda daimi temsilcilikleri vardı. 20.yy ile küreselleşme akımının ortaya çıkması, geleneksel diplomasi anlayışının yanı sıra başka diplomasi türlerinin de ortaya çıkmasına neden oldu. artık, devletlerarasındaki ilişkiden çok sivil toplum, öğrenciler arasındaki ilişkiler de görülmeye başlamıştır.

    günümüz uluslararası ilişkilerinde, ulusal çıkarların savunulması artık bildiri, diplomatik üstünlük ve diplomatik muhtıra gibi geleneksel diplomasi yöntemlerinin çok ilerisine geçmiştir. devletlerin artık sadece diğer hükümetleri veya uluslararası örgütleri değil, yabancı kamuoylarını da hedefleyen politikalar geliştirmek zorunda oldukları bir döneme girilmiştir. günümüz dünyasında bilgi, kültür ve iletişim diplomaside anahtar sözcükler haline gelmiştir. bugün pek çok devlet, yabancı kamuoylarının gözünde olumlu imaj yaratmak amacıyla aktif kamu diplomasisi çalışmaları yürütmektedir.[1]

    20.yy’dan sonra bölgesel ve küresel ilişkilerde etkili olmaya çalışan türkiye, dış politikasını konjonktür el duruma göre tanımlayarak, bazı hedefler doğrultusunda kullanılabilir, güvenli araçlar seçmelidir. türk dış politikasına yön veren ilkelere baktığımız zaman; ‘siyasi diyalog, karşılıklı ekonomik bağımlılık, kültürel uyuma dayalı etkili diplomasi, küresel aktörlerle tamamlayıcılık(bm, rusya, abd, ab), herkes için özgürlük, herkes için güvenlik, çağdaş medeniyet seviyesine ulaşmak ve uluslararası barış, istikrar ve kalkınmaya daha fazla katkı sağlama ‘’ ilkelerini hedef ve amaç edinildiğini görmekteyiz. bu hedef ve amaçların oluşma sürecinde izlenmesi gereken yolu belirleyen en önemli etken, amaca nasıl ve hangi yöntemle ulaştığımızdır. bunun neticesinde; türkiye’nin uluslararası ilişkiler bağlamında yaptığı veya yapacağı bir takım organizasyonlarda önemli bir hedefimiz olmalıdır. yeni bir türkiye algisi’nı gerek devletler, gerek uluslararası örgütler gerek ise uluslar arası kamuoyu ve baskı grupları tarafından hissettirmeye çalışmaktır. bu algıya ise, geleneksel diplomasinin dar kalıplarından çıkıp kamu diplomasisi adını verdiğimiz karar alıcı mekanizmasına ülke kamuoyunu dâhil etmek ise oluşacağı algısının oluşmaya başlaması gerektiğini düşünmeliyiz.

    kamu diplomasisi, basitçe, bir hükümetin başka bir ulusun halkını ve aydınlarını bu ulusun politikalarını kendi avantajına döndürmek amacıyla etkilemeye çalışmasıdır.[2] birleşik devletler, toplayabildiğimiz tüm beceri ve kaynaklar ile kamu diplomasisine eğilerek, sadece yabancı hükümetlere değil, onların halklarına da hitap edebilmelidir. 15-16 eylül 1987 yılında başkan reagan’ın söylediği ve ‘’ inanıyorum ki ülkemizin kamu diplomasisi büyük bir güç, dünya tarihine şekil verebilecek olan, elimizdeki en büyük bir güçtür. ‘’ beyanı kamu diplomasisinin gerekliliğini göstermektedir.[3]

    kamu diplomasisi’nin gelişip önem kazanmasında soğuk savaş döneminde yürütülen düşünce savaşlarının büyük etkisi bulunmaktadır. ‘’ düşünceler dayanıklıdır, silahlarla veya bombalarla yok edilemezler. uluslararası sınırları ve okyanusları aşarlar. onlarla ancak daha iyi düşünceler üreterek başa çıkılabilir. ‘’ [4]

    21. yy da bilgi ve enformasyon devrinin yaşandığı, uygarlık tarihinin dönüm noktalarından biri olması, devletlerin de algılarını değiştirmesine neden olmuştur. bu süreçte, kendini ve politikalarını daha iyi anlatan devletler daha kazançlı çıkacaklardır. sıcak savaş ortamından sonra soğuk savaş diplomasisi anlayışının bir nebze yerini bırakmasını uluslar arası karar alıcı mekanizmaların ihtilaflarını yumuşak güç / kamu diplomasisi yoluyla çözmeye çalışması gösteriyor ki türkiye’nin de bölgesel ve küresel sorunlarının çözüm yöntemlerinin değiştirmesi gerekliliğini göstermektedir. bu süreçte enformasyon, kültür ve nüfus gibi beşeri güçlerini kullanabilen türkiye sorunlarını başka bir perspektiften yaklaşarak ve kamu diplomasisinin nimetlerinden faydalanarak çözebilir.

    bir devlet politikası haline gelen ve turgut özal’ın ifadesiyle türkiye-ab ilişkisini uzun ince bir yola benzetmesi durum üzerinde değerlendirmelerin yapılması gerekliliğini göstermektedir. bugün açık ve net olarak görülmektedir ki uluslararası ortam çok kutuplu bir düzene doğru kaymakla beraber geleneksel ideolojinin yerini çoğulcu yaklaşıma bıraktığını gözlemliyoruz. bu bağlamda türkiye’nin avrupa birliği sürecindeki yanlış algılamaları, bütün suçun karşı tarafa atılmasının dışındaki eksikliklerin konuşulup tartışılması gerekmektedir. yukarıdaki bilgiler ve veriler ışığında analiz yaptığımız zaman yeni bir türkiye algısı yaratırken, başka ihtilafların olmaması gerekmektedir. bu süreç çift taraflıdır. ancak, bizim politikamızda kendimizi iyi anlatmamız gerekmektedir. bugüne kadar gelinen süreçte bunun eksikliliğini görüyoruz. avrupa birliği sorunsalını kamu diplomasisi yoluyla yeni bir ortama kaydırabilir, çeşitli politika ve taktikler ile ilişkimizi şekillendirebiliriz.

    avrupa birliği ve türkiye, 50 yılı aşkın bir süredir ortak bir geleceği paylaşma iradesine sahiptir. türkiye, 1959 yılında yaptığı başvurudan sonra, 1963 yılında aet ile üyeliğin açıkça öngörüldüğü bir ortaklık anlaşması imzalamıştır. bu durum, ab’nin oluşmaya başladığı ilk yıllardan itibaren türkiye’nin önemli bir stratejik role sahip olduğunu göstermektedir. 2005 yılında katılım müzakereleri başlamıştır. katılım süreciyle birlikte hız kazanan siyasi, ekonomik ve sosyal dönüşüm süreci türkiye’yi ab’ye her geçen gün biraz daha yakınlaştırmaktadır.[5]

    bugün, hızla değişen küresel dinamikler ve ortak çıkarlar, türkiye-ab bütünleşmesini her iki taraf bakımından giderek daha hayati ve vazgeçilmez kılmaktadır. ab, türkiye’nin çağdaşlaşmasında anahtar bir role sahiptir. türkiye’de ab’nin daha güçlü, daha güvenli ve daha istikrarlı bir geleceğe ulaşmasında anahtar rol oynamaktır. avrupa’nın küresel ekonomideki başarısında, toplumsal dinamizminde, tarım ve çevre alanındaki sürdürülebilirliğinde, savunma ve güvenliğinde, enerji güvenliğinde, kültürel çeşitliliğinde ve küresel aktör rolünde kilit rol üstlenmektedir. yukarıdaki saydığımız önemli unsurlar bağlamında kilit rol oynayan türkiye ile avrupa birliği arasındaki ilişkiler neden istenilen durumda değildir? bunun nedenlerini analiz edebilmek için tarafların gerek siyasal, gerek kültürel nedenlere ve en önemlisi ise yanlış algılamalar neticesinde oluştuğunu görmekteyiz. avrupa topluluğunun kimliğinin oluşmasında seçilmiş travmaların önemi büyüktür. kimlik, psikolojik bir durumdur. kimliği değiştirmektense ölmeyi tercih ederler.[6] ab için türkiye’nin üzerine kurulduğu osmanlı mirası devlet olması bu süreçte önemli bir etkendir. türkiye açısından bakılırsa; din konusu, ermeni ve kıbrıs sorunları, artan nüfus sayısı ab ile entegrasyonu zorlaştıran nedenlerdir. ancak, medeniyetler çatışması tezinin oluşmaması için geniş ve rahat avrupa içi türkiye gibi bir değerden yararlanılmalıdır.

    bu sorunların varlığı neticesinde bu sürecin sağlıklı ilerlemesi için ilk sayfalardaki verileri kullanarak bir sonuca ulaşabiliriz. kamu diplomasisi çerçevesinde yeni bir türkiye algısını uluslararası boyutta etkili biçimde göstermeliyiz. bunun için neler yapabilir veya yapmalıyız? kültürel çeşitliliğin olduğu, etnik ve dini öğelerin bir arada yaşadığı, demokratik ve laik bir devlet olan türkiye’nin bu süreçte iletişim ve algı yönetimi üzerine bazı çalışmalar yapmalıdır. kamu diplomasisi yoluyla avrupa başkentlerinde kültürel birimlerin açılması, öğrenci alış-verişi gibi değişim programları, gençliğin bu sürece aktif katılımı ve gençlik politikalarının oluşturulması, avrupa gönüllülük hizmeti gibi eğitim yoluyla türkiye hakkında oluşan tabuları yıkmaya yönelik teşebbüsler ile sürece müdahale edilmelidir. türkiye’yi ab’ye; ab’yi türkiye’ye doğru anlatmanın yolu pro aktif dış politika ve kamu diplomasisi yoluyla gerçekleşebilir. ab nedir? ne değildir? bu gibi sorunsalları, yanlış algılamaları gidermek için lobicilik ve iletişim konularında yeterliliğe sahip olmak gereklidir. eğer avrupa birliği gerçekten demokrasi ve insan haklarını savunuyorsa, türkiye’yi almakta bir sıkıntı yaşamayacaktır.

    türkiye’nin avrupa parlamentosu, stk’lar, genel kamuoyu, öğrenci ve gençler, ab ülkelerindeki üniversiteler, ülkemize gelen ab turistler, düşünce kuruluşları, basın, tv, sinema kitlelerini etkilemekte hedef öncelik seçmesi gerekmektedir. bu süreçte vereceğimiz mesajlarda önemlidir. türkiye’nin; kültürler arası köprü olma niteliği, avrupa sistemi içerisinde yer alması, avrupa güvenliğine katkısı, dış politika rolü ve ağırlığı, medeniyetler ittifakındaki rol’ünün iyice anlatılması gerekilmektedir. türkiye için ise; avrupa birliğinin yapı ve değerler olarak önemli olduğunu türkiye için ab üyeliğinin bir çağdaşlaşma projesi olduğunu, çeşitli yanlış algılamaların giderilmesi için mesajlar ve katılım sürecinin ve üyeliğinin günlük hayata ve çeşitli kesimlere yarar sağladığını etkili iletişim teknikleri ile hedef kitleye doğru şekilde anlatması gerekmektedir.

    sonuç

    yeni bir türkiye algısı diye yola çıktığımız makalemizin sonucunda bir değerlendirme yapmak gerekirse, eski türkiye algısının ortadan kaldırılması ve bunun yolları üzerinde durulmuştur. bu algının oluşmasındaki eksikliklerin tespit edilmesiyle yeni yöntem ve tekniklerle bu sürecin olumlu yöne kayması ve geçmiş paradigmaların kopması açısından en önemli yolun kamu diplomasisi olduğunu vurgulamaya çalıştık. bilgi ve istihbarat, halkla ilişkiler, küreselleşme, müzakere ve temsil etmenin önemli hale geldiği dünyada türkiye’nin de bu sürecin dışında kalması olanaksızdır.

    özet olarak, kamu diplomasisi yoluyla, pro aktif dış politikamızın iyice yerine oturacağını, geleneksel ve statükocu algılamaların yerini yenileşme, demokratikleşme ve küresel tekniklerin oluşmasına katkı sağlanması için yeni bir döneme girilmesi gerekliliği ortaya çıkmıştır.

    süleyman gök

    selçuk üniversitesi

    uluslararası ilişkiler

    [1] emine akçadağ, dünya’da ve türkiye’de kamu diplomasisi, tasam yayınları

    [2] evan potter,<<canada and the new public diplomacy >>,netherlands institute of internatıonal relations,s.3

    [3] remarks at the 40th anniversary conference of the united states advisory commission on public diplomacy,16 semtember 1987

    [4] thomas a. bailey,the art of diplomacy: the american experience, new york,appleton-century-crofts,1968,s.71

    [5] avrupa’nın geleceğinde anahtar türkiye,avrupa birliği genel sekreterliği yayınları

    [6] abdülkadir çevik-14.06.2010 ege üniversitesi uluslar arası ilişkiler kongresi,i.oturum sunumu

    kaynak: http://www.tuicakademi.org/…yeni-bir-turkiye-algisi
  • konu hakkında türkiye'de var olan bir oluşum için: http://www.kamudiplomasisi.org/
  • günümüzde propaganda yerine kullanılan edebi kelam.
  • bir ulkenin kamuoyu olusturma, ulusal hedeflere, cikarlara ve amaclara ulasmak icin yapilandirilmis bilgiyi yayma girisimi. bir ulkenin baska bir ulkeyi etkileme calisma sureci. bu etkileme surecinde karsi tarafin kulturunu, halkini, tarihini, dilini ve psikolojisini bilmek cok onemlidir.
  • egemen bir devletin, diplomatik ilişkilerindeki yumuşak güç (bkz: soft power) enstrümanlarından birisidir. kamu diplomasisi amaçtan ziyade yumuşak güç kapasitesini arttırmada bir araç olarak değerlendirilir. geleneksel devletten-devlete diplomasinin yanı sıra, devletten-halka ve halktan-halka şeklinde yürütülür. kamu diplomasinin aktörleri, geleneksel devlet aktörü dışında sivil toplum, iş dünyası, ünlü kişiler vb. şeklinde özetlenebilir. üzerine daha fazla çalışılması gerektiğini düşündüğüm alandır.
  • bu konuda bir tv programı için; https://www.youtube.com/watch?v=eilnihd8rke
  • kamu diplomasisinin en basit ve hakkında mutabık kalınmış tanımı; bir hükümetin ulusal çıkarlara hizmet etmek için, dış politika unsuru olarak, yabancı bir millet ya da milletler grubu ile çok öğeli ve çok başlıklı bir sosyal iletişim – etkileşim çalışması yürütmesidir. kavram akademik alana 1965 yılında tufts üniversitesi, fletcher hukuk ve diplomasi okulu dekanı edmund gullian tarafından kazandırılmıştır.

    kamu diplomasisi terimi ilk akademik ifadesinden sonra 1970’ lerde propaganda kelimesinin kötü ünü nedeni ile amerikan hükümetinin uluslararası bilgi, kültürel ilişkiler ve yayın faaliyetlerini tanımlamak ( örtmek ) için kullanılmaya başlanmıştır. kamu diplomasisi teriminin güncel siyasal hayatta ve akademik alanda kullanılmaya başlanmasının bazı sebepleri vardır. birincisi, amerika birleşik devletleri’ nin kendi uygulamalarını, propaganda ve psikolojik savaş olarak adlandırmak istememesiydi… ikincisi amerika birleşik devletleri’ nin uluslararası iletişim yapılanması olan ve 1953’ ten 1999 yılına dek varlığını devam ettiren usıa. görevleri içinde diplomasi gibi son derece saygın bir kavramın girmesi olumlu karşılanmıştı. üçüncüsü ise, kamu diplomasisi uluslararası kamuoyuna yönelik tek bir kavram ortaya çıkarmıştır, bu da bu çerçevede gerçekleşecek görevlerin merkezileşmesi yolunu açmıştır.

    akademik telaffuzdan sonraki senelerde, bilhassa amerika birleşik devletleri açısından verim alınan kullanımlar geliştirilmiş, çok sayıda kurum, alan ve başlık çerçevesinde uygulama ve teorik gelişim göstermiştir. kamu diplomasisi kavramının gelişimi ve muhtevası hakkında amerikan çalışmalarının gelişiminin izlenmesi oldukça faydalı olacaktır. amerikan kamu diplomasisinin altın çağı olarak soğuk savaş’ ın 1981 – 1986 yılları arasına atıf yapılır ve özellikle reagan yönetiminin sovyetler’ in çöküşünü hazırlamada, kamu diplomasisi sistematiğinin başarısı üzerinde durulur.

    kamu diplomasisi kavramının çatısında birleştirilen çalışmalar, amerika’ da pek çok eşgüdümlü ve benzer birimin ürünüdür. oluşturulan kurumlar ve birimler, etkinlikle çalıştırılmış, çok sayıda uygulama yapılmıştır. bu kurum ve birimlerin çalışmalarının eşgüdümlü olduğu asli bakanlıklardan biri abd. savunma bakanlığı’ dır. savunma bakanlığı’ nın stratejik iletişim programları sadece hükümetler veya askerler arası faaliyetlerini değil, yabancı halklar ile de temasa geçmeyi içermektedir. yabancı halklar ile temasa geçmek için sözler dışında, özellikle insani yardım faaliyetleri ve faaliyetlerin halkla ilişkiler yolu ile kullanılması etkili bir yol olarak düşünülmüştür. terörle ve aşırı gruplarla mücadele için muharip komutanlıklar tarafından mahalli halkla temasa geçmek ve tedbirlerin etkinliğini artırmak için bölge aşan web inisiyatifi ( trwı. ) kapsamında web siteleri oluşturulmuştur. ayrıca genişletilmiş bölge aşan psikolojik operasyon programı ( etrp. ) ile tüm harekât alanlarında kullanılan tema ve hedeflerin uyumu ve iletişim vasıtalarına rehberlik sağlanmıştır. etrp. ile görsel, işitsel, telefonlu ve internete dayalı uygulamalı iletişim sağlanmıştır. savunma bakanlığı bölgesel güvenlik konularında bazı önemli izleyicilere abd. ve almanya’ da eğitim imkanları da sağlamıştır. bu amaçla kullanılan, aslında her biri yarı araştırma merkezi yarı istihbarat teşkilatı olan abd. merkezleri şunlardır: george c. marshall european center for security studies ( garmish – partenkirchen – almanya ), asia – pasific center for security studies ( honolulu – havai ), center for hemispheric defense studies ( washington dc. ), africa center for strategic studies ( washington dc. ), near south asia center for strategic studies ( washington dc. )
    bu kurumlardan biri, abd. dışişleri bakanlığı bünyesinde küresel stratejik angajman merkezi’ dir ( gsec. ) . bu merkezin amacı fikri savaşların programını hazırlamak ve günlük faaliyetlerle yürüterek görevi başarmaktır. sosyal medya vasıtası ile amerika birleşik devletleri’ ndeki eğitim ve kültürel değişim programlarına katılanlar da bu ağa dahil edilmektedir. bugün amerika birleşik devletleri’ nde çoğu değişim ve eğitim programlarıyla ilgili olmak üzere 14 hükümet dairesi ve 48’ in üzerinde bağımsız ajans ve komisyon, kamu diplomasisi işleriyle ilgilenmektedir. fikirler savaşı için nisan 2006’ da dışişleri bakanlığı’ na bağlı, kurumlar arası çalışan “ kamu diplomasisi ve kamusal ilişkiler müsteşarlığı” kuruldu. daha çok politika koordine komitesi gibi olan bu yapıya dışişleri bakanlığı ve savunma bakanlığı ile istihbarat teşkilatları, anavatan güvenliği, hazine bakanlığı, usaıd ve yayın yöneticileri kurulu ( bbg. ) gibi kurumlar katılmaktadır.

    diplomasinin kamu diplomasisine dönüşmesinde asli unsurlardan biri olarak bilgi erişiminin kolaylaşıp küreselleşmesi kabul edilmektedir. kamunun bilgisinin artışı onun kanaatlerinin yönetimler açısından önemini artırmış, kamuoyunun önem kazanması kamu diplomasisinin evrim ve oluşumunda temel taşlardan biri olmuştur.

    abd. anavatan güvenliği ( dhs. ) sosyal ağları ilgi duyulan konuya göre izlemek için bir sosyal ağ izleme merkezi ( snmc. ) kurmuştur. kamu diplomasisi açısından bu ağın etkin olarak kullanılması; gerçekçi olma, gerçek ilişkilere dayanma, bir toplum yaşatma ve itimat edilebilir olma kabiliyetlerine bağlıdır.
  • devletlerin, yetkili organlari araciligi ile baska toplumlari etkileme yonundeki faaliyetleridir.

    diplomasi disiplininin(sanat da diyebiliriz, kurum da diyebiliriz) bir alt dalidir.

    turkiye'de kamu diplomasisi koordinatorlugu tarafindan yapilmakta, basbakanlikca deruhte edilmektedir.

    ilgili kurumlarimiz;

    http://www.kdk.gov.tr/
    https://twitter.com/trofficeofpd
    https://twitter.com/basbakanlikkdk

    gerekli ve faydali bir kurum oldugunu savunanlar oldugu gibi, disisleri bakanligi ile esgudumsuz olarak hareket edebildigi icin yetki cakistirici ve gereksiz cokseslilige sebep oldugunu dusunenler de vardir.

    turkiye icin ne kadar uretken ve gerekli bir kurum oldugu tartisilir. kamu basdenetciligi gibi.
  • bu alanda yeni bir kitap için; http://www.springer.com/us/book/9783319493336
hesabın var mı? giriş yap