kara gözlüm
-
kadir inanır'ın elindeki molotof kokteylinin üzerine düzgün bir şekilde yazılmış "molotof kokteyli" ibaresi ile bizlere evdeki cephaneleri nasıl saklamamız gerektiğini öğreten film.
-
murat kekilli'ninkinin sozlerini de yazayim tam olsun:
kara gözlum sevdalanmis
kime dedim, yar sana dedi,
sabaha dek uyumamis,
niye dedim,
sorma dedi, sorma dedi,
sorma dedi, yar yar,
kara gözlum sevdalanmis
kime dedim, yar sana dedi,
sabaha dek uyumamis,
niye dedim, sorma dedi,
sorma dedi,
sorma dedi, yar yar,
gul kokuyor ah gerdaninda,
yine beni görmus kiz ruyasinda,
gul kokuyor ah gerdaninda,
yine beni görmus kiz ruyasinda,
iki kolun arasinda,
ölem dedim,
yapma dedi, yapma dedi,
yapma dedi, yar yar,
dunyanin bir sonu var,
iyisi var, var kötusu var,
kara gözlum, ölesim var,
inadina lan,
yasa dedi, yasa dedi,
yasa dedi, yar yar
dunyanin bir sonu var,
iyisi var, var kötusu var,
kara gözlum, ölesim var,
inadina lan,
yasa dedi, yasa dedi,
yasa dedi, yar yar
yasa dedi, yar yar
yasa dedi, yar yar -
kanımca gelmiş geçmiş en güzel türk filmi, neden bilmiyorum ama beni her izlediğimde ayrı etkiliyor, türkan şoray ayrı bir güzellik, kadir inanır 'ın henüz olgunlaşmamış suratı ayrı bir güzellik, filmin konusu ise inişleri ve çıkışlarıyla ayrıca etkiliyor insanı.
-
yar gidiyor soguk gecede
yuregi ihanette yuregime
ah duvarlar benim sirdasim
aman vermiyor hasret bedenime
dur dinle kara gozlum gitme
yapma bana kusme
ozluyorum deli gibi muhtacim
sevgine
son bulsun ah derin ayrilik
tukensin acilarim geldiginde
ah sokaklar benim yoldasim
kahrolsun o mutsuzluk
don gonlume
dur dinle kara gozlum gitme
yapma bana kusme
ozluyorum deli gibi muhtacim sevgine
kerim tekin -
murat kekilli'nin olan karagözlüm şarkısı tüm zamanların en başarılı anadolu rock şarkılarındandır. özellikle baştaki gitarlı kısım efsanedir.
-
bilindigi uzere filmde kadir inanir fakir bir muzisyen genci oynuyor. fakat dikkatimi ceken su: annesiyle bir sahneleri var. fakirliklerinden dem vuruyorlar, paralari yok, seni saraylarda yasatacam muhabbetleri donuyor. sonra kadir inanir gidiyor turkan soray'dan (ki kendisi kara gozlerin sahibi) karides satin aliyor! oha. el-insaf lan. yarim kilo hamsi al bari, karides nedir allasen. demekki kadir inanir'in fakirligi boyle oluyor. karides yemeden adam muzik yapamiyor filmde.
-
çekildiği dönemde çekilen diğer filmlerle kıyaslarsak sıradan bir konuya, oyunculara ve rejiye sahip sinema filmi..
hayatta "sıradan" olarak tanımlanan pek çok şey vardır;
bazı müzik eserleri, bazı romanlar, hikayeler, kimine göre bazı öğretmenler, bazı anlar, bazı hayvanlar, bazı renkler, bazı mekanlar, bazı şiirler, bazı filmler, bazı kadınlar, bazı adamlar...
normal zamanda kalabalığın içinde kaybolurlar.. çünkü sıradandırlar ve ancak görebilen için müstesna hale gelirler..
bilmeyen için ayrıt edici pek az farkları vardır ötekilerden..
pek çok kusurları vardır.. eksikleri, hataları, çarpıklıkları, bozuklukları, fazlalıkları vardır.. ama bütünde, o tüm sıradanlıkları ve kusurlarıyla öyle bir resim çıkar ki ortaya nefesiniz kesilir.. herkes 10 dakika ara olmadan çıkıp gitmişken siz karşınızdaki o muazzam şeye kilitlenir kalırsınız..
"nedir onu farklı kılan ?" diye soran olsa verecek yanıt bulmak zordur..
işte öyle "sıradan" bir filmdir bu aciz için kara gözlüm..
teferruat anlatacak değilim.. hiçbir sahnesini ötekinden ayıramam çünkü..
azize, şopen, temel reis.. selam olsun hepsine.. -
"hiç açmazsan görgüsüz sanırlar çok açarsan striptizci"
-
kara gözlüm beni niye terk ettin
sevdim yetmedi yoksa söylemedin
bir kerecik olsun asma ne olur
gül yüzümü sitem etme söyletme
kaç gece ağladım sesimi duy diye
gözlerimden akan yaşlar sen silesin diye
bu yürek dayanırmı sandın bu kadar acıya
ne olur elleme şu yalan gönlüme
ne olur gülme şu garip halime
yoksa burdan başka yalan bir diyarda
sevdiğin mi var da beni oyalarsın
kurbanın olam dökülmesin dudaklarından
ne olur söyleme sakın söyleme
ne olur söyleme beni öldürme -
en sevdiğim türk filmleri içerisinde ilk üçe oynar. hem eğlenceli hem duygusal filan, ne güzel. bu filmin sevemedim karagözlüm şarkısına giriş yaptığı yer zaten pek bir meşhurdur. ve orada türkan şoray'ın şöyle bir repliği vardır, şarkıya girmeden: ''her şeye sahip olmak isteyen elindekini de kaybediyormuş''. bu sözler de diğer tüm sözler gibi ancak karşılığını bulunca anlam kazandı bende. her şeyin bir bedeli varmış, ve o bedele razı olamayanlar, elindekinden de olmaya mahkummuş. hayat adeta bir monopoly'ymiş. bir şeyleri anlamak dahil sahip olunan her şeyin bir katlantısı varmış. ve insan sahip olduklarını kullandıkça artıyormuş ve her an da tekrar yok olabiliyormuş. hayattan beklentisi para-pul, mal-mülk olmayanlar için, ütopik hayallermiş yıkımı yaratan. çünkü yaşamanın dahi bir bedeli varmış. sevginin, yemek yemenin, ailenin... her iyi şeyin... dahi nefes almanın.
bu yazımı shakespeare'in şu şiiriyle bitirmek istiyorum:
bazen yıldızları süpürürsün, farkında olmadan,
güneş kucağındadır, bilemezsin.
bir çocuk gözlerine bakar, arkan dönüktür,
ciğerinde kuruludur orkestra, duymazsın.
koca bir sevdadır yaşamakta olduğun, anlamazsın.
uçar gider, koşsan da tutamazsın...
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap