*

  • iki tipi birbirinden ayırmak gerekir. birincisi atatürk'e yüzeysel olarak bakıp onun devrimciliğini bilmeyen, atatürk'le ilgili laf salatası yapan tiplerdir. ikincisi ise atatürk'ün antiemperyalistliğini, devrimciliğini bilen ve bunu ilham kaynağı olarak benimseyen kişidir. şimdi bu birinci tip bahane edilerek atatürk'ün antiemperyalistliğine, devrimciliğine, yurtseverliğine saldırılmaya çalışılıyor. akp'nin kankası olmak için bir tarafını yırtan neoliberal yılışık "sol"un böyle kavramları bulmada üstüne yoktur. kendilerine bu çabalarından dolayı yakında akp kurmayları tarafından türban kabartmalı madalya verilecektir. tebrik ediyoruz.. devam edin aslan parçaları siz bu yolda. ağzınızdan ab'nin demokrasiciliğini, özgürlükçülüğünü düşürmeyin. türkiye'nin bağımsızlığını ve özgürlüğünü savunan her kesimden ilericiye saldırmayı ihmal etmeyin. eskiden paranoyak diyordunuz şimdi de benzer şeyler kullanıyorsunuz. biraz yaratıcı olun bee.! yoksa aydın doğan abinizin gazetesinde yazamazsınız mazallah. işsiz kalmak kötü birşey. brüksel'deki ab şeflerine yalakalığı da ihmal etmeyin sakın, incileriniz dökülür sonra..
  • literatürde böyle bir teşhis yok, teşhisi doktor belirler doktor yok,kişilik bozukluğu nedir bilen yok ,olduğunu sanıp olmamış kişilerin yazdıklarına varlarmış ve olmuşlar gibi okuyup anlam vermeye çalışıyoruz olmuyor.kısacası ne dediğini bilmeyen birileri var,muhatap almamak gerek.
  • (bkz: laik depresif)
  • akp hükümeti'ne akıl verdiğini zanneden, ona "burjuva devrimcisi" sıfatını kimi zaman utangaçça kimi zaman da açıkça yakıştıran neoliberal solcuların devrimcilere, ilericilere, vatanseverlere ve bilimsel sosyalistlere saldırmak için kullandıkları psikolojik savaş argümanlarından bir tanesidir.

    burada hedef alınan kendisini kemalist olarak tarif edenler değildir. dar kapsamıyla algılamamak gerek bu suçlamayı. tam tersine hedef olan ülkesinin tam bağımsızlığını savunan kesimlerdir. bugün önlerine solculuk kriteri olarak 'demokrasi mücadelesi' denen emperyalistlerin sahte demokrasi saldırılarını yaygınlaştırmayı koyanların solculuğu da bu kadar olur. bu "sol"un atası olan ikinci enternasyonal'deki emperyalizm işbirlikçisi "sosyalistler", kendi hükümetlerinin ezilen dünya ülkelerine demokrasi götürdüğünü söylüyorlardı. bu söylem ve onun getirdiği pratik sosyalizme ihanet edildiğinin açıklamasıydı fakat o partiler açısından maddi bir temeli vardı. emperyalist sömürüden pay alacaklar, bu sömürünün bir kısmını ise kendi işçi aristokrasilerine dağıtacaklardı. bizimkilere bakıyoruz bu arkadaşlar gönüllü olarak sözkonusu hizmeti sunuyorlar. yani canhıraş bir şekilde akp demokrasisine övgüler düzüp onun "çelişkilerini" ortaya koyuyorlar. örneğin ufuk uras türban sorununun tartışıldığı şu günlerde türbanın nasıl örtüleceğine kimsenin karar vermemesi gerektiğini söyleyen bir basın toplantısı yapıyor meclis'te. solculuğu akp'ye kaptırdıklarını düşünenler, akp'nin gerici siyasetinin boşluklarını doldurmak için uğraşıyorlar.

    bu tutumun en belirgin örneğini radikal denilen gazete veriyor. adeta neoliberal sol'a devrimci kuvvetlere sürekli olarak "solculuk öğretmek" gibi bir misyonu olan bu gazete ve kimi yazarları, ellerine her fırsat geçtiğinde vatanseverlere bildik ezberlerini söylemeyi ihmal etmiyorlar.

    başıbozuk çete örgütlenmelerini, maceracılığı ya da provokasyonları "kemalist kişilik bozukluğu" diye suçladıkları kesimlerin üstüne yıkmak, neoliberaller ve gericiler arasındaki bir mutabakat haline gelmiş.

    türksolu adlı dergilerinde, "kürt istilası" türünden bu topraklara yabancı, kardeşlikten uzak ve utanç verici yazılar yazan bir avuç adamdan oluşan dergiyi, bilerek ve isteyerek antiemperyalist siyasetle özdeşleştiriyorlar.

    ya da chp'nin-baykal'ın altı ok'tan vazgeçtiğini ve sosyal demokrasi denilen akımı kabul ettiğini bile bile hala onu "kemalist kişilik bozukluğu"yla suçlayabiliyorlar. işte burada esas saldırı gerekçesine geliyoruz. hedef alınan büyümesi ve kitleselleşmesinden korkulan vatanseverlik, antiemperyalizm ve devrimciliktir. bunu engellemek için cumhuriyet mitinglerine katılanlar darbeci ya da faşist olarak suçlanmaktadır. oysa ki akp işbirlikçisi "sol"a bu sıfatlar daha çok yakışmaktadır. bugün ordu'dan gelecek bir darbe sözkonusu değilken, bunun emaresi bile yokken her zaman yöneltilen darbeci, paranoyak, "kişilik bozukluğu" gibi suçlamaların tek amacı olabilir. vatansever yükselişi engellemek, geri çekildiği zamanlarda ise tamamen "tepesine binerek" ezmeye çalışmak. neoliberal solcular, olası bir amerikancı-faşist diktatörlüğe geçişin esas sorumluları arasında yer alacaklardır. ideolojik planda akp'nin etki alanını genişletmek neredeyse tek işleri haline gelmiştir. türkiye'de faşizm ve darbe tehdidi abd emperyalizmi eksenlidir. bu eksene hizmet edenler "büyük müttefik"in piyonlarıdır. gerçek demokrasi ancak abd tehdidine karşı kararlı mücadeleyle, türk-kürt omuz omuza vererek gerçekleşebilir.

    ab'yi demokrasi ilahı ilan edenler, akp'yle dolaylı ya da doğrudan ittifak yapanlar, en büyük medya tekelinin gazetesinden atış yapanlar hangi kişilik bozukluğunun ürünleridir? bunu okurlara bırakıyorum..
  • ümmetçi-yobaz-emperyalist kuklası bir hükümet iktidardayken ve faşist-milliyetçi bir muhalefet mecliste iken tezahür eder, sözkonusu hükümetin melek olması ile son bulur. iyi bir hastalıktır aslında, dogma ve doktrinler sebep olur. gülsuyu ve kımıza aşırı hassasiyet, takunya takırtısı ve uluma sesinden hoşlanmama gibi belirtilerle ortaya çıkar. ilaçla tedavisi yoktur, hasta zaman içinde koşulların iyileşmesine paralel gelişme gösterecek, kişilik bozukluğundan eser kalmayacaktır.

    (bkz: beni türk hekimlerine emanet ediniz)
  • 1935 chp parti programında yazan "partinin gittiği bu esaslar kamalizm prensipleridir" cümlesinden bihaber, ya da kasten bilmiyormuş gibi yapan, bi kısım zevatın gerçekle yakından uzaktan ilişkisi olamayacak şanssız tespiti. (böyle bir şey varsa 35 programını ne yapacağız, değil mi?)
hesabın var mı? giriş yap