• kidemli bascavus un emekli olmayip da meslege devam etmesiyle aldigi rutbenin adidir.
  • aslında kademe geçerli bir rütbe değildir. hizmet süresi ile gelen emekli sandığı nezdindeki kademe ile ilgilidir fakat sonuçta hizmet süresi fazla olduğundan bu kişiler aynı rütbedeki kıdemli başçavuşların üstü durumundadır.
  • aslı kademeli kıdemli bascavus olan astsubay rutbesidir.ya da ben öle hatırlıyorum eski zamanlardan öle denirdi bi 5-10 sene once.
  • denizci olanların kaç kademeli olduğu ceket kollarındaki çiziklerden anlaşılır.
  • siki taşağa denkleyen başçavuş rütbesi. bu vakitten sonra kralı gelse siklemezler.
  • birlik komutanı düşük rütbeli bir subaysa genellikle sorun yaşayan asker. genellikle bu rütbeye erişen amcaların emekliliği gelmiş olup kadayıf formatında kıllara sahiptirler. şöyle ki:

    ben askerliğimi küçük bir birlikte yapmıştım. birliğin komutanı üsteğmen seviyesinde bir subaydı. işte bizim birlikte de böyle kolu bol çizikli bir kıdemli astsubay başçavuş vardı. neredeyse üsteğmen bu amcanın karşısında hazırola geçerdi. öyle taşaklı bir adamdı. her ne kadar kağıt üzerinde üsteğmen bu adamın üstü olsa da pratik hiç de öyle değildi (birbirlerine karşılıklı üsteğmenim - astsubayım şeklinde hitap ederlerdi misal (halbuki teoride astsubayın "komutanım" çekmesi gerekir)...tabi bu arada bizim birliğin deniz birliği olduğunu ve denizcilerin karacılara kıyasla çok daha lakayıt olduklarını da bildirmem gerekir.)*
  • ufak birliklerde bölük komutanı olabilen asker grubu.

    (bkz: kavaklıdere ilçe jandarma komutanlığı)
  • kendilerine has bir selam verme biçimleri vardır. böyle namazda tekbir alır gibi bütün parmaklar açık olacak şekilde selam alıp verirler. bir er onlar gibi selam verse o erin bulunduğu bölüğün ağzına sıçar, ceza manyağı yaparlar. ayrıca hiç bir emri tam olarak uygulamayıp askerliğin amına koyan rütbeli sınıfını oluştururlar. genelkurmay başkanı gelse fırçayı kayıp gönderirler öyle de rahattırlar.
  • personel kısım amiri olan bir tanesine, askerliğimin bitimine 20 günden az kala çarpıldığım astsubay türü. geçtiğimiz mayıs ayında vuku buldu olay. neymiş, ramazan başlayacağından kazan yoklamalarına sahur hanesi eklenip oruç tutacak kişi sayısı da yazılacakmış. eyvallah yazdık zaten ama denetleme arefesinde işler başımızdan aşkınken, iki günlük kazan yoklamasının bir gününde oruç tutacak kişi sayısını 15, ertesi gün 20 yazıp, yoğunluktan bunu fark edememişsek ne olmuş yani. 5 dakika suratıma çemkirdi herif siz oruç tutacak kişi sayısını sallıyor musunuz lan diye. sallamıyorduk sadece hata yapmış ve fark etmemiştik ama keşke sallasaydık. oruç tutacak kişi sayısını yazdırdınız da ne oldu sanki? 15 kişi oruç tutacağını beyan ettiyse sahura kalkan 5 kişi oldu ve kahvaltı ile öğle yemekleri 15 kişi eksik olacak şekilde çıktığından ama bu 15 kişiden 10'u oruç tutmayıp kahvaltı ve öğle yemeğine geldiğinden yemeklerde yine sıkıntı çıktı.
hesabın var mı? giriş yap