• polonyalıların sosise verdiği isim. yapıldığı yere ve kullanılan malzemeye göre değişen bir çok çeşidi vardır.

    kielbasa lisiecka (lisiecka sosisi): füme veya fırınlanmıştır. kaliteli domuz budunun karabiber ve sarımsak ile tatlandırılmasıyla yapılır. ismi, polonya’nın eski başkenti kraków yakınlarındaki küçük bir kasaba olan liszki’den alır.

    kielbasa krakowska (krakow sosisi ):yağsız domuz etinden yapılır ve tütsülenmiş, fırınlanmış veya haşlanıp kurutulmuş şekilde olur. genellikle ince dilimler halinde tüketilir.

    kabanos: çok uzun ve ince kuru sosis. ismini 120 kg’dan daha düşük ağırlıktaki genç domuz olan kabanek kelimesinden alır. bir meze olarak soğuk tüketilir.

    kielbasa mysliwska (avcı sosisi): ardıç meyvesi nedeniyle oldukça güçlü bir tütsü lezzetine sahiptir.

    kielbasa jalowcpwa (ardıç sosisi): dövülmüş ardıç meyvesi kullanılarak yapılan bir sosistir.

    metka: soğuk, tütsülenmiş fakat pişmemiş sosis. ekmeğin üzerine sürülerek yenir.

    kielbasa wiejska (çiftçi sosisi): kaliteli et ve baharat kullanılarak yapılır. dolgu malzemesi olarak büyük parçalar halinde et vardır.

    beyaz sosis (biala kielbasa). pişirilmemiş ve tütsülenmemiş olarak satılan çiğ sosis. haşlanabilir, kızartılabilir, ızgarada pişirilebilir ve yaban turpu ile servis edilir. ya da zurek (ekşi arpa çorbası) içerisinde pişirilir. baharat olarak sarımsak, mercanköşkü, biber ve tuz vardır içerisinde.

    salceson (kas): kasaplardaki et artıkları kullanılarak yapılır.

    kaszanka veya kiszka (kan sosisi): domuz kanı, sakatat ve kırma hububat (karabuğday veya arpa) kullanılarak yapılır. soğan, karabiber ya da mercanköşk ile tatlandırılır kızartılır veya soğan, lahana ve elma eşliğinde ızgarası yapılır.
  • etimolojik olarak, "külbastı"dan türediğine dair bilimsel çalışmalar mevcuttur.
  • tenacious d'nin debut albümünden feci cinsel çağrışımlar içeren açılış parçası.

    sözleri de şöyledir;

    [spoken]
    [kg:] dude, we gotta fuckin' write something new. c'mon.
    [strums]
    [jb:] i don't like that. so far ba--, off to a bad start.
    [strums again]
    [jb:] better, closer, warmer.
    [strums again]
    [jb:] that's it. okay.

    [sung]
    i love ya baby but all i can think about is
    kielbasa sausage, your butt cheese is warm.
    i check my dipstick, you need lubrication honey,
    my kielbasa sausage has just got to perform.
    now get it on!

    i see you walkin', but all i can think about is
    dianetics, your butt cheese is warm.
    i check my dipstick, you need lubrication honey,
    my kielbasa sausage has just got to perform.
    now i've been set loose-ah,
    i'm shooting my juice-ah,
    right in your caboose.
    now fuckin' get it on!
    now get it on.
    get it on!

    dianetics jr. much better than krishna,
    dianetics jr. much better indeed,
    and all you people here you're tremendous,
    (except the people in the back),
    and you're smokin' up a big-ass bowl of weed
    with me, me and kg.
    all right!
    oh yeah,
    all right! oh my god!
    all the ladies in the house say yeah (yeah),
    c'mon, you muthafucka say a prayer (prayer),
    when ya fight, ya gotsta fight fair,
    you muthafucka, ho, you muthafucka,
    you know what time it is?
    tenacious d time, you muthafucka, go!
    fuck yeah!
    yeah, yeah!

    [spoken]
    dude, that was tnt.
  • eski türkî: kül basdı, doğu türkçesi: kül bassı, lehçe (polce): kielbasa kelimeleri vasıtasıyla ingilizceye geçmiştir. külbastı ile alakası kalmamıştır.
  • "you need lubrication honey!" kısmındaki vurgu, duyduğum en tatlı vokal detaylarından olabilir.

    hatta şarkının tümünde vokalde vurgu sürekli değişken, bu da bağımlılık yaratıyor.
  • polonya asilli amerikalilarin olmazsa olmaz easter yiyecegi. martha stewart ikide bir yapar(di).
  • patso'ya da çok yakışan, kilosu 5 lira civarı bir ücrete bulunabilen polonya sosisi.
  • bulgur ile çok iyi bir ikili oluşturan dombili sosis.
  • biber ve soğanı az zeytinyağı ile öldürüp dilimlediğimiz dana kielbasayı içine boca ediyoruz. arada karıştırıyoruz, on onbeş dakika sonra tuz, kimyon ve toz biberi de ekleyip vıcık vıcık bir kıvam aldıktan sonra ocaktan indiriyoruz. pirinç ya da bulgur pilavının üzerine konduruyoruz. sonra da yoğurdu yanına koyup afiyet olsun diyoruz.

    kielbasayı, polska style ve dana alıyoruz ki bir nebze sucuk hasretimizi gidersin, kimyon burada çok önemli. donuz olanı denemedim ama dana varsa gerek yok sanki.
  • bugün ilk defa denediğim ve tadına bayıldığım polonya sosisi. genel olarak uzunlamasına ortadan kesilerek ızgara üzerinde pişilirip servis edilir. bildiğimiz sucuk veya sosislerden çok daha yumuşak ve suludur.
hesabın var mı? giriş yap