kişinin zeki olmadığını anladığı an

• biraz muhabbet etmeyi bırakıp arkadaşlarıma baktığım andır. hepsi gerizekalı^*
• hayatında belki de evrensel olarak kabul görebileceği şekilde zeki olduğu tek an ile aynı ana denk gelmesi muhtemeldir.
• sikik birşeye üzüldüğü aptalca olan bir durumdan çok yıkıldığı ve beklentiye girdiği herşeydir.ikili ilişkilerde insan aptallaşıyor. daha doğrusu aptallık değilde benim genel halimden kaynaklanan bişey bu.şuan mal gibi bir dönemdeyim.yemek yemek aklıma gelmiyor robot gibi yapmam gereken şeyleri yapıyorum.şefkat ve sevgiyi ayırt edemiyorum.bu bunalım hırkamı giyip yorgan altında mızıldanıyorum.biraz sevgi gösterilince kedi misali oraya gidiyorum.mesela birisi size güzel bir şekilde yaklaştığında o insanın sizi hayatı boyunca sevebileceğine hayatında önemli bir yer edinebileceğinize inanmak.salt aptallık.halbuki bambaşka insan ve bambaşka bir hayatı var. sen ve senin aptallıklarınla uğraşmaz .üstelik sandığın biçimde hiçbişey yok. bunu anlamam için birinin kafama vurması veya bana hooop kendine gel diye tokat atması gerekiyor. daha akıllı ve stratejik davranman gerekiyor.hayat bu kadar piremses gibi davranmaz adamın şırıngayla kanını alırlar kamiiiiil demesi gerekiyor..
• (bkz: kuantum fiziği)
• şu dünyada rastalanılabilecek en geri zekalı kişi olduğumu düşündüğüm anlar hiç de az değildir.
  edit: test edildi onaylandı. yaşı başı almak da kafi değil. bildiğin düpedüz geri zekalıyım.
• bir kişi kendini niye zeki olarak görür ki? nasıl görür daha doğrusu?
  
  insan tabiatına aykırı bir kere. kişinin sürekli kendi benliği ile beraber olması, öz farkındalığı ve başkalarından çok kendinin farkında olup özünü sevmesi ile kendisini zeki görmesi aynı şey değildir. misal arkadaş ortamında konuşma veya kitaplar okuma kişisel tatmin sağlarsa kişi kendini zeki bulmaz zira kendini zeki bulması için başkası ile kendisini mukayese etmesi ve sonuç olarak kendini üstün görmesi gerekir. falan kişiden daha iyi kavradım, arkadaşlarım tam gerizekalı, bizimkiler anlamaz beni gibi sözler böylesi karşılaştırma yapıldığına örnek oluşturan durumlardır.
  
  gördüğüm kadarıyla böylesi kıyas fikri genellikle fitneci dış dünyadan kaynaklanmaktadır. yani iş, arkadaş, okul veya aile ortamında sen farklısın, daha iyi yaptın, senin gibi düşünemedim gibi sözler ile başlayan dışsal karşılaştırma daha sonra içsel karşılaştırmaları başlatıp kişinin kendini sahip oldukları üzerinden tanımlamasından ziyade diğerleri ile kıyas ederken öne çıktığı daha doğrusu çıktığını düşündüğü konulara kayar. böylesi eksen kayması da en uç noktada narsisizm kadar gider.
  
  narsisizme kadar gider tabi eğer evvelden kişinin sahip olduğunu düşündüğü zihinsel karizması çizilmediği sürece. dıştan uyaranlarla başlayan bir ego yükselmesi süreci yine dıştan gelen uyarıcıların fitilini ateşleyip kişinin farkına varacağı gerçek ile son bulacaktır. başkalarını dinledikçe, onlarda özgünlüğü fark ettikçe kişi kendi bazen saplantısal düşüncelerinin aslında gerçek ile tam olarak uyuşmadığını fark edecektir. bu uyumsuzluk acaba lara acaba lar ise farkındalıklara götürür.
  
  aman haa çevrenizden her duyduğunuza prim vermeyin. ileride patlayacak bir balon gibi şişmenize sebep olabilirler. ayakları yere sağlam basan, süzgeçten geçip olumlu yapılan karşılaştırmalar hayat kurtarmasa da zihinsel rahatlık sağlar.
• kendi adima doktoraya basladigim yildir.. yata yata iyi bir unv ye girdim, yata yata mezun oldum, yata yata burs alip yurt disina iyi bir unv ye doktoraya geldim, ılk yil akademik probation dan az daha programdan atiliyodum, zor da bi alan.. dedim calismadan olmuyo melokbal, calistim, mezun oldum... yasasin!
• önemli bir zeka göstergesidir.
• fen lisesine giderken zeka diye bir şeyin varlığına inancımı hepten kaybetmiştim.
  
  ama eşeklik diye bir şey var. genelde de baki kalıyor.
• olmayı hiç planlamadığın bir meslekte, olmayı hiç planlamadığın bir işte, olmayı hiç planlamadığın bir ülkede, olmayı hiç planlamadığın bir şantiyede akşam yemeğinde muz çıktığına ruh hastası gibi sevindiğini fark ettiğin andır.
  
  hayatının son 10 senesini seçimlerden kaçarak yaşayıp hayatını siktikten sonra hayatını düzeltmeye çalışmanın zorluğunu fark ettiğin andır.