• bir bagirsagin alabilecegi en lezzetli $ekil.. sevmeyen delidir..
  • daimi müşterisi olduğum kokoreççiye “usta senin kadar iyi yapan yok bu işi. sırrı nedir?” diye sordum.
    “onlar çok yıkıyordur bağırsağı” dedi.
    güldüm ve yemeye devam ettim.
  • velev ki bok var.

    biz yiyoruz kardeşim.

    çekemeyen anten taksın.
  • lan sikerim sizin izmir'inizi amk ya.

    izmir'den başka yerde yediysek o gerçek kokoreç değilmişmiş.

    her sikin en iyisini bir siz biliyorsunuz amk yerinde
  • hala bunun yapildigi ince bagirsagin icerisinde bok var sanan adam var... hayir yazilmis bin defa, okumuyor, anlamiyor da.
  • agk ısmarladığı kokoreçi beklemektedir.

    agk'nin arkadaşı:
    - ben paramla bok yemem abi.
    kokoreç ustası
    - bedava olsa yicen yani. hayır öyleyse verim bi yarım benden olsun.
    agk (ustaya dönerek)
    - çakkalllsın!!!
  • hayatim boyunca tiskinip yemeyerek turkiyede gecirdigim 22 senemin bos oldugunu anlamama sebep bir baska mucize,asil mucize icun (bkz: midye dolma). bunu, new york'un guzide bir banliyosu olan astoria'ya tasindiktan sonra etrafta bol bulunan yunan restaurantlarinda icine bobrek, dalak sokulup yapilmis bir igrenclik olarak gordum ilk yabanellerde ve deneyen butun turk kardesler de benim gibi tiskindiler ki ben denemedigim halde tiskinmistim. fakat aralarindan bir kisi ki kocam olur, arayistan vaz gecmedi, bir gun bu restaurantlara gidip, adamlardan kokoyu sardiklari sislerden alip, bi de " aaabi bu bagirsaaa nerden buluyorsun yaaaaa noolur be yaa" diyerek uc bes torba da bagirsak kapip getirdi eve, ve hayatimda ettigim en sanli kufurler arasinda yikadi bunlari lavaboda (muslugun ucuna bagirsagin bir ucunu gerdirip takiyo, sisire sisire yikyordu) bagirdim, haykirdim engel olamadim 4 saat ugrasip sardi bunlari ve gece 11 civari koyduk mangala bir grup arkadasla (bu arada adamlardan biri new jersey'den kalkip gelmisti yiyecez diye, fakat elde sadece 2 cubuk o da istanbuldakilerin 1/4'u kadar ince, yani 10 kisiye yetecek koko var mi? yok... bir de pistikce kuculdu bu, atesi ayarlayamadik yandi, kurudu falan. sonra tava getirildi, kekik ve pulbiberle cevrildi bir kere daha tereyagi konulup (kokorec pic oldu tabii) ve ben o kadar saat beklemenin sonunda dedim ki "yaa ceyrek ekmege koy, ama bu kadar vakit bekledigim icin isirik alir veririm birinize" ben o ceyregi yuttuktan sonra gozyaslari icerisinde sahadet getirerek bir ceyrek ekmege daha yeltendim ki bitmis alet... bosa gecmis seneler, turkiye'ye gidis o sene mumkun degil belki bir, belki iki sene sonra hic bir sey bilinmiyor akibet konusunda... ve isin komigi millet diyor ki " bu hayatinda yiyebilecegin en kotu kokorec yani o yedigim nurlu yarim ekmek yedigim en kotu kokorecmis, oldurun ulan beni.
    iste bu hadiseden sonra istanbul'a gidis gecen sene oldu, allah'in her gunu kadikoy kokorettodan iki ceyrek ekmek sonra da besiktas iskelesindeki amcadan bir ceyrek ekmek olmak uzere hayvanlar gibi yedim, gene yiyecegim... hastasiyim.. cocuklarimizi yok efendim pistir, bok var icinde gibi hayal mahsulu, ipe sapa gelmez hikayelerle kandirmayalim efendim, yedirelim bu guzelligi, benim gibi yetim kalmasinlar kokorecten hayatlarinin baharinda.
  • gazla ısıtılan sacın üstünde metal spatulayla vura vura lime lime edilmiş kokoreç, kokoreç değildir bana göre. içine domates boca edilip sulandırılmış, zaten içi geçmiş olan ekmeğin içini sırılsıklam ıslatan, çok uzaklardan kokoreç ve yakından bolca baharat kokulu tuhaf bir fast food ürünü olarak görüyorum, istanbulluların çoğunun bayılarak yediği bu ''nesne''yi.

    gerçek kokoreç; kömür ateşi üzerinde sabırla döndürülüp, içi yumuşak ve sulu kalacak şekilde, dışı ise nar gibi kızartılarak hazırlanır. sonrası ise tamamen zevke bağlıdır. tabakta çatal-bıçakla yemek istiyorsanız iri parçalar halinde kesilip servis edilir, ekmek arası yiyecekseniz de ister küçük, ister büyükçe doğratırsınız. iyi pişmiş isteyenler, kokoreç diliminin iki yüzeyini, kesildikten sonra bir süre daha közde kızarttırabilirler ustaya.

    kokoreçe yakışanlar; en başta kimyon (izmirlilere selam olsun) sonra da kekik, pul biber ve tuzdur. ama bunlar kokoreçin lezzetini maskeleyecek kadar büyük miktarlarda değil, kararında kullanılmalıdır. kokoreç muhakkak taze, çıtır ekmekle yenilmelidir.

    kokoreçin yanında süzme yoğurttan yapılmış açık ayran çok iyi gider. ayran içilmeyecekse kola veya bira tercih edilebilir. bütün yağlı, proteinli, kalorisi yüksek besinlerde olduğu gibi, kokoreçin üstüne de bir çay içmek zevklidir.

    son olarak: kokoreç, düşüncesizce tüketilen bir fast food ürünü değil, dışarıda yemek yeme kültürümüzün çok önemli bir motifidir. gereken saygıyı göstermek gerekir..
  • bunu begenmeyenlerin, olayi sosyo ekonomik duruma baglayanlarin ingilizlerin meshur black puddinginden haberi yok sanirim. olayin gelismislikle, geride kalmislikla alakasi yok hocam.

    hos, ben iki yarim kokoreci ayranla goturup ustune de midye dolmayla cila cekemeyeceksem koyayim o gelismislige afedersin.

    fransizlar da sumuklubocek yiyor, o nolcak simdi ?
  • sözlük, şu kardeşinizin çok derin bir yarasına bastınız. bu başlığa girmek hiç aklıma gelmemişti ama başlıkta ara kısmına ingiltere yazınca (bkz: #233069) entrysini gördüm. yazara mesaj atılamıyor. allahını seven, söylesin. ateistlerde söylesin nolur. var mı lan bi yerde? nerde yenir bu meret?

    öncelikle brezilya'da, arjantin'de türk dönercilerden döner yemiş birisi olarak söyleyeyim, o bölgede kuyruk yağı yok. brezilya'da yediğim döner simsiyahtı. usta iyiydi de lezzeti kotarmıştı. arjantin eti lezzetli olmasına rağmen ustası dandikti. panama'da shawarma adında dönerimsi bir şey yedim ama ben hayatımda bu kadar rezil birşey yemedim. hayata küstüm yedikten sonra 2 ay.

    yurt dışında, özellikle avrupa dışında olanlar için, türk mutfağına alışmış birisi için çok zor. asyayı bilmiyorum. orası da öyleymiş ama, afrika ve amerika kıtası baya zor. kendiniz yemekte yapmaya üşenen bir tipseniz, (bkz: jzff) , boku yedinizi afedersiniz.

    panama'ya ilk giderken de arkadaş özel sipariş verdi, zeytin dedi. siyah zeytin. bir de tuzlu çekirdek. önce anlayamadım. ama doldurdum gittim. 2 ay sonra benim başka bir arkadaş gelirken, bavulunun yarısını çekirdekle doldurttum bende.

    çok şükür ki, ingiltere'deyim şu an. herşey var. sucuk bile geliyor. türkiye'den hemen hemen herşey geliyor. en son limon kolonyasını özlemişim. dedim hayatımda bir şey eksik. evet limon kolonyası diyip gittim özel aldım geldim.

    lakin ki, kokoreç yok. hayvan gibi aşeriyorum amk. heryerim şişti. yok. bazen sırf kokoreç için atla uçağa, ye, dön git yapasım var.

    türkiyeye gelir gelmez, ilk uğradığım yer kokoreççi. annem yemek yapmış. çok sallamıyorum. özellikle kokoreççiye gidiyorum. ayran, turşu suyu aynı anda istiyorum. o ilk ısırık var ya, sanırım bunu (bkz: orgazmdan daha zevkli anlar) başlığına yazmalıydım.

    türkiye'ye gelen giden olursa soruyor. abi diyor, bişiy lazım mı? hepsine aynını diyorum. kokoreç. önce ciddiye alıyorlar. getireyim mi? nası getircem filan oluyor. abi diyorum, ciddiyim ama getiremezsin. sokmazlar içeri. el koyarlar. hakkaten ciddiyim. getirin lan bana kokoreç.

    kokoreçin kıymetini bilin gençler. valla bilin. ciddiyim. dünyadaki en büyük özgürlük, meğer kokoreçin dibine vurabilmekmiş.

    ara ara düşünüyorum, misal fatih istanbulu fethetmiş. ama kokoreç yememiştir lan adam. var mıydı ki ozamanlar? ben fatih olmaktansa, kokoreç yemeyi tercih ederim.

    ya da brad pitt'sin abi. öyle düşün. o da bi haber kokoreçten. ben brad pitt olsam, uçakla sürekli türkiye'ye gelir kokoreç yer dönerim. ya da ne bilim, mozart, betofın. nadia komanaçi, pele, hz isa, romayı yakan sezar. romayı brütüs mü yakmıştı? yok o roma'yı bıçaklamıştı. lan bunlar kokoreç yiyememiş adamlar. kokoreç bence bir mücize. hakkaten öyle.

    her neyse, en son bir duyum aldım. turnpike lane tarafında bir tantunici, arkada gizli gizli kaçak kokoreç yapıp satıyormuş. onu bulmaya çalışıcam.

    lan millet ot, esrar, filan yüzünden hapse giriyor. ben resmen, kanunları kokoreç için delicem. vay anasını. kokoreçin kıymetini bilin demiş miydim?
hesabın var mı? giriş yap