• hipnoz etkisi yaratan şarkı.
    aklınızı başınıza alıp dinleyiniz.

    ya da aman boşver hipnozu falan, dinle gitsin...
  • baş rollerinde mavi ay dizisinden bildiğimiz cybill shepherd'in aliye rona ayarında oynadığı, yönetmeninin türker inanoğlu veya kartal tibet olduğundan şüphelendiğim oldukça gereksiz ve baştan sona klişelerle bezenmiş (zengin kız fakir genç, acıklı hikaye, on dakikada bir şarkılar falan) zaman katili bir film adıdır aynı zamanda...
  • yıllar sonra bugün yeniden duyduğumda, beni bu şarkıyı ilk dinlediğimdeki yıllara ve coşkuya götüren, güzel şarkı. unutmuştum böyle bir şarkı olduğunu, iyi geldi yeniden duymak, dinlemek, hemen aldım mp3 listeme yeniden.

    linkini bir de ben vereyim, tam olsun:

    (bkz: http://www.youtube.com/watch?v=ycc_b5whlx0)
  • yönetmenliğini matt thompson 'ın yaptığı, cybill shepherd 'a alexia rasmussen ve kent moran 'ın eşlik ettiği, 2010 yapımı film.

    --- spoiler ---

    filmde garsonluk yapan müzisyen bir gencin restorana gelen işitme engelli bir kıza aşık olması, kızın kontrolfrik annesinin bu ilişkiye karşı çıkması, kızın üzerinde kurulan "biz zengin ve statü sahibi bir aileyiz" baskısı, tüm baskılara rağmen yaşanan aşk anlatılıyor.

    --- spoiler ---

    özetle "birey olarak ne istediğin önemli, ona sahip olamaman için önünde engeller olabilir ancak onu aşacak güce içinde sahipsin" deniyor. çok kötü değil ancak çok muhteşem de değil. boş zamanınızda izlenebilir bir film.
  • bir reflexion şarkısı.

    i know there's something in the wake of your smile
    i get a notion from the look in your eyes, yea
    you've built a love but that love falls apart
    your little piece of heaven turns too dark

    listen to your heart
    when he's calling for you
    listen to your heart
    there's nothing else you can do
    i don't know where you're going
    and i don't know why,
    but listen to your heart
    before you tell him goodbye

    sometimes you wonder if this fight is worthwhile
    the precious moments are all lost in the tide, yea
    they're swept away and nothing is what is seems,
    the feeling of belonging to your dreams

    listen to your heart
    when he's calling for you
    listen to your heart
    there's nothing else you can do
    i don't know where you're going
    and i don't know why,
    but listen to your heart
    before you tell him goodbye

    and there are voices
    that want to be heard
    so much to mention
    but you can't find the words
    the scent of magic,
    the beauty that's been
    when love was wilder than the wind

    listen to your heart
    when he's calling for you
    listen to your heart
    there's nothing else you can do
    i don't know where you're going
    and i don't know why,
    but listen to your heart
    before...

    listen to your heart
    when he's calling for you
    listen to your heart
    there's nothing else you can do
    i don't know where you're going
    and i don't know why,
    but listen to your heart
    before you tell him goodbye

    all right!

    listen to your heart
    (you gotta listen to, you gotta listen to your heart)
    listen to your heart.
  • bu şarkının klibinde solo gitar çalan eleman değil de şu ritm atan elemanın tripten tribe girişi, yapmacıklığı ve yakışıklı olduğuna olan derin inancı yüzünden takdir bekleyişi canımı sıkıyordu. ne çalıyor da öyle tribe giriyor bu eleman?
    listen to your heart gençliğimizin güzel bir şarkısı, yalınayak roxette bacımızın en bilinen şarkısı, ama bu klip olmamış. (bkz: dr. emmett l. brown)'u göreve çağırıyorum.
  • tabii insanın aykırı saçları müthiş bir fiziği, ağlamaklı bir sesi olunca bunu böyle demesi kolay oluyor zannederim...

    o değil de ya cidden beynimi kurcalayan bir şey var... şimdi ben pek tabii ki bunu öyle sıkıştırılmamış bir ses kaynağından güzel bir ekipman vasıtasıyla dinlemiyorum, bildiğin youtube'dan dinliyorum...
    odyofil arkadaşlara bir sualim olacak efendim bu şarkı boyunca gitar ile herhangi bir ritm çalınıyor mu?

    benim dinlediğim kaynak; http://www.youtube.com/watch?v=ycc_b5whlx0 istirham ederim kayıpsız bir formatına erişebilirse dinleyip bana neticeyi söylesinler...

    şimdi burada etrafta elinde siyah bir tele ile dolaşan per gressle insanı sanki çok matah bir şeyler çalıyormuş gibi dolanıyor ancak benim arada sıradaki ataklar haricinde ve solomsu kısım haricinde hiç ama hiç etrafta o kadar kastırarak çaldığı zank zunk tellerine vurduğu gitarın sesini duyamıyorum...

    kalemdefter nickli yazarın da dikkat ettiği şey benim de dikkatimi çekti... hatta ben yazacakken yazılmış olmasına neyim de şaşırdım doğrusu...

    cidden bakın son kısımlarda çok nadiren kulağıma çarpıyor başka anlarda o gitar yok gibi... perküsyonlar, klavye neyim gayet net seçiliyor fakat... hmmm...
  • bu roxette şarkısı var ya, külttür, en vurucusundandır. 80'lerin en iyi şarkıları listesi yapılsa kafadan girer, hatta ilk 5'te bile olabilir. o kadar iddialı konuşuyorum.
hesabın var mı? giriş yap