• steve carell'in kendine has mimikleriyle efsanelesme yolunda emin adimlarla ilerlediginin gostergesi olan muhtesem film. kendisinden nedense peker acikalin elektrigi aliyorum.

    yalniz o degil de, filmin yarismada sahnesinde zenci bir cocuk vardi, basmislar surata makyaji, cekmisler fonleri saclara, cocuk resmen chucky olmus. gece gorsem tereddutsuz ters yonde depara kalkarim, o derece.
  • son zamanlarda the science of sleep ile birlikte izlediğim en güzel filmlerden.

    ayrıca gerçekten de yarışma sahnesindeki kızlar tam anlamıyla korkunçtu. o kadar çok makyaj vardı ki.
  • oyuncularin gercekten iyi oynayip harika isler basarmalarina ve bir bütün olarak cokcokcok sevimli bir film olmasina ragmen, hikaye cok hafifce basarisiz gibiydi: olaylarin zincirlenme sekli fazlasiyla zorlanmis gözüküyordu, pek gercekci degildi.

    yine de belki bazen böyle detaylara takilmamak lazim, ki pek de rahatsiz etmedi zaten hikayenin bu sekilde olmasi; filmi severek, eglenerek, gülümseyerek izledik, sikilmadik, "sirindi, bolca" dedik. bir bucuk saatlik "gülümseme" satin almak istiyorsaniz, siz de gidip izleyin.

    little miss sunshine. bazi insanlar gercekten de günes gibi acarlar hayatiniza.

    ve de, illa ki:
    (bkz: superfreak)
    (bkz: u can't touch this)
  • cok sevimli bir film.

    --- spoiler ---
    yalniz genel itibariyle havasi degil de, sonu acaip derecede about a boyu hatirlatti bana. kucuk cocugun sahnede sacmalamasi, kucuk dusmesi, yuhalanmasi, gene de devam etmesi, buyuk birilerinin sahneye atlamasi, olan biteni seyreden toni collette...

    --- spoiler ---

    gene de sevimli bir film sonucta.
  • bir ailenin kendine olan guvenini kazanmasi hakkinda enfes bir film..
  • herkesin kaybetmeyi ogrendigi film.

    hayatimin son senelerinde surekli tekrarladigim, "kotu hatiralarimiz en degerli olanlardir, bize en cok sey ogretenler bunlardir" mottomu süper dile getiren filmdir.
  • öylesine doğaçlama bir yaşamın hiç de fena olmayacağını söyleyen film. sevgiyi doğaçlayınca nasılolsa güzel birşeyler çıkar diyen film. bir de şirinlik muskası film.
  • loserlığın bu kadar iyi anlatıldığı , bu kadar mutlu başka bir film yok..
    filmde dede,baba,anne,amca,abi ve kardeş olmak üzere 6 başrol ve hepsi birbirinden iyi oyunculuk çıkarmışlar ortaya.
    meşhur american atasözü small fish in a big pondun da aradan kıyıdan gözümüze sokulduğunu şahsen ben gördüm görmeyenlere göstermeyi borç bilirim

    ayrıca bu filmden sonra her yol filmi güzeldir diyorum varsa karşı çıkan görüşelim
    yonetim bizi noktasal yük yerine koyuyor.
  • ilk önce filmi izleyin.
    sonra imdbde filmi aratıp vote kısmından u.s. kullanıcılarının ve non-u.s. kullanıcılarının oy ortalamalarına bakın. ne demek istediğimi anlayacaksınız.
  • me and you and everyone we know, happiness, the squid and the whale gibi filmlerden aldığım tadı yakaladığım, sevimli, sıcak, dokunaklı, damarlara binbir çeşit duygu pompolayan inanılmaz güzellikte bir film. 2006 yılının benim için bu türdeki en iyi filmi. sinemaya meraklı kalabalık bir aile ortamında etkisini arttıracağı da kesin.
hesabın var mı? giriş yap