maruf
-
herkesçe bilinen, ortada olan.
-
hayatimda gordugum en oryantalist film. mardin'in tas evleri, yrel kiyafetleri, etnik cesitliligi fonda sos olarak dururken onde istanbul sivesiyle tirat atan her biri bilgelestirilmis karakterler. hele maruf'un sevgilisini oynayan aglak kiz, sanki mardin'in koyunde degil, cihangir'in entel kafelerinden birinde sevgilisiyle kavga ediyor gibi.
yeni sinemacilar'a pek uymamış bı film. sanirim bir donemin mardin modasina denk dusmus. ama yine de takva'ya kadar alinan yolu goruyoruz filmde hic degilse, umutlaniyoruz. -
maruf tabiri ile şeklinde güzel bir kullanılışı var, "bilinen söylenişi ile" anlamına geliyor.
-
marmara belediyeler birliği tarafından 1-2-3 ekim tarihlerinde istanbul kongre merkezi'nde gerçekleştireceği marmara uluslararası kent forumu marmara urban forum (maruf) kısaltması.
kayıt ve detaylı bilgi için maruf -
canakkale'de sahane bir kahvaltici. eski usul sabah erken acip ogleden sonra kapatan, kendi isi disinda bisey yapmayan, urunleri ve menuyu doneme gore belirleyip sadece o donemin urunlerini gayet iyi sekilde sunan guzel bir isletme.
calisanlari son derece guleryuzlu ve ilgili. bu tarz isletmelere denk gelince seviniyorum. -
arif olan manasına gelen şey, arif küklü olması gerek.
eğitimle ilgisi ortada olduundan ayrıca (bkz: maarif) -
velhasil turk sinemasindaki eli yuzu duzgun fantastik filmlerden sayilabilir. fantastik kelimesi fimin degerini kucultme amacli kullanilmamistir
-
dînin ve aklın beğendiği şey.
-
-
"bilinen, popüler" anlamında eski bir kelime. mesela 1950'lere ait bir zeki müren plağının kabında şöyle yazıyor: "en maruf sanatkarlar, sahibinin sesi plaklarında."
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap