• flying spaghetti monster + herşeyin kendi kendine olmuş olma ihtimali=1

    olm lan yanlislikla pastafarianismi de ispat ettiniz bu sekilde. aferin...
  • bir de şu şekilde yazılabilecek formüldür.
    yazarın bu başlığı açabilme ihtimali + açamama ihtimali=1
    yazarın bu başlığı açabilme ihtimali=türk olma ihtimali x müslüman olma ihtimali x bu yaşa kadar hayatta kalmış olma ihtimali x milyonlarca sperm arasından birinci gelmiş olma ihtimali x anne-babasının milyonlarca seçenek arasından birbirlerini seçmiş olma ihtimali x dedelerinin dedelerinin dedelerinin de yaptığı seçimler x diğer bütün olasılıklar. sonuç hepsini çarpsan herşeyin kendi kendine olmuş olma ihtimalinden daha düşük. yani yazarın bu başlığı açamama ihtimali=1
  • lisedeki matematik dersini de doğru düzgün almamış aptallar tarafından gerçekten mantıklı bulunmaktadır herhalde. grafiğin x eksenine asla değmediğini, ama sonsuzda y=0 diye 'kabul' ettiklerini ve benzeri örnekleri gayet net anlatmışlardır oysaki. ilkokul terkse bilmem tabi. ayrıca, bu zekayla büyük ihtimal müslümansınızdır, ve tanrının varlığının ispat edilebilir bir şey olması islam'ın doğasına aykırı bir şey, bilmem anlatabildim mi, hani insanların sınanması gerekiyor ya.
  • yarım yamalak matematik, mantık ve felsefe bilgisiyle günümü şenlendiren başlıktır.

    edit: adam trollmüş beyler, dağılabiliriz. bir an ciddiye aldım la

    bu teorinin dilbilime uyarlanmış hali için: (bkz: üsemaki)
  • lise matematik bilgisiyle yapılan ispat. gerçek hayatta limit diye bir şey olmaz güzel kardeşim, sonsuzda 1, sıfır değildir. ayrıca, evrenin kendiliğinde oluşabilme ihtimaliyle, evrenin kendiliğinden oluşmuş olma ihtimali farklı şeylerdir. gözünüzü kapatıp üç çuvaldan birinden çektiğiniz kırmızı bilyeyi, 1. çuvaldan çekmiş olma ihtimalinizle, 1. çuvaldan çektiğiniz bilyenin kırmızı olma ihtimali arasındaki fark gibi.
  • olmuş bir olayın olasılığını hesaplama yanılgısına düşmüş ispat teşebbüsüdür.

    herkesin anlayabileceği bir örnekle açıklamaya çalışayım. üç bant bilardo masasının ölçüleri yaklaşık olarak 280 * 140 cm dir. masayı santimetrekarelere bölelim ve her alanı bir topun durduğu belirleyici bir alan olarak kabul edelim. (normalde top küredir ve durduğu yer sadece çok daha küçük bir noktadır ama insan gözü için 1 cm2 kabul edilebilir bir alandır diyelim) şimdi yapmamız gereken elimize 3 top alıp rastgele biçimde üçünü birden masaya fırlatmak. toplar durduğunda her birinin koordinatını alalım. her topun olabileceği yaklaşık 40.000 nokta var masanın üzerinde. topların şu anda gördüğünüz konumu alma ihtimali 40.000 * 40.000 * 40.000 de birdir. yani yaklaşık 65 trilyonda bir.

    siz atışınızı yapmadan önce de bu olasılık 65 trilyonda bir idi. ama yaptınız. bu olasılığı gerçekleştirdiniz. yoksa mucizeleri gerçekleştiren bir misiniz. mucize olarak kabul ettiğiniz şeylere bağlı.

    örneği biraz daha olanıksız hale getirelim. yüksek bir binanın tepesine çıkıp bir avuç kumu aşağıya bırakın. her kum tanesinin düştüğü yeri not alın. şimdi tekrar aynı noktadan aynı adet kum tanesini aynı noktalara getirmeye çaışın. imkansız değil mi? oysa ilk attığınızda da o noktalara gelmesi neredeyse imkansızdı.

    ama oldu. ilk durumda 65 trilyonda bir ikinci durumda neredeyse imkansız bir olasılığı gerçekleştirdiniz. nasıl oldu peki bu?

    sebebi basit. çünkü oldu. bir şey olacaktı ve seçeneklerden biri oldu. zaten bir şey olmasaydı bu hesaplamaları yapacak kişiler de olmazdı.

    evren bir şekilde var. olmuş. büyük patlamayla veya başka bir şekilde olmuş. belki daha önce de sayısız kez oldu ve öldü. belki bundan önceki evrenlerde canlı hayat hiç başlamadı belki de başladı. belki sonsuz uzayda aynı anda sayısız evren var. bunların olma olasılığını sonsuz zamanda hesaplamaya çalışmak doğru değil.

    senin de adının x, yaşının y, boyunun z, kilonun t, kafandaki saç sayısının k, ayak numaranın n, iq nun m olma ihtimali septilyonda bir ama varsın ve oradasın. imkansız değilsin.
  • yağmur damlasının düşerken aldığı formla aradaki bağlantıyı kuramayan bir zekasının komik ötesi ispatıdır. yani, evrende meydana gelen sonuçlar, fizik yasalarına göre, maddedin doğasına göre öyle olmak zorundadır. sebepler sonuçları doğurur, gerektirir. bugün yarını belirler, bugünü de dün belirlemiştir. burada tesadüf yok. su yüz derecede kaynar. evrende ihtimaller de mevcut değildir, onlar hayali (e) evrenindedir. bir olay gerçekleşmişse, onun gerçekleşmiş olma ihtimalinin yüzde yüz olduğunu anlarız. eğer para yazı geldiyse, bu o olasılığın zaten yüzde yüz olduğunu gösterir, senin bileğinin kıvrılışına, atarken yaptığın açıya, uyguladığın güce, esen rüzgara, titreşen sese ve binumum koşullara göre zaten belirlenmiştir. bu yüzden ateistler tesadüfe inanmaz. a olayı b sonucunu, b de c sonucunu doğrurur, doğurmak zorundadır. c d'yi, d de e'yi... yani daha evrenin ilk saniye/ sonsuz anlarında, aslında bir patlama olacağı, gezegenlerin saçılacağı, sistemlerin oluşacağı, bu sistemlerden birindeki bir gezegende canlı hayatın başlamasına uygun koşullar olacağı belliydi. sen domino taşlarındaki ilk taşı ittiğinde, en sondaki taşın da yıkılacaktır. evrendeki koşullar ve etkenler de aynen böyle, ama çok daha karmaşık ve hasaba katılması imkansızdır, fakat olaylar buna göre ilerler. doğal seleksiyonda olayın yönünü tayin eden etkenlerin evrimin ilerleyişindeki adlandırmasıdır. gerçeklemiş olayın gerçekleşmemiş olma ihtimali, olay gerçekleştiği anda zaten mevcut değildir. çünkü su oval bir biçim almak zorundadır, doğal olarak. ve bu sebeple, evrenin işleyişi içerisinde gerçekleşen hiçbir olay, böyle bir hesaba katılamaz. hesaba katılabilecek olan tek şey, varlığın var olmasıdır. ilk atom, elektron, ışın, her ne boksa, var olduktan sonra bir kere, gerisi zaten doğal olarak gelir. her şey yüzde yüz fiziksel bir şey yani mal.
  • integralini aldığımda tanrının hacmini bulduğum formül olmuştur*
hesabın var mı? giriş yap