4548 entry daha
  • (bkz: demir lady)
  • kullanacağım ilk oyu cumhurbaşkanlığı seçimlerinde akşenere'e; milletvekilliği seçimlerinde ise pek tabii iyi parti'ye vermeyi düşünen birisi olarak kendimce haklı sebeplerimi listelemek istedim ki, belki seçime sayılı günler kalmışken bazı kararsız arkadaşların fikirlerini şekillendirebilirim.

    1) öncelikle kuşağımın çocukluk ve gençlik döneminin türk siyasi tarihinde aşırı çalkantılı, olaylı ve problemli bir dönem olan akp iktidarı zamanına denk gelmesi, akranlarımın ve benim apolitik insanlar olmamızı imkansız kıldı. kendi adıma lise 1'den beri siyasetle 'fazla' haşır neşirken; etrafımdaki birçok arkadaşımın ilkokul yıllarından beri politik görüşler ve davranışlar sergilemesi, son 20 yıllık süreçte siyasetin 13-14'lü yaş gruplarına kadar inmiş olduğunu göstermektedir. böyle bir ortamda 7/24 sinirle birbirine bağırıp çağıran ve sanki siyaset yapıp ülkeyi yönetmekten çok mahalle ağzıyla birbirine sataşıp duran politikacıları izlemek beni yordu ve bıktırdı. bu konu; benim sayın akşener'e oy verme kararımın başlıca sebeplerinden birisidir. lisans eğitimini bu yolda alan birisi olarak ileride siyasete atılmayı, aktif olarak devlet yönetimine katılmayı isterken; artık bu alanda kadınların daha çok söz sahibi olmasını ve tabiri caizse türk siyasetine bir "kadın eli dokunması"nı arzu ediyorum. eğer bir şeyler değişecekse bu ülkede; bu değişim ateşinin ilk kıvılcımı kadınların elinden olacak diye düşünüyorum.

    2) başta muhalif adaylar olmak üzere elimden geldiğince bütün siyasilerin seçim çalışmalarını, miting konuşmalarını ve katıldıkları programları takip etmeye çalışıyorum. bunun sonucunda akşener ve partisinin gerçekten içi dolu ve kısa vadede yerine getirilmesi en mümkün olan konularda vaatler verdiğini görüyorum. bir aday tabiki de iddialı olmalı fakat bunun dozunu ayarlayamayıp sanki seçildiği gün ülke aniden düzelecekmiş gibi konuşan siyasetçiler var. özetle akşener ve partisi vaat ediyor ki;

    * eğitim sistemini değiştirmeye kreşlerden başlamalı; eş zamanlı olarak ilkokul, lise ve üniversitelerde yapıcı ve onarıcı düzenlemelere gitmeliyiz. insanların tercih haklarına saygı duyacağız ve iktidara geldikten sonra ne meslek liselerini, ne de imam hatip liselerini kapatacağız. ancak var olan kontenjanın doldurulamadığı okullar kapatılacak ve her okulun kendi alanı bünyesindeki diğer okullarla aynı seviyede eğitim kalitesine sahip olması sağlanacak. üniversitelerin özerk yapısı ve bütünlüğü bozulacak şekilde yapılan değişiklikler kalkacak, cumhuriyet'in kıdemli ve köklü okullarının kurulmuş düzeninin baltalanmasına izin verilmeyecek. akademik anlamda yeterli personel ve ekipman sayısı temin edilmeden açılan ve vasıfsız öğrenciler mezun eden okullar ve bölümler kapatılacak, gereksiz ve şişirme kontenjanlar engellenecek. yaaaaaani; her şehre üniversite açtık ayağına çeşitli meslek alanlarında niteliksiz ve fazla mezun vermenin önüne geçilecek, ciddi reformlar yapılacak, mevcut hatalar düzeltilip gereksiz olanlar kapatılacak.

    * işsizlik, türkiye'nin karşı karşıya kaldığı en zorlu ve önemli durumlardan birisi. hizmete değil, sanayi ve tarıma; kısacası tüketime değil üretime odaklı istihdam alanları yaratılacak. fabrikalar, ar-ge merkezleri, teknoloji şirketleri gibi öncü ve üretici merkezler değil; trt, tika gibi yıllık milyarlarca türk lirasının boş yere heba edildiği kurumlar kapatılcak. sadece bu iki kurumun bir yılda yaptığı harcamalar 15 milyar türk lirasından fazla. eski parayla 15 katrilyon. ülkede yüz binlerce diplomalı insanın birikmesi ve iş bulamaması bizim marifetimiz değil ama çözmek tam da bize düşen görev. lisans, yüksek lisans veya açıköğretim yoluyla kendini bir alanda geliştirmiş insanların yanı sıra herhangi bir niteliğe sahip olamayan gençler de kurulacak ve bulunacak iş sahalarına yönelik eğitilip, onların da birer mesleğe sahip olması sağlanacak. bu süre zarfında işsizlik maaşı kavramından ayrı olarak 25 yaşına kadar iş arayan her gence, iş bulunana kadar aylık 500 türk lirası maaş bağlanacak.

    * atatürk'ün "yurtta barış, cihanda barış." politikasına geri dönülecek; 'komşularla sıfır sorun'u hedeflerken, ülkeyi 'sıfır komşu' batağına sürükleyenlerin yaptığı hatalar düzeltilecek. başta suriye, ırak ve yunanistan gibi ülkenin ciddi anlamda askeri ve siyasi sorunlar yaşadığı komşu ülkelerle ilişkiler düzeltilecek; ermenistan, gürcistan, iran gibi sınırdaşlarımızla ise ilişkiler pekiştirilecek.

    * din, dil, ırk gibi doğuştan seçilemeyen, tamamen kişisel aidiyetle ilgili durumlardan dolayı hiçbir vatandaş dışlanmayacak; -gündemde en çok onlar olduğu için- anadili kürtçe olan vatandaşların dillerini konuşup yaşatmaları engellenmeyecek. fakat daha ilerisi siyasi yapıda ikilik yaratacağı ve kargaşaya mahal vereceği için kesinlikle resmi olarak ana dilde eğitime, kısmi veya tamamen özerkliğe, ayrıcalık yaratacak imtiyazlara, vilayet sistemine izin verilmeyecek.

    kafanızda soru işareti bırakan bir açıklama var mı? net olmayan, gri bir konu? açık ara bana güven veren açıklamaları yapan tek lider meral akşener'dir.
  • (bkz: anne)

    https://www.instagram.com/…j/?taken-by=meralaksener

    şuradaki paylaşımını izlerken yüzümde bir istemsizce bir gülümseme oluşuyor. ağzım kulaklarıma varıyor. mutlu oluyorum. umut doluyorum. sadece bende değil yıllardır pasif muhalefetten, iktidarı düşünmeyen ve milliyetçiliği tekeline aldığını zanneden koltuk sevdalısı şahıstan bıkan kitleler de umut doluyor. bir örneği vereceğim en yakınımdan, yani babamdan. kendisi yıllarını sade bir vatandaş olarak mhp'ye adamış, her seçimde aktif olarak çalışmış birisi. allah'a bin şükür olsun ki kimseden bir torpil beklemedi, ne kendi boğazından ne benim boğazımdan haram lokma geçirmedi. alın teri döken bir işçiydi. emekli oldu. ikramiyesiyle ufak bir araba aldı. şu seçim döneminde ise arabanın arka ve yan camlarına akşener afişi koydurtmuş ve kendi cebinden benzin parasını ödemek suretiyle her gün seçim çalışmasına gitmekte. gece yarılarından önce eve geldiği yok. 1 kasım 2016 akşamı umutsuz gördüğüm adam birden umut doldu.

    akşener, şöyle ya da böyle, partisi ellerinden çalınan ülkücülere, bu ülkenin milliyetçi insanlarına bir umut verdi çalışma arkadaşlarıyla*. insanlar o umuda tutunuyorlar, tüm imkansızlıkları o umutla aşmaya çalışıyorlar ve başarıyorlar. bugün türk milleti ve muhalefeti gül denen garabeti çatı aday olarak oylamak zorunda kalmıyorsa işte bu umudun sayesindedir. isteyen oy verir ya da vermez. amma velakin 7 aydır türkiye'yi karış karış gezen, türlü yasaklara-iftiralara maruz kalan** ve beleşçi gül zihniyetini tarihe gömen akşener'e saygı duymak gerekiyor. allah yolunu açık etsin. oyum kendisinedir.

    bir de sözlükteki başlığı altında ülkücü hareketi tekeline aldığını zanneden aklı evvellere şunları göstermek istiyorum.
  • https://youtu.be/i3eeeayotgm

    kalabalığın arasından bağıran kişi ne diyor tam belli değil ama tahmin edilebilir.

    şu videoya yorum yapamıyorum ya. sabırla dinleyişi, nokta atışı cevaplar, kendinden emin tavrı... hele bi de sondaki 'bi şey yapmayın' diye adeta yalvarışı. 'soru sordu cevap verdik' deyişi. bir devlet adamının, bir siyasinin nasıl olması gerektiğini hatırlattı. teşekkürler.
  • oğuzhan uğur'un youtube kanalına konuk olduğu 31 dakikalık videonun tamamını izledim, çok şeker konuşuyor ancak cumhurbaşkanı ne yazık ki olamayacak.
  • yazık oluyor bu güzel kadına.. 2. turda ince ile birlikte kalması gerekiyor..
  • ilginç bir şekilde güveniyorum kadına. samimi.

    muharrem ince ise nedense kaypak, şovmen bir adam imajı uyandırıyor. herife asla güvenmiyorum.
  • (bkz: meral akşener'e imza verenler araştırılsın)

    bu tarz goygoylarla dolaylı olarak muhalif kesime kurtarıcı gibi gösterilen şu kadının seçimde istemeden maşalık yaptığını anlamasıyla istifa etmesine şaşıran insanları gördükçe gülüyorum. acaba ömrümüz şu oynanan tiyatroların arka planlarını görecek kadar uzun olacak mı? beyinler değil artık vücutlar da göç etmek istiyor, ayaklar ülkeyi yönetebilir.
  • buyuyup buyuk adam olacaktim

    artık meral akşenere saldırmaktan vaz geç. muharrem inceye zarar veriyorsun farkında değilsin. burda meral akşeneri kötüleyip duruyorsun 24 haziran akşamı olumsuz bir sonuç gelirde muharrem ince seçilemez ise bi zahmet selfi çek yüz ifadeni görmek istiyorum. biz muharrem inceye destek vereceğiz dedikçe gelip burda saldırıyorsun. chp görünümlü aktroll olma ihtimalinde yüksek gerçi.
  • muhalif payda’da buluştuşumuz bazı arkadaşların hakkında yanlış tahlil yaptığı kurt siyasetçi.

    7 haziran - 1 kasım arası görüldü ki akp vurucu propapagandasını hdp üzerinden yapıyor. akp’nin seçim stratejisi kendine yeni seçmen bulmak üzerine değil, var olan seçmenlerini korumak ve kendisine sıcak bakmamakla birlikte kendi partilerinden de umudu olmayan sağ partilerin seçmenlerini kendine çekme üzerine kurulu. peki bunu nasıl sağlıyor? hdp ile. bütün sağ seçmeni hdp’yi göstererek kendine çekmeye çalışıyor ve büyük oranda da bunu başarıyor. 2. turda hdp nasıl tavır alacak? muharrem ince nin yanında. peki ince buna karşı bir tavır alacak mı( göstermelik bile olsa) hayır. peki bunu gören muhafazakar-milliyetçi kesim ne yapacak? söz artık sizde arkadaşlar, herkesin oyu kendine.

    ben ne mi düşünüyorum? erdoğan’ı sallarsa akşener sallar diyorum, ince’ninki kadar bile medya desteği olsaydı şayet bunu da herkes görebilirdi. umalım da güzel günler görebilelim. ha ince ha akşener, ortak paydada bulaşabildikten sonra.
14229 entry daha
hesabın var mı? giriş yap