• "her şey değişir; hiçbir şey ölmez. ruh gezinir, şimdi buradadır, sonra orada ve istediği şekle girer. ... bu yüzden bir zamanlar olmuş olan artık yoktur ve olmamış olan vardır. ve böylece bütün hareket çevriminden yeniden geçilir."**
  • ismet zeki eyüboğlu'nun latinceden türkçeleştirdiği versiyonunun yeterince akıcı ve karşılıklı olmadığı argümanının belirli noktalarda haklı, belirli noktalarda haksız olduğu bir şiir derlemesidir. eyüboğlu çevirisini yaparken karşılaştığı zorlukları ve bu zorlukların nedenlerini payel yayınları imzalı baskısının "dönüşümler üstüne" bölümünde kaleme almış ve bu sorunlarla alakalı birçok noktayı açığa kavuşturmayı başarmıştır. günümüze kadar orijinal metinden türkçeye çevirisinin imkansızlığının en büyük nedeninin türkçe ve latince arasındaki ifade uçurumlarının derinliği olduğunu kabul etmenin yanısıra, böylesine evrensel ve batı edebiyatının zemininin en sağlam parçalarından birisi olan bu eserin türkçe çevirisi için yeterince emek harcanmadığının da bilincinde olarak yazın dünyamızdaki büyük bir gediğin kapatılmasını doğal olarak talep etmeliyiz.

    yine de latince bilmeyen ve ingilizcesinin iyi olduğunu düşünen okurlar için "metamorphoses" başlığıyla ingilizceye çevrilmiş başarılı tercümeleri bulmak kuşkusuz ki hiç zor olmayacaktır. diğer ingilizce çevirilerini okumamış olsam dahi türkçe eşleriyle karşılaştırdığımda çok daha isabetli ve başarılı bir çeviri örneği olarak rolfe humphries'in tercümesini tavsiye edebilirim.
  • "hikayecilerin prensi" ve aslında şair olmayan büyük şair (bkz: publius ovidius naso), yunan mitolojisinin dönüşüm hikayelerini bir araya getirdiği metamorphoses (dönüşümler) adlı eserinde, yunan mitolojik doğa anlayışını omnia mutantur, nihil interit
    (her şey değişir, hiçbir şey yok olmaz) sözüyle açıklamıştır.
    işte bu tek satır o çağın doğasını, insanı ve diğer canlıları anlamlandırma çabasıdır.

    ovidius'a göre; var olan her şey değişir, başkalaşır, asla ölmez. ölüm yok olmak değil, ruhun kabuk değiştirmesidir. ruh orada burada her an gezinir, kâh insan olur, kâh hayvan, kâh bir çiçek, kâh bir ağaç; bir kuş ya da bir taş, hatta bazen sadece bir ses.
    narcis'in çiçek, echo'nun ses oluşu, daphne'nin defne ağacına dönüşmesi ve daha niceleri, hatta büyük caesar'ın gökte bir yıldız olup ölümsüzler arasına karışmasına kadar, hepsi bu 15 kitapta..
    "her şey, yer değiştirir, hiçbir şey ölmez: ruh dolaşır, oradan
    buraya gelir, buradan oraya ve hoşuna giden her bedeni
    ele geçirir, vahşi hayvanlardan insan bedenlerine geçer,
    bizimki vahşi hayvanlara; ruh, hiçbir zaman yok olmaz."

    başkalaşan bedenlerin her birinin kendine özgü bir hikayesi vardır. bu hikayeden hareketle, başkalaşan bedenin önceki ve sonraki halinin özellikleri düşünüldüğünde, başkalaşım anlam kazandığı gibi başkalaşım nedeninin bir ödül ya da bir ceza, hatta belki de hem ceza, hem de ödül olduğu açığa çıkar.
    ama insanın söz konusu olduğu dönüşümlerde, başkalaşım anında içine girdiği yabancı bedende insan, yine insan gibi düşünmesini sürdürür. işte bu durum büyük sancıyı da beraberinde getirir ve başkalaşan beden ne sahiden insan olur, ne de sahiden hayvan.
    hayvan bedenine giren insan hikayelerinin kahramanları insan gibi düşünmeyi sürdürürken, insanın bireysel kimliğini belirleyen iki unsur, ad ve sesi yitirirler.
    hiçbir şey yok olmaz fakat dönüşümler acı vericidir.

    yazarlar ve eleştirmenler ovidius'u zamanının en büyük şairi yapan ve m.s 8 yılına ait olan metamorphoses'un dünya durdukça değerinden bir şey kaybetmeyeceği konusunda hemfikirdirler.
    fakat ne yazık ki, ovidius sürgün edilmiş olmanın ümitsizliği ile eserin orjinal el yazmalarını yakmıştır. ortaya çıkanın daha önce dostlarına göndermiş olduğu parçalardan meydana geldiği veya eksik bölümlerin başkaları tarafından yazıldığına dair söylentiler vardır.
  • patricia barber'ın mythologies albümünün yola çıkış noktasını oluşturan eser.
  • ovidius'un yanısıra;
    (bkz: apuleius)
    (bkz: başkalaşımlar)
    (bkz: asinus aureus)
  • ovid'in bir eseridir.içinde mitolojik hikayelerin anlatıldığı bölümler vardır.minerva ve arachne,niobe'nin hikayesi gibi.
  • ne yazık ki alıp okumaya vakit harcamaya değecek bir türkçe çevirisi hala yapılmamıştır. yakın zamanda, aklı başında, işin ehli birileri tarafından çevrilir umarım. çiğdem dürüşken, celal cengiz çevik * duyun sesimizi.
  • ovidius eseri. bir bölümünde olaylar şöyle gelişir;

    baharın başlaması, peri chloris'in flora'ya dönüşmesiyle gerçekleşir. ve chloris şöyle der

    " bir zamanlar chloris’tim şimdi adım flora.”

    chloris bunu söylerken ağzından çiçekler dökülmektedir ve artık bahara dönüşüyordur.

    isimler değişir. dönüşülen şey inanılmazdır. kır çiçekleri çok güzeldir ve elmalar kıpkırmızı.
  • "video meliora proboque, deteriora sequor; iyinin ne olduğunu görüyorum ama yine de kötünün peşinden gidiyorum."
hesabın var mı? giriş yap